Denizli siyasetinde bomba gibi düşen haberde MHP İl başkanı Cafer’in ‘’Sağlık’’ sebebinden dolayı istifa etmesi pek inandırıcı olmadı. Görevden alındığı kesin. Neyse gitti ve MHP Denizli’de biraz da olsa rahatladı. Asıl mesele Denizli’ye atanacak bir il başkanı nasıl olmalı sorusu akla geliyor.
MAYASINDA ÜLKÜCÜLÜK OLMALI…
Denizli’ye atanacak il başkanının mayasında ülkücülük olmazsa eğer ve camiayı tanımıyorsa durum kesinlikle değişmeyecektir. Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi her hangi bir siyasi parti değildir. Tarihinde de olmamıştır. Particilik ayrı bir şey Ülkücülük farklı bir olaydır. Milliyetçi Hareket Partisine il başkanı olacak olan kişi kesinlikle toparlayıcı olmak zorundadır yoksa Cafer’in geride bıraktığı onarılması zor enkazı herkes kaldıramaz. MHP’yi Denizli’de ancak mayasında Ülkücülük olmalı veya ülkücü bir aileden gelmelidir. Yoksa ne MHP’yi ne de Ülkücüleri anlayamaz. Anlaması da mümkün değildir. Çünkü MHP bir ideoloji partisidir. İdeolojisini ve fikrini iyi benimsemiş biri il başkanı olarak atanmazsa değişen bir şey olmayacaktır.
ÜLKÜCÜLERİN KARDEŞLİĞİ…
Ülkücü Hareketin o inanılmaz kardeşliğini tekrar tesis etmeli. Hal ve hareketiyle yaşantısıyla itibarı ile örnek ve en önemlisi de birleştirici olmalıdır. Bir çok isim öne çıkmaya başladı. Bizim duyduğumuz ve adı geçen adayların adlarını burada zikretmek gibi bir niyetimiz yok. İnanmış olması temsil edeceği koltuğun hakkını fazlasıyla vermesi lazım. Yerelde siyaset yaptığını asla unutmamalı gereksiz saçma sapan olaylara cahilce atlamamalı. Akıl ve bilgiyi birleştirip sağlıklı kararlar verebilmelidir. Denizli’de böyle bir ülkücü var mı ? Evet Vardır. İşte o var olanını bulup il başkanı yaparlarsa Denizli toparlanır. Genel Merkez bu özelliklere sahip birisini atar mı ? O da ayrı bir mesele...