Biliyorsunuz bundan on gün önce Ümit Özdağ “Biz Zafer Partisi olarak, milli bir vazife olduğuna inandığımız için Mansur Yavaş'ı Cumhurbaşkanı Adayı olması için göreve davet ediyoruz” demişti.
Bundan bir kaç gün sonrada, bir gazeteci Selahattin Demirtaş’a “Kürtler Mansur Yavaş’a oy verir mi?” sorusunu ilettiğini açıkladı.
O da, “Biz cumhurbaşkanı adaylığında isimden çok ilkelere bağlı olup olmayacağına bakarız. Dedikten sonra. Ancak Ekrem beyi de takip ediyorum. Anadolu’da toplumsal karşılığı da olduğunu görebiliyorum” demiş.
Yani HDP’nin Mansur Yavaş’ı değil, Ekrem İmamoğlunu destekleyeceğini zımmı olarak belirtmiş. Ayrıca kendisinin de halen Cumhurbaşkanı adayı olduğunu söylemiş ki, zaten önemli olan birinci tur değil ikinci turda belirleyici olanın HDP oyları olduğunu belirtmeye çalışmış. Kendi penceresinden haklı olabilir.
Peki gerçekten de öylemi, biz yine ikinci turun olası sonuçlarına göre değerlendirelim.
Şu anda halk çoğunluğunu kaybetmiş gibi görünen cumhur ittifakı, tüm kamuoyu araştırmalarına göre en az %15 ila 20 oranında oy kaybediyor gibi görünüyor.
Şimdi bu şartlarda cumhur ittifakının kaybettiği oylar nasıl bir adaya gider dersiniz. HDP’nin de desteklediği bir adaya mı gider? Veya zaten yönlendirilmiş, siyasetten ve siyasilerden ümidini kesmiş olan ve çok tanınmamış veya çabuk etkilenen veya yönlendirmeye açık olan seçmenin çok da tanınmayan, popülaritesi olmayan birine mi oy vereceğini sanıyorsunuz? Tabii ki hayır.
Sol, sosyalist veya etnik milliyetçi birine oy verirler mi? Yine hayır.
Peki son zamanlarda Nihat Genç’in de gündeme getirdiği Haşim Kılıç’a oy verir mi? Evet belki verebilir, ama bu seferde sosyal demokrat ve sol kesim Ekmelettin İhsanoğlu’nda olduğu gibi, sandığa gitmez ve oy kullanmaz. Ve yeni bir Ekmelettin olayı yaşanması da çok muhtemeldir.
O zaman ne olacak seçimlerde yaklaşıyor, yaklaşık bir yı gibi bir zaman kaldı. Millet ittifakanı oluşturan altı lider ne düşünüyor acaba. Siz bakmayın altı lider dediğime aslında liderler içinde baskın olan iki lider var, bunların yanına birini daha ilave edebilirsiniz. Çünkü diğerleri etkisiz elemandır. CHP, İYİ Parti ve Refah Parti̇si̇’nin daha etkili olduğunu düşünüyorum. Diğerleri sadece ittifak sayesinde seçildiklerine dua edecekler. Dolayısıyla bu partiler yukarıda saydığım nedenlerden dolayı ve birazda aday yıpranmasından korktukları için bir türlü bu çelişkiyi aşıp aday açıklaması yapamıyorlar.
Burada düşünmedikleri veya düşünemedikleri mi diyelim, yoksa işgal kuvvetleri nasıl AKP’yi dizayn ediyorsa bunlarıda mı dizayn ediyor bilmiyorum. Daha doğrusu biliyorum. Cumhur ittifakından kaçan %15-20’lik oy hesabı yapacaklarına, hala HDP’nin %10’luk oyunun hesabını yapıyorlar veya yaptırılıyorlar.
Hatta bu arada %15 ila 20’lik bir oy da Milliyetçi ve Atatürkçü partisiz ve adaya göre tavır alacak bir kitle daha var. Bunun da unutulmaması lazım.
Esasen Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını cumhur ittifakından kaçanlar ile Atatürkçü ve Milliyetçi oylar belirleyecek. Değilse hiç kimse HDP ve PKK’nın belirleyici olduğunu da düşünmesin.
Ancak herkesin bildiği gibi örgütlü azınlıklar, örgütsüz çoğunluğa hükmedermiş, etnik milliyetçilerin örgütlü olması asla şaşırtmamalı.
Yukarıdan beri anlatageldiğim hususlar göz önüne alınacak olursa kim veya kimlerin olabileceği daha iyi anlaşılır kanaatindeyim.
Gösterilecek aday hem AKP’den kaçan oyları alacak, hemde Atatürkçü ve Milliyetçilerden oy alacak şekilde görünürlülüğü yüksek olmalı, bu saydığım kitlelerden de oy alabilecek bir aday olmadığı sürece şunu rahmetli Özal’ın ifadesiyle açık ve seçik söyleyeyim ki Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı hayırlı olsun dememiz lazım.
Yüce Tanrı Türk Milletinden yana olsun.