Özel okul öğretmenleri geçtiğimiz günlerde Ankara'da bir hak arama eylemi yapmışlardır. Fakat emniyet güçlerinin çok sert tepkileri ile karşılaşmışlardır. Ardından da Cumhurbaşkanı tarafından "Çapulcular" diye nitelendirilmişlerdir. Halbuki önce bu öğretmenleri bu eyleme sevk eden sebepleri incelemek gerekirdi.
Özel okul öğretmenleri eylemlerinde yüzde yüz haklıdır. Çünkü özel okul öğretmenleri; özlük hakları, sosyal güvence, sosyal haklar ve çalışma saatleri yönünden çok mağdurdurlar.
Özel okul öğretmenleri özlük hakları yönünden resmi okul öğretmenlerinin çok gerisindedir. Çok azı kadroludur. Çoğu 9 veya 10 aylık sözleşmelerle çalıştırılmaktadır. Böylece kıdem tazminatı alma hakkından mağdur kalmaktadırlar. Bir kısmının sigorta primleri ya hiç yatırılmamakta, ya da eksik yatırılmaktadır.
Bu öğretmenlerin bir kısmı ders ücreti karşılığında (1500-2500 liraya) çalıştırılmaktadır. Bu durumda özel okullarda çalışan öğretmenlerin yarıya yakını asgari ücretin altında çalıştırılmaktadır. Çünkü atanamayan 700 bin civarında öğretmen bulunmaktadır. Bu yüzden emeği en ucuz olanlar, öğretmenlerdir. Sonra özel okul öğretmenleri çalışma saatleri yönünden de mağdurdur. Resmi okul öğretmenlerinin mesaisi, ders programına göre dersinin verdikten sonra biter. Ama özel okul öğretmenleri tam gün, hatta Cumartesi ve Pazar günlerinde bile çalıştırılır.
Bu sebeplerle özel okul öğretmenlerinin haklarını aramaları son derece haklıdır. Ama emniyet güçlerinin onlara gösterdiği aşırı tepki yanlış, Cumhurbaşkanının onları "Çapulcular" diye nitelendirmesi büyük bir talihsizlik olmuştur. Böylece maddi yönden çok mağdur olan özel okul öğretmenleri, manevi yönden de mağdur edilmişlerdir.