Sayın Dr. Devlet Bahçeli, bu açık mektubu, 12.04.2016 Salı günü MHP Meclis Grubunda yaptığınız ve sizi başarılı bulmayanların muhalefetini, “Paralelcilerin partiyi ele geçirme hareketi” olarak deklare etmenizden sonra karar verdim. Sözün başında söyleyeyim, bu sizin kamuoyunda oluşturduğunuz “saygın, ciddi devlet adamı” imajına hiç yakışmadı. Biliyorum muhalifleri bu şekilde suçlayarak iki şey yapmak istiyorsunuz. Bir, muhalifleri susturmak ve savunmada bırakarak hızlarını kesmek, ikinci olarak, her başarısızlığında aynı suçlamayı yapan mahfile “düşmanımız aynı, bana sahip çık” mesajı vermek istiyorsunuz.
Şimdi önce şu tespiti yapalım. Size muhalif olan Genel Başkan Adayları, olağanüstü kongre için oy veren MHP Üst Kurul Delegeleri ve oy veren MHP’liler, bugüne kadar sizin hakkınızda bir defa bile “hırsız, ahlaksız, ajan, yabancı mahfillerin adamı” demediler. Bu muhalefetin sizin hakkında vardığı tek yargı var: “Bahçeli, 19 yıllık MHP Genel Başkanlığı döneminde girdiği seçimlerin hepsinde başarılı olamadı ve partiyi iktidara taşıyamadı”. Bu yüzden diyorlar ki, “Sayın Bahçeli, artık MHP’nin başından efendice çekilin ve Onursal Başkanımız olarak siyasete devam edin”.
Devlet Hocam, 1999 genel seçimlerinde MHP’nin aldığı yüzde 18 oyu, 16 yıl sonra yüzde 11'e indirdiniz. Bu sürede 5 genel seçim, 3 mahalli seçim, 2 referandum ve 1 cumhurbaşkanı seçimini kaybettiniz. Hele 7 Haziran’da yüzde 16 oy ve 80 milletvekili ıle 3. parti durumunda olan MHP'yi, 5 ay sonra 1 Kasım seçimlerinde yüzde 11 oy ve 40 milletvekili ile bölücü partinin gerisine düşürerek 3. parti yaptınız. Bu başarısızlık karşısında MHP'lilerden ne bekliyordunuz? Ama MHP’liler sizden, partinin barajın altında kaldığı 2002 genel seçimlerinden sonra yapamadığınızı, hiç olmazsa 1 Kasım 2015 genel seçimlerinden sonra yapmanızı ve kendi iradenizle çekilip partinizi olağanüstü kurultaya götürmenizi, tabanın seçeceği yeni Genel Başkana görevi devretmenizi bekliyorlardı. Ama siz, asaletinize yakışan bu davranışı yapamadınız.
Bunun üzerine tabanın değişim istediğini gören bazı MHP’li arkadaşlar, genel başkanlığa aday oldular. Olağanüstü kurultaya gidilmesini isteyen 543 delegenin imzasını alarak önünüze koydular. Ama siz bu demokratik talebi de görmezden geldiniz, tanımadınız. Bunun üzerine genel başkan adayları ve 16 İl Başkanı, bu talebi Ankara 12’nci Sulh Hukuk Mahkemesine taşıdılar. Mahkeme bütün polemiklere rağmen olağanüstü kurultayın toplanması talebinin önünü açtı. Şimdi de yardımcılarınızla birlikte, mahkemenin bu kararını temyize götüreceğinizi söylüyorsunuz.
Sayın Genel Başkan, son olarak 12.04.2016 Salı günü MHP Meclis Grubunda yaptığınız konuşmada: “Bizim Milliyetçi Hareketimizi , ülkücülüğü bilmeyenlere teslim edecek bayrağımız yoktur. 18 Mart 2018 sabırla beklenmelidir. Bunun dışında olağanüstü kurultay yoktur, yapılmayacaktır. Bizim Paralel’e teslim edecek partimiz yoktur” dediniz. İşte burada itirazım var. Genel Başkan Adayları Meral Akşener, Sinan Oğan, Koray Aydın 7 Haziran 2015 genel seçimlerine kadar, Ümit Özdağ ise halen MHP milletvekili değil mi? Altı ayda mı hepsi Paralelci oldular? Lütfen kimseyi bu gerçek dışı yakışıksız sıfatlarla yaftalamayınız, bazılarıyla aynı kulvara girmeyiniz Bunlar çok yanlış ve partiye, davaya zarar verecek söylemler.
Şimdi de 15 Nisan 2015 Cuma günü saat 15.00’te partinin Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri ile tüm İl Başkanlarını olağanüstü toplantıya çağırdınız. Orada –büyük ihtimalle- İl Başkanlarına baskı yaparak, genel başkan adayları ve olağanüstü kurultay talepleri aleyhine bir bildiri hazırlatıp kamuoyuna deklare ettireceksiniz. Belki hepsi bu bildiriyi imzalayacak, ama inanın, 8 Mayıs’ta olağanüstü kurultay yapılırsa, çoğu muhaliflerin yanında yer alacak. Şu anda 20 Nisan’a kadar Yargıtay’a gidip olağanüstü kurultay kararını temyiz etme hakkınız var. Ama, sizden ricam, MHP’yi daha fazla mahkemelerde süründürmeyin.
Sayın Bahçeli, artık Ülkücü Hareket’in bir yol ayrımında olduğu gerçeğini kabul edin. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ülkücü Hareket, hem söylemleri, hem eylemleri, hem projeleri, hem de kadroları ile değişecek. Artık direnmeyin, “zararın neresinden dönülse kârdır” diyerek büyüklük gösterip partinin önünü açınız. Ve lütfen bize giderken hizmetlerinize teşekkür etme kapısını kapatmayınız.
Saygılarımla.