Değerli bir şairimiz Osman Onuktav bugünkü benim başlık olarak aldığım şekle benzer “Unuttuk” başlıklı bir şiir yazmış kendisine nazire olarak şu dörtlüğü eklemiştim.
Unuttuklarımızı yazmışsın da üstadım
Unutmadığımız ne kaldı hatırlamadım
İnan mangurtlaştırmışlar bizi adım adım
Şu hâle bak; biz kimiz, kimlerdeniz unuttuk
Başlık olarak seçtiğim kelime sizlerde bir çağrışım yaptı mı yapar mı bilemiyorum.
Bende pek çok çağrışım yaptı hüzünlendiren…
Neler unutmadık ki yaşadığımız yıllar içinde
İster misiniz beraber bir hatırlamaya çalışalım?
• Bizi dokuz ay taşıdıktan sonra doğar doğmaz kanından süzülerek gelen sütü nasıl içtiğimizi unuttuk
• Yürümeye başladık, yerimizde duramaz olduk, kundakta ki halimizi unuttuk
• Okula başladık önce A-B-C sonra kelimeler ve sonra kitaplar okuduk, bizleri eğiten öğretmenlerimizi unuttuk
• Evlendik, kimimiz baba kimimiz anne oldu. Anne babamızı, ecdat atamızı unuttuk
• Hepsinden önemlisi Yaradana “Galu Bela” diyerek verdiğimiz sözümüzü unuttuk
Sevgili Dostlar;
Unuttuklarımızı uzun uzadıya maddeler şeklinde sıralamanın hiç yerinde bir davranış olmayacağı bilinciyle en iyisi sizleri dizelerle buluşturup, belki oradan hatırlama yapabiliriz ümidiyle yazımı noktalıyorum.
SÖZ VERMİŞTİN, UNUTTUN MU?
“Galu Bela” dediğinde
Söz vermiştin, unuttun mu?
Yeryüzüne indiğinde
Söz vermiştin, unuttun mu?
*
Çekerken onlarca çile
Kusurunu bile bile
Hem Nebi’ye hem Resul’e
Söz vermiştin, unuttun mu?
*
Tur dağındaki Musa’ya
Gökyüzündeki İsa’ya
Son Peygamber Mustafa’ya
Söz vermiştin, unuttun mu?
*
Hem Bedir’de hem Uhut’ta
Tebliğ adına cihatta
Hac yaparken Arafat’ta
Söz vermiştin, unuttun mu?
*
Dönüp yönünü kıbleye
Kapandığında secdeye
HALİL; “Ya Rab! Tövbe” diye
Söz vermiştin, unuttun mu?
HALİL MANUŞ