2022 yılında bahsetmeden geçemeyeceğim çok ilgi gören bir kitap daha raflarda yerini aldı. Bu kitap, Eylül 2022’de Mavi Gök Yayınları aracılığı ile okurla buluşan Yazar Burak Candemir’in kaleme aldığı, değerli bir araştırma ve inceleme eseri olan “Tasfiye” kitabıdır. Kendisini sosyal medya aracılığıyla yakından takip ederek istifade ettiğim Burak Candemir hocam, Terakki Mecmûa, Yeni Ufuk, Yeni Tanin, Çelebi Dergisi gibi hatırı sayılır dergilerde makalelerini neşretmiş, bir İttihat ve Terakki uzmanıdır. Nitekim 2021 yılında Tarihçi Atilla Can Akarcalı’nın editörlüğü ile yayınlanan “Enver: Hürriyet-Adalet-Müsâvat” adlı eserde “Enver Paşa’nın Yurtdışı Faaliyetleri” gibi zor bir konuda yazmış olduğu makalesi ile yer alacak kadar konuya hâkim bir yazardır.
“Tasfiye” kitabıyla esasen çok netameli bir konu olan “Milli Mücadele Döneminde Sosyalist Hareketlerin tasfiyesi” konusu Burak Candemir hoca tarafından yazılmıştır. 3 bölümden oluşan kitabın birinci bölümünde Osmanlı-Çarlık Rusya ilişkileri ele alınmıştır. Bizim esasen 11. Sınıf öğrencilerine geniş geniş anlatmaya çalıştığımız konulardır. Tarih müfredatı içerisinde de yer alan konuyu bu bölümde Burak hocanın çok net özetlediğini ifade etmeliyim. Kronolojik, sebep-sonuç ilişkisi çerçevesinde akıcı üslubuyla tarih eğitimcileri kitabın bu kısmını bilhassa akılda kolay kalması açısından öğrencilerine okutabilirler. (s.13-20)
İkinci bölümde de “Milli Mücadele’de Mustafa Kemal Paşa ve Bolşevikler”, “Karakol Cemiyeti ve Bolşevikler” detaylı ve ilgi çekici bir biçimde anlatılmıştır. 1. D. S. sonlarına doğru Çarlık Rusya’sı Bolşevikler tarafından yıkılmıştı. 7 Kasım 1917 tarihinde Rusya’da iktidarı ele geçiren Bolşevikler 7 Aralık’ta Türkiye’ye karşı da emperyalist bir gaye gütmediklerini açıklayarak olabildiğince dış cepheyi kapatmayı amaçlamışlardır. (s.27) Mustafa Kemal Paşa’nın liderliğinde vermiş olduğumuz Milli Mücadele sırasında Sovyetlerle ne zaman daha çok karşılıklı nabız ölçme görüşmeleri yapıldı? Ne zaman resmi görüşmelere geçildi? Kitabın ikinci bölümünde öğrenmekteyiz. 1. Resmi temaslar Rusya yüzünden olumsuzlukla sonuçlanmıştır. (s.55)
Kuvayı Milliye açısından da Rusya ile iyi ilişkilerin kurulması ehemmiyet arz etmekteydi. Emperyalizm ile bir varoluş savaşına giren yüce Türk Milleti bu dönemde tabiri caizse Bolşevizm ile Emperyalizm kıskacında kalmıştı. Rusya’dan yardım temin edilmeli ama iç siyasetimizde ve dış politikamızda milli kalmalıydık. İşte burada önce Karakol Cemiyeti liderleri, sonra da hariçteki İttihatçılar Mustafa Kemal Paşa tarafından Bolşeviklerle olan ilişkilerde teker teker tasfiye edilmiştir. (s.73) Ve ardından Sovyet Rusya tarafından itibar gören ve muhatap alınan Mustafa Suphi de bu süreçte tasfiye edilmiştir. (s.85) Bu kitapla Kafkaslardaki siyasetin de Mustafa Kemal tarafından ustaca yönlendirildiğine şahit oluyoruz. (s.85-93).
Üçüncü bölümde Burak hocam Milli Mücadele’de Atatürk ve Türkiye Komünistlerini anlatmıştır. Osmanlı’da Sosyalizm (s.98-101), Milli Mücadele yıllarında Yeşil Ordu hizbi, Mustafa Kemal Paşa’nın kurduğu Türkiye Komünist Fırkası ve bu partiye katılmayan muhalif sosyalistlerin kurduğu Türkiye Halk İştirâkiyyun Fırkası bu bölümde işlenmiştir. “Meğer 1920 ve 1921 yıllarında bu cephede de ne mücadeleler verilmiş, ne ustaca siyasetler izlenmiş”
diyeceksiniz okurken. Evet, bizler hep siyasi tarihi, iç isyanları ve sırasıyla savaşları anlatıp geçiyoruz. Tarih anlatımında bu boş kalan kısımları Burak hocam layıkıyla doldurmuştur.
Bu kitapta akademik tatmin arayan rahatlıkla bilgiye doyabilir. 338 dipnotlu, 127 adet kaynakçalı bu eser yabancı kaynaklardan ve yabancı arşivlerden de istifade edilerek hazırlanmış, bu durum da eserin kıymet-i hakikiyesini arttırmıştır. Popüler bir tarih kitabı okumak isteyen de bu eserden keyif alabilir. Çünkü anlatımda ismi geçen tarihi şahsiyetler ince bir düşünce ile dipnotlarla okuyucuya tanıtılmıştır. Okuyucu metni okurken arka planda İttihat ve Terakki’nin ve Kuvayı Milliye’nin önemli tarihi şahsiyetlerini de öğrenmiş olacaklardır.
Burak Candemir hocamın Şevket Süreyya Aydemir gibi bir yazı ve olay örgüsü sunuş tarzı olduğunu söyleyebilirim. Bu yönüyle yıllardır biz okurları bu üslubundan mahrum bırakmış olmasını da bir kayıp olarak görüyor, yeni eserini sabırsızlıkla beklediğimi de ifade etmek istiyorum.
İlk defa bir kitabın muhtevası hakkında daha fazla bilgi vermek istemiyorum. Bu kitabı temin edenler ancak bu değerli bilgilere ulaşabilmeli kanaatindeyim. Hâlihazırda Mavi Gök Yayınları internet sitesinde yayınlarına %50 indirim uygulamışken temin edip okumanızı tavsiye ediyorum.