Bu seçim Türkiye tarihinde en kritik seçimdir.
Bu seçim yüz yılın felaketinden kurtulma seçimidir.
Bu seçim Türk milletinin belki de kader seçimidir.
Ancak gelinen noktada Türk milleti kırk katır mı, kırk satır mı noktasına getirilmiş bir seçimdir.
İki ittifakın bileşenlerinde de Türk’e ve Türk devletine düşman unsurlar var.
Muharrem İnce, ve Sinan Oğan ise barajı aşması mümkün görünmüyor.
Diyelim ki Sinan Oğan veya Muharrem İnce’ye oy verdik ve diğer iki adayda %50+1’i alamadılar, o zaman ne olacak. Özellikle ikrardan muzdarip olan, tek adam rejiminden kurtulmak isteyenler ikinci turda beğenmeselerde içlerine sinmese de Kılıçdaroğlu’na oy verecekler. Eğer öyle olursa çok iyi olur.
Bakın Türk milliyetçileri, Atatürkçüler, Türk devletinden yana ve Türk milletinden taraf olanlar olmadan iktidar olunmuyor. İktidar olacak ittifak’a bir cevap olur. Atacağınız adımları ona göre atın demek olur.
Ancak 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur oylaması, 14 Mayıs’daki gibi olmayacak.
Birinci turda sandıkların başında muhalefet partilerinin de görevlileri var. Her bir görevli ıslak imza sonuçlarını alacak ve takip edecek. Birinci turda muhalefet partileri seçim sandıklarına ve ıslak imzalı tutanaklara sahip olurlarsa, seçimde hile yapmak zor.
Ancak ya 28 Mayıs’ta yapılacak olan ikinci turda, sandık başlarında sadece iktidar partisini görevlendireceği, kendisine sadakatle bağlı olan kamu çalışanları, emniyet mensupları ve saadat’çılar olacak.
İşte o zaman birinci turda Sinan Oğan ve Muharrem İnce’ye verilen oylar tamamen Recep’e gitti ve Recep kazandı diyecekler. İtiraz edilse bile YSK yeniden saydım, sayıyorum oyalamasıyla iki hafta geçirecek ve seçim atmosferinin soğumasından sonra da hiç bir şey değişmeyecek.
Zaten son zamanlarda gelir seviyesi çok düşük emeklilere 2000₺ zam vererek, bu insanların daha önce kendilerinden yüksek maaş alanlara karşı bir intikam duygusu oluşturdu.
Kahvehanelerde, parklarda, cami önlerinde düşük gelir seviyesine sahip emekliler, bu zamdan sonra yüksek emekli maaşı alanlar için “oh oldu yiyip yiyip şımarıyorlar, Recep’e oy vermiyorlar” diye konuşuyorlar.
Amaç bu yüzyılın felaketi olan iktidardan kurtulmaksa, oylarımızı, haklı olsalar bile, bu seçimde Sinan ve Muharrem’e değil, kerhen de olsa millet ittifakının adayına vermek gerektiğini düşünüyorum.
Önemli olan sonuç odaklı düşünebilmek. Şu anda zaman kaybetmenin ve lüks düşünmenin anlamı yok.
Benim gibi düşünmeyenlere de saygı duyarım.
Yarın pişman olmayacaksak, sıkıntı yok.