İki gündür iyice umutlarımı yitirmeye başladım. Aylardır 21 Eylül’ü bekledik. Telafi eğitimleri tamamlandı. Bu süreçte yeterli hazırlıklar yapıldı ve gayet düzenli bir şekilde uzaktan eğitime başlayacağız diye bekliyordum.
Sosyal medyaya bir girdim, girmez olaydım. Öğretmenler bir kaosun içine düşmüşler. Şaşkın halde birbirlerine sorular sorarak ne yapacaklarını anlamaya çalışıyorlar. Hangi öğretmen sayfasına veya grubuna girseniz karşınıza yüzlerce soru çıkıyor?
21 Eylül itibariyle bir öğretmenin neler yapması gerektiğine ilişkin resmi bir bilgiye sahip değiller. Ortada dolaşan birçok söylenti veya okulların özel çalışmaları var. Bunlar kafaları iyice karıştırıyor.
Ben olanlara inanamadım. Bunca öğretmen bakanlığın göndereceği resmi bir açıklamayı gözden kaçırabilir mi? Eğitimde İyi Örnekler grubumuzda bir anket düzenledim. Onlara resmi yolla bilgilendirilip bilgilendirilmediklerini sordum. Ankete kısa sürede iki bin civarında öğretmen katıldı ve kendilerinin resmi yolla bilgilendirildiğini belirten sadece 94 kişi çıktı. Onlardan da kendilerine gelen resmi yazıyı paylaşmalarını istediğimde aslında bazı okulların sosyal medyada paylaştıkları yazıları resmi yazı gibi algıladıkları ortaya çıktı. Ankete katılanların tamamının herhangi bir resmi yazı veya resmi kanalla bilgilendirilmedikleri ortaya çıktı. Vah ki vah…
Telafi eğitimi döneminde de özellikle velilerin ve öğretmenlerin yeterince bilgilendirilmediği hususunda bir köşe yazısızı yazarak bakanlığımıza bilgilendirme konusundaki eksiklikleri gidermesi hususunda öneride bulunmuştum. Anlaşılan gemi su almaya devam ediyor.
Gemi dediysem artık bu öyle bir sıradan gemi değil. Benim gözümde artık bir TİTANİK maalesef . Yolun başında, hep birlikte kürek çekeceğimizi umduğumuz o sandal var ya! İşte o sandal hayalde kaldı. İki yılı aşkındır sayın bakanımızı desteklemek için gösterdiğim çabaya herkes şahit. Bir çok eğitimci gibi ben de onu bir kurtarıcı olarak gördüm. Ülkemin iyiliği için yılladır yaptığım gibi Bakanlığa yol göstermeye çalıştım. Her zaman olduğu gibi kürek çekip yol gösteren eller değil, alkışlayan eller tercih edildi ve bedel ağır oldu, olmaya da devam ediyor…
Sayın Bakanımızın toplantılarında ve basın açıklamalarında çizdiği tabloya bakınca aklımda sorular oluşuyor. Evet artık eğitim gemimiz bir TİTANİK. Titaniği batmaktan kurtaracak başarılı kaptanımız maalesef etraftaki yeni buz dağlarını görmüyor. Diyorum ki acaba onun önünü görmesini sağlayan pencelere birileri durgun deniz resimleri mi yapıştırdı da kıymetli hocamız gerçekleri görüp, önlemleri alamıyor. Geminin tabanında açılan delikler konusunda kendisine nasıl bilgiler veriliyor ki kaptan-ı deryamız, engin denizlerde yol alacağını düşünüyor!
İçim sıkılıyor. Çocuklarımız için ülkemizin geleceği için. Çaresizim, öfkeliyim. Dokunsanız ağlayacak haldeyim…
Doğan CEYLAN
Öğretmenlerin içinde bulunduğu duruma örnek olsun diye bazı öğretmen paylaşımlarını aşağıya alıyorum:
-Merhaba arkadaşlar. Canlı derslere bu hafta mı başlıyoruz,yoksa sadece tanımlama mı yapacağız.Cevabınız için teşekkür ederim.
-İlkokullarda canlı ders kaç saat olcak bellimi biz mi tanimlıyacağız, idare mi?
-Arkadaşlar canlı dersi olup başlayabilen var mı? Benim Eba açılmıyor bir türlü.Bir de zoom üzerinden mi yapacağız.Kafam çoook karışık. Bir rayına otursa şu işler.
Cumartesi dahil ders programını 30 saat yapmak zorunda mıyız?
-Merhabalar, uzaktan eğitim icin 2.sınıf haftalık ders programina beden, resim, müzik derslerini de mi ekleyeceğiz?
-Özel Eğitimci arkadaşlar uzaktan ders programınızı nasıl yaptınız? 2 öğretmen sınıfı bölerek her gruba 30 ar saat mi yapıcak, yoksa 15 saatmi? Ve Özel eğitim öğrencilerini nasıl 6 saat ekran başında tutucaz hiç bunu düşünmüyorlar.
-Merhaba bir sorum var, eba ile zoomun saatleri tutmuyor nasıl bir çözüm buldunuz?
-Ortada bir şeyler dolaşıyor fakat okullara herhangi bir yazı gelmedi.Neyi bekliyorlar anlamadım, bir an önce bu kaosun aydınlatılması lazım.Kimse ne yapacağını doğru dürüst bilmiyor..
-Ortada dolaşan 6 saat canlı ders yapılacak bilgisi verildi, ne kadar doğru olduğu muamma. -Arkadaşlar bu dolaşan yazının resmiyeti yok . İdareciler resmî yazıyı gösteremeden öğretmenlerine gönderiyor. Elinde resmi üst yazı olan idareci arkadaşım veya öğretmen arkadaşım var mı acaba ? -Okul idaresi öğretmenler velilerin kafası karışık? Bizler de veliye net bilgi veremiyoruz bu nedenle? Biz birinci sınıflarla yüz yüze eğitime başladık, ancak 30 saat dolmadığı için aynı zamanda eve gidince canlı ders yapılmamızda söyleniyor. Soru 1) birinci sınıflar canlı ders niye yapsın çocuk önce okula öğretmenine alışmalı? Soru 2 çocuklar eba tv mi izleyecek okula mı gelecek canlı ders mi izleyecek birinci sınıflar için ağır olmaz mı? . Bunların resmi bir yazı ile bakanlık tarafından netleşmesi lazım. -Bakanlık da ne yapacağını bilemedi ortada bişeyler dönüyor hangisinin uygulanması iyi ilerlerse hepimiz onunla devam edeceğiz anlaşılan. -Her okul kafasına göre ders giriyor - MEB bir an önce bazı ölçekler belirleyip buna göre kafa bulanıklığını ve o eğitim paydaşlarının tedirginliğini giderecek yol haritasını şeffafca paylaşmalı. Resmi açıklamaları son dakikaya bırakıp oluşan panik durum ve bilgi kirliliğine karşı şeffaf, net ve anlaşılır bir duruş ortaya koymalı.