Türk milleti, dünyanın en stratejik yeri olan Anadoluyu fethedip bu coğrafyaya yerleştikten sonra başlayan Haçlı seferleri, tarih boyunca değişik şekillerde devam etmiştir. Dikkat edilirse Türk milleti hiçbir zaman tek bir devletle savaşmamış, Batının güçlü devletlerinin ittifakıyla savaşmıştır. Rumeli’ye geçtiğimiz günden bu yana Avrupa’da yaptığımız bütün savaşlarda bu ittifakı görüyoruz.
Bugün gerek Ortadoğu'da, gerekse Güneydoğu'da savaş durumunda olduğumuz güçler ve yurdumuzun değişik yerlerinde kanlı terör saldırıları yapan örgütler, bize 100 yıl önce "Sevr"i dayatan güçler ve onların taşeronlarıdır. Bütün amaç, vatanımızı sanal devletlere veya eyaletlere bölmek ve Türkiye Cumhuriyeti devletini aciz duruma düşürmektir. Türkiye Cumhuriyeti devletini diz çöktürerek, ABD’nin ve AB’nin Türk milleti aleyhindeki her türlü isteklerini kabule zorlamaktır. Ege’de, Kıbrıs’ta, Suriye’de, Irak’ta, Güneydoğu’da hazırladıkları plana razı etmektir.
Son yıllarda bu milletin DNA’ları ile oynandı. Milli ve manevi kodları dumura uğratıldı. Milli birlik ve beraberliğimiz, nefret söylemleriyle ve alt kimlikler öne çıkarılarak yıpratıldı. Değişik algı yönetimleri ile gerçekleri göremez ve yorumlayamaz olduk. Bunun sonucunda her tür olumsuzluk, hukuksuzluk, yolsuzluk toplumca normal karşılanır oldu. Eskiden bir asker veya polis şehit olduğunda ve Türk bayrağına hakaret edildiğinde yurdun her yerinden tepki sesleri yükselirdi. Türk bayrağını kapan sokaklara meydanlara koşardı. Şimdi onlarca asker, polis, korucu ve sivil şehit oluyor, bayrağımız gönderden indirilip yerlerde sürünüyor, Atatürk büstleri parçalanıyor veya T.C. tabelaları indiriliyor, toplumdan çıt yok. Bu da Türk düşmanlarının iştahlarını kabartıyor.
Ama Türk milleti, istiklal ve hürriyet aşkını, 100 yıl önce olduğu gibi yine ortaya koyarak, bu hain emellerin sahiplerini mutlaka hüsrana uğratacaktır. Özellikle “Milliyetçiyim, Atatürkçüyüm, Cumhuriyetçiyim” diyen kişi ve teşkilatların bu iradenin ortaya çıkmasına öncülük etmeleri gerekir. Bu konuda en büyük görev de, Türk milliyetçiliğinin siyasi hayattaki temsilcisi MHP’ye düşmektedir. MHP yönetimi ve karşısındakiler, önce kendi iç birliklerini sağlamalı, sonra da Türk milletinin milli reflekslerini ortaya koymasına yardımcı olmalıdırlar. Türk milleti, onlardan bunu bekliyor.
TÜRK MİLLETİ TİTRE VE KENDİNE DÖN. MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET, DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA NEVCUTTUR.