ABD ile Çin arasındaki küresel liderlik savaşı, her geçen gün şiddetleniyor. İki ülke arasındaki savaşın diğer ülkeleri nasıl etkilediğini ise Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed, "Bu rekabet dünyaya hiçbir şekilde iyilik getirmiyor. Bu çatışmanın içinde olmadığımız halde bizler etkileniyoruz. Filler tepişince altta ne varsa onlar da eziliyor." diye anlattı.
Japonya'nın başkenti Tokyo'da düzenlenen "Asya'nın Geleceği" konferansında konuşan Mahathir, "Dünyadaki genel durumun istikrarlı olmadığını görüyoruz. Her bölgede bir sorun var, Latin Amerika'da, Avrupa'da, Asya'da ve Ortadoğu'da. Yeni bir düzene ihtiyacımız var. Çünkü mevcut birtakım düzenler iflas etmiş görünüyor. Bu sistemler başarısız oldu, çünkü bizler hala ilkel ve nispeten uygarlaşmamış haldeyiz." ifadesini kullandı.
Mahathir, "ABD, bir ülkeyi kötü olarak nitelendirip o ülkede yatırım yapmak isteyenleri etki altına almaya çok meraklı. Bu şekilde demokratik olamazsınız. Kararı tek bir güç veremez." diye konuştu.
Mahathir, mevcut döviz ticaretinin manipülatif olduğunun altını çizdi ve "Doğu Asya ülkeleri arasındaki ithalat ve ihracat faaliyetlerini değerlendirmek için altın kullanılabilir." dedi. Yani "dolardan çıkış kararı alabiliriz" demiş oldu.
***
Açıkça görüldüğü gibi ABD-Çin savaşında Malezya, tarafını seçmiş görünüyor. Fakat Çin diye bilinen ekonomik güç, gerçekten Çin midir, yoksa devrede başka güçler mi var?
Mesela Celal Eren Çelik, bu durumu sorgularken, "İngiltere-ABD arasında nüfuz mücadelesi var. İngiltere, 2. Dünya Savaşı sonrası ABD'ye devrettiği hegemon gücü geri almak için hamle yapıyor. Yeni dönemde İngiltere, gücü Çin üzerinden kullanacak. Çin finansal yapısı kime bağlı bunu bilmek yeterli… Çin'in finansal yapısı Rothschild ve Lee Ailesi eli ile İngiliz kontrolündedir." diyor.
Celal Eren Çelik, Çukurambar'da Doğu Perinçek koordinatörlüğünde yapılan toplantıda Çin'in Ankara Büyükelçisi başkanlığında, Çin devlet şirketlerinin, bankalarının temsilcileriyle Erdoğan korkusuyla İngiltere Kraliyet ailesinin şemsiyesi altına girmiş Murat Ülker gibi bir işadamının ve Ethem Sancak gibi Erdoğan'ın yanındaki bir iş adamının, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ile birlikte toplantı yapmasını ise İngiltere'nin Türkiye harekatı olarak görüyor.
Çelik'e göre, "Türkiye'ye Ali Babacan'ın kuracağı yeni parti ile birlikte, Bir kuşak Bir Yol projesi çerçevesinde 60 milyar doların üzerinde yatırım yapılacak. AKP tedrici olarak tamamen tasfiye olacak ve Babacan ile partisi AKP'nin boşalttığı alanı kontrol edecek önemli bir siyasal hareket ve önemli bir güç merkezi olacak."
***
Erdoğan'ın Bülent Arınç, İsmail Kahraman, Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu, Mehdi Eker gibi eski dostları, bu gidişatı durdurabilir mi? Mümkün değil tabii.
Bülent Arınç'ın, "Parlamenter sisteme geri dönelim" önerisi kurtarır mı peki?
Erdoğan, Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi "Türk ordusuna kumpas" davalarının kendi döneminde açıldığının unutulduğunu zannediyor ve yargı reformundan bahsediyor.
Erdoğan, ifade özgürlüğünün güçlendirilmesi ve daha ileriye taşınması konusunda yeni yaklaşımlar ortaya koyduklarını, tutuklama tedbirinin ölçülü kullanılmasına yönelik yeni adımlar attıklarını, önümüzdeki dönemde adil yargılanma hakkının daha etkin şekilde korunmasını hedeflediklerini söylüyor.
Yıllardan beri "hukuk devleti" diyoruz ama herkes görüyor ki Türkiye'de hukuk devleti de kalmadı.
Erdoğan şimdi yargı reformuna hazırlanıyor. 17 yıl Türkiye'nin ve Türk Milleti'nin hukuku çiğnendikten sonra AKP yerine yeni iktidar hazırlanırken mi?
Hukuk devletine herkesin ihtiyacı var elbette...