Dijital oyunlar çocuklarımızı gerçek âlemden koparıyor. Oyunlarda defalarca uçurumdan düşen, parçalanan arabaların sürücüsüne bir şey olmuyor. Defalarca kurşunlanan, bıçaklanan karakterler ölmüyor. Ölse bile oyuna yeniden başlatınca karakter oyuna yeniden devam ediyor. Tüm bunların içinde yaşayan çocuklar gerçeklikten kopuyor.
Ankara’da 13 yaşındaki bir çocuğun bilgisayar oyunundan çıkan tartışma sonucunda evlerinde misafir olan arkadaşlarından birini çekiç ve bıçak darbeleriyle öldürmesi, diğerini yaralaması durumun ne derece vahim olduğunu ortaya koyuyor.
Oyunda oluşturulan bir karakter yüzünden bir çocuğun başka bir çocuğu vahşice öldürmesini, insanın aklı almıyor. Çocuklarımız nereye sürükleniyor.
“Duygusuz nesil tehlikesi” başlıklı yazımla çocuklarımızın büyük bir tehlike içinde olduğunu gündeme taşımıştım. Bir çok yazarın kendi köşelerinde yayınladığı, milyonlarca insanın okuyup hak verdiği bir yazı idi ama aradan geçen 4 yıllık sürede bu konuda hiçbir çalışma yapılmadı.
Sevgili anne babalar,
Çocuklarınızın oynadığı bilgisayar oyunlarını izleyin, onları gerçeklikten koparan oyunlar oynamalarına müsaade etmeyin. Varsın size küssünler, kızsınlar. Onların iyiliği için dirayetli olun. Bazı çocukların duygusal yapısı oyunlardan daha fazla etkilenecek niteliktedir. Çocuğunuz böyle ise daha da dikkatli olun.
Çocuklarınızı arada bir zorla da olsa o masadan kaldırıp dışarı çıkarın. Biliyorum onlar buna direnecek ve bilgisayarlarının başından kalkmak istemeyecekler. Siz zorla da olsa, ağlasalar da sızlasalar da bunu yapın. Birlikte yürüyün. Mümkünse doğa içinde her hafta birkaç saat geçirmelerini, kuş seslerini duymalarını, rüzgârı hissetmelerini sağlayın.
Onlarla dışarı çıktığınızda, yavaş yürüyün ve insanların hayatla mücadelesine dikkat çekin. Trafik ışıklarında su satan çocuğu görsün. İnşaatta çalışan işçileri, zayıf bedenleriyle ağır yükler taşıyan gençleri, evinden yurdundan olmuş üstü başı perişan mültecileri, taksiye verecek parası olmadığı için hastaneye çocuğunu kucağında götüren bir anneyi…
Anlasın ki bıçak yarası acıtır, çekiç insanı öldürür, akan kırmızı boya değil kandır. Anlasın ki bilgisayarı yeniden başlattığı gibi hayatı yeniden başlatamaz. Ölen bir daha geri dönmez.