Rusya'nın Karabağ’da Barış Gücünde yer alması rahatsızlık veriyor!

Dursun BERKOK

Rusya'nın davetsiz misafir kabalığında Azerbaycan'ın Ermenilerden aldığı vatan parçasının içine gelip, zoraki 'barış gücü' pozisyonu rolünü kapması tartışma konusu oldu.

İstenmiyor. İstenmediğinin farkında ama 'biz daha ölmedik, burası benim çöplüğüm' havalarında...

Gözden uzak tutulmaması gereken, Türkiye ve Kafkasya Türklüğünün Rusya'ya karşı içinde tuttuğu, çoğunlukla seslendirmediği 100 yıllık bir kin var. Sürgünler, soykırım seviyesinde katliamlar milyonlarca Türk'ün mezalime tabi tutulması millet hafızamızın derinliklerinde dipdiri duruyor...  Bu durumda Rusya, ya tarihsel suçlarını kabullenip, özür dileyecek, ya da; 'hükmetme' uğruna yeni zulümlere imza atacak. Sonunda er veya geç tüm Türk dünyasını karşısında bulacak...

Aslında Rusya'yı asıl rahatsız eden, Azerbaycan / Ermenistan savaşında, Azerbaycan’ın batı standardında silahlar ve Türk tipi savaşla, Ermenistan’ın, Rus standardında silahlar ve sivilleri hedef alan Rus geleneği olan pis bir savaşın galibinin Azerbaycan olmasıdır...

Görünen o ki, Rusya savaş aletleri silahlarda, Türk silahları olan İHA ve SİHA alanında çağın gerisinde kalmıştır. Türk SİHA'ları Rus tanklarını ve silahlarını yerlebir etmiştir. Yani Rus savaş taktik ve teknikleri mağlup olmuştur. O sebepledir ki; zaferin tadını almış Aliyev: "Dağlık Karabağ'a özel statüyü müzakere etmeyiz", diyebiliyor... Rusya'ya ve Ermenistan'ın arkasındaki devletlere meydan okuyor... Batılı ülkeler ve Ermenistan ise, Karabağ sorununun Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı bünyesindeki Minsk Grubu çerçevesinde çözümünü istiyorlar. Aliyev'in ısrarları sonucunda barış gücü içine Türkiye de dâhil edildi. Bu durum Aliyev'in ve Türkiye'nin elini güçlendirdi. Artık Minsk masasında Aliyev yalnız olmayacak, barış gücü içindeki Türkiye'nin gücünü arkasına almış olacak...

Rusya’nın Karabağ’ın muzaffer Azerbaycan'a teslimi konusunu, Ermenistan’ın lehine çetrefilleştirme, daha önce olduğu gibi sürüncemeye sokma çabaları Dünya Türklüğünün kendine gelmesini, saf belirleme ölçülerini değiştirmelerini sağlayacaktır...

Bunun öteki adı Turan'dır, Turan'ın asli unsurlarının kendiliğinden bir birleşme mecrasında buluşmasının sağlanmasıdır...

Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler…