GÜNLÜK HAYATA DÖNÜŞ!...

Mehmet KARATAŞ

Bu vatan, bu bayrak, bu din, bu dil, bu coğrafya hepimizin; seçimler geldi çattı, belki oy da kullandınız, inşallah dileklerimiz kabul olur. Kırıp dökmeden bu güne geldik. Belki çok eleştirdim. Kimseyi bilerek kırmak veya incitmek istemedim. 

Bu gününden itibaren tekrar yüz yüze bakacağız, selâmlaşacağız, tokalaşacağız nihayetinde düşman değiliz, hepimiz bu memleketin evlâtlarıyız... 

İnanıyorum ki ne sen benden fazla seviyorsun memleketi ne de ben senden daha fazla! Ortalığı karıştıranlar saltanat hırsında olanlar, haksız yere mal, mülk, makam, mevki edinenler. Yani alın teri dökmeden elde ettiklerini kaybetmek istemeyenler. Gerçeğimiz ne yazık ki bu! Beka meka, terör falan lafları sadece birer illüzyondan ibaret. 

Aynı hastalık için farklı doktorlar, farklı reçeteler yazar. Hatta eczaneye geldiğimiz zaman belki de doktorun yazdığı ilacı değil de eşdeğerde bir ilaç da verebilir. Vatan sevgisi ve Türk milletinin İstiklal ve istikbali içinde ben de dilimin döndüğü şekilde bir şeyler yazmaya çalıştım. Benim asla eleştirilmez kabul ettiğim yani biat verdiğim ne bir şeyhim, ne bir liderim olmadı. Onun için de birilerinin tabularına dokunmuş olabilirim. Ben bu yaştan sonra da değişecek değilim.  Okuyucularımdan bir tek dileğim var okumaları, ne bulurlarsa. Bizi bu hale getiren hep aynı şeyleri okumamız. Dolayısıyla mankurt olmamızdır ki bu bizim taraftarı olduğumuz kişi ve kuruluşların istediği şeydir. Oku ama benim istediklerimi. Bu da bir çeşit cahilliktir.

Dinimiz de bize okumamızı emrediyor. Yüce Allah’ın ilk emridir oku. Oku Allah aşkına oku diyor. Ortalıkta hemde daha kuran yokken. Bu şartlarda Allah’ın elçisi neyi okuyacaktı. Onun için oku. 

Bu yazıyı okuduğunuz da seçim belki de bitmiş olacak, dilerim seçim barış ve huzur içinde geçmiştir ve senelerdir özlemini duyduğumuz büyük ve güçlü Türkiyenin güzelliklerinde buluşuruz...

Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin. 

Ne mutlu Türküm diyene.