Bu seçim Türkiye’nin Cumhuriyet tarihinde yapılacak en kritik seçimlerden biri olacağı herkes tarafından biliniyor. Bu seçim neden önemli ve neyin seçimi olacak. Sadece bir Cumhurbaşkanı ve parlemento seçimi mi olacak. Görünüşte öyle. Şu anda bir parlemento var. Var ama hiç bir işlevselliği yok. C. Başkanı kararnamesi ile uluslararası bir antlaşmadan çıkılabiliyor. Meclis yetkisiz. İstanbul sözleşmesi gibi. Veya ihale yasaları yine bir kararnameyle değişebiliyor vs. vs. Uzun lafın kısası sözde bir parlemento var ama işlevi yok. Hele birde C. Başkanının partisi Meclis’te çoğunluğa sahipse. Memleketin hali gün gibi ortada. Şimdi 14 Mayıs’ta seçim olacak ve yasal olarak %50+1 alan kazanacak. Böyle olunca da, herkes herkesle ittifak yapabiliyor. Amaç %50+1’i almak. Bu amaçla beka, baka diye ortada dolaşanlar, hüda par ile kolkola girebiliyor. Üstelik teröre karışmış karışmamış polemiği yaparak. Teröre karışmasa bile, hüda par’ın tüzüğünde yerel yönetimlere özerklik istiyor mu? istiyor. Türk kelimesinin anayasadan çıkarılmasını istiyor mu? istiyor. İki dillilik, anayasada Kürt ve Türklerin ortak kuruculuğu gibi daha bir çok istekleri var mı? var. Aynı istekler HDP için de geçerli mi? geçerli. Ha!.. anayasal olarak HDP yasal mı yasal. Ancak PKK için terör örgütü demiyor, doğru ama aynı şey Hüda Par içinde geçerli değil mi? Ben Hüda Par’ın PKK için terör örgütü dediğini duymadım. Duyan var mı bilmiyorum? İkisi arasındaki tek fark birinin seküler, diğerinin din taciri olması değil mi? Başka hiç bir farkları yok. Türkiye için kritik seçim olması da burada zaten. Görünen o ki sistemden kaynaklanan bir problem var. Bu %50+1 dayatmasıdır. Bu yasayı hazırlayanlar bu konuda geleceği öngörmüşler miydi? Konu üzerinde bir simülasyon yapılmış mıydı. Bilmiyorum ve zannetmiyorum da. Velhasılı bu sistem Türkiye ve Türk milletini bölücülerin eline mahkum etti. Gerçi HDP seçimlere ayrı bir ittifakla giriyor. Ama C. Başkanlığı seçiminde sanırım sadece Kılıçdaroğlu’na oy verecek. Yani bakanlık filan isteme hakkı yok. Eğer isterse Kılıçtaroğlu verebilir. Ancak Hüda Par için aynısını söyleyemem. Çünkü açıkça hem M. Vekilliği, hemde C. Başkanı seçiminde AKP içinde olacağı için, sanki AKP milletvekili gibi bakanlık yapmayacaklarını kim garanti edebilir. Çünkü daha önce AKP, HDP’ye iki bakanlık vermişti. Onun için Kılıçtaroğlu da verirse kimse bir şey diyemez. Her şey yasalara uygun olur. Peki aynı sistem İngiltere’de veya Almanya’da veya her hangi bir Avrupa ülkesinde olur muydu? Mesela ayrılıkçı Bask bölgesi İngiltere’de böyle bir şey yapabilir mi? Yapamaz. O zaman biz niye yaptık. Aslında biz niye yaptık değil bunu bizde istemedik. ABD, İngiltere ve İsrail’in kurduğu BOP kapsamında yapıldı bu işeler. Ve bize bu sistemi dayatan aslında BOP. Ne yazık ki AKP genel başkanı da, bir eşbaşkan olarak bu oyuna geldi demiyorum. Bilerek ve isteyerek yaptı. Bilerek ve isteyerek diyorum, çünkü şimdi sayacağım şeylerin hepsi bilerek yapıldığının bir göstergesidir. Türk askerinin başına çuval geçirilmesi, ve ne notası müzik notası mı denilmesi? Davul ve zurnayla PKK ve işit’li teröristlere lahmacun ısmarlanması. Kızılay maden suyundan Türk isminin kaldırılması. İstiklal marşına ne gerek var denilmesi. Türk bayrağı olmasın, Türkiye bayrağı olsun denilmesi. Atatürk düşmanlığı. Ege adalarının işgali ve Kıbrıs kahramanı Rauf Denktaş’ın Türkiye’den kovulması. Türk tohumlarının yasaklanması ve tarımın iflas ettirilmesi. Cumhuriyet döneminde dişimizden tırnağımızdan arttırarak kurmuş olduğumuz bütün fabrikaların satılması ve daha burada sayamadığım bir çok şey aslında bu günlere Türkiye’nin bilerek getirildiğinin bir göstergesidir. Esasında bütün bunlar yapılırken ve yaşanırken muhalefet ne yapıyordu? Sadece Salı günleri grup konuşmasıyla milletin gazını alıyordu. Demekki gizli bir el Türkiye’de hem iktidarı, hemde muhalefeti dizayn etmiş. Bu gün ve bu önemli seçimde vatandaşa düşen görev nedir o zaman. Çok basit bütün bunları Türkiye’nin başına getiren ve Türkiye için yüzyılın felaketi olan AKP iktidarından kurtulmak. Kime oy verelim? Kime oy verileceğini de bu sistem belirliyor. Muhalefet bloğuna ve Kılıçtaroğlu’na. Neden? 1- İktidardan kurtulmak için. 2- Yeniden güçlü Meclis’in oluşması için. 3- Bir daha bölücü ve terör destekçilerine muhtaç olmamak için. 4- Adalet, liyakat, ve toplum sağlığı için. 5- Herkesin ve her makamın gücünü ve yetkilerini yazılı anayasadan ve yasalardan alması için. 6- Eğitimi ve bilimi ön plana çıkarmak için. Olmazsa ne olur? Olmazsa bir dahaki seçime Türk milleti olarak yeni birini seçeriz. Son söz; Babanın oğlu olsa kimseyi aynı makamda iki dönemden fazla tutma. Apartman yöneticiliğinde bile.