16 Nisan’da yapılacak Anayasa Referandumu;
* Cumhurbaşkanlığı seçimi değildir.
* Milletvekili genel seçimi değildir.
* Belediye Başkanlığı seçimi değildir.
* Bu referandumun mevcut Cumhurbaşkanı, hükümet ve iktidar partisi ile değil, ülkenin gelecek on yılları, yani istikbaliyle ilgisi vardır. Konu partiler ve siyaset üstüdür.
O zaman 16 Nisan’da yapılacak seçim ne seçimidir?
* “Parlamenter sistem”e devam edilip edilemeyeceğine veya “Cumhurbaşkanlığı Hükümeti sistemi” adı altında sadece bize mahsus tuhaf bir “Başkanlık” sistemine geçilip geçilemeyeceğine karar vereceğimiz bir seçimdir.
* “Tarafsız Cumhurbaşkanı” yerine “Partili Cumhurbaşkanı” seçip seçmemeye karar vereceğimiz bir seçimdir.
* 97 Yıldır milletin milletvekilleri eliyle kullandığı egemenlik hakkını, “Tek Adam”a devredip devretmemeye karar vereceğimiz bir seçimdir.
* “Yasama-Yürütme-Yargı” erklerinin “kuvvetler ayrılığı” prensibine göre kullanılması yerine, bu üç erkin tek adamın elinde toplanarak “kuvvetler birliği”ne geçilip geçilmemesine karar vereceğimiz bir seçimdir.
* “Tek Adam”a istediği zaman “meclisi feshederek seçime götürme” veya “eyalet kurma” yetkilerini verip vermeyeceğimize karar vereceğimiz bir seçimdir.
16 Nisan’da “HAYIR” çıkarsa ne olacak?
* Cumhurbaşkanı, başbakan, hükümet, iktidar partisi devam edecek.
* Kuvvetler ayrılığı prensibi uygulanmaya devam edecek.
* İktidarın kendisini dışladığını düşünen toplumun yarısında bir rahatlama olacak.
* Parlamento eski yetkilerine sahip olarak bütçe ve kanun yapacak, hükümetin icraatını denetleyecek.
* Yargı ve bürokrasi daha tarafsız olmaya dikkat edecek.
* İktidar, demokrasi ve insan hakları konusunda daha titiz davranacak. Bu da Türkiye’nin dünyadaki saygınlığını arttıracak.
16 Nisan’da “EVET” çıkarsa ne olacak?
* Partili Cumhurbaşkanı ile bir “Parti devleti” kurulacak. İktidar partisi “devlet partisi olacak. Bu da, demokrasi ligindeki sıramızı iyice aşağıya çekecek.
* Bütün yetkileri elinde toplayan Cumhurbaşkanı, diktatörlüğe kadar giden bir sürecin içine girecek.
* Yargı ve bürokrasi tarafsızlığını tamamen yitirip siyasallaşacak. Demokrasi ve insan hakları rafa kaldırılacak. Muhalefet susturulacak.
* Cumhurbaşkanlığı KHK’ları ile toplumun, huzur ve güveni kaybolacak.
* Toplum, her an bir KHK ile kurulacak bir veya birden çok eyaletle bölünme tehlikesi yaşayabilir.
İşte bu nedenleri düşünerek geleceğimiz için bu Anayasa değişikliğine “HAYIR” diyorum.