16 Bin Köyde Tarım El Değiştiriyorsa...

Arslan BULUT

İnsanlık "pandemi"den sonra, "küresel ısınma" projeleri ile tehdit ediliyor. "Proje" diyorum, çünkü "küresel ısınma"dan bahsedenler, bütün dünyada, tarım arazilerini ele geçiriyor! Küresel ısınma varsa, tarım arazileri ne işe yarayacak?

Bir gıda krizinden söz ediliyor ama bazı ekonomistler, önümüzdeki süreçte en değerli yatırımın dolar, Euro veya altın değil, tarım arazisi olduğunu söylüyor! Yani küresel ısınma kampanyasında küresel bir yalan var!

Böyle bir zamanda İstanbul'da "CHP'li Belediyeler Tarımsal Kalkınma Zirvesi" düzenlendi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, partisine bağlı belediyelerin hem tarımsal üretim yaptığını hem de üreteni desteklediğini belirterek, "Önceki yönetimlerin yurt dışından ürün alımına son veren belediyelerimiz yerli üreticinin kalkınması için çaba gösteriyor. Çiftçilerimiz tarımsal araç gereç, tohum, gübre, zirai ilaç ve hayvan yemi gibi pek çok kalemde destekleniyor." dedi.

Torun, hükümetin tarım politikalarını eleştirdi ve ekilmeyen tarım arazileri artarken çiftçi sayısının azaldığını, bunun da kırsaldan kente göçü hızlandırdığını anlattı.

Torun, tarım ülkesi konumunda olan Türkiye'nin ithalatçı konuma düştüğünü, vatandaşın sofrasına gelen ürünlerin giderek daha pahalı bir hale geldiğini kaydetti.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise İzmir'de uyguladıkları tarım stratejisini anlattı, tarım lisesi ve tarım üniversitesi kuracaklarını bildirdi ve "Köyler mahalle haline gelmemeliydi. Köyler bu yüzden boşaldı. Bugünkü tarım politikasının özünde tohumu değiştirmek vardır. Üretici tohumda dışa bağımlı olunca her alanda dışa bağımlı hale geliyor ve köylüyü borç batağına düşürüyor. Sonuçta tarlasını satarak şehre göç ediyor. Bir gecede kapatılan 16 bin köyde tarım el değiştiriyor. Tarım arazileri, küçük üreticiden büyük tarım şirketlerinin eline geçiyor. Yerli tohum ve yerli hayvan ırkları yok ediliyor. Yabancı tohum ve yabancı hayvan ırkları teşvik ediliyor.

Biz buna karşı yerli tohum projesini geliştirdik. Tohum, bir millî bağımsızlık meselesidir. Bunun bir yanı kültürümüzün ve tarihimizin en önemli parçası olan tohumlarımızı korumak, diğer yanı da ülkemizde gıda egemenliğinin en önemli merhalesi olan küçük aile tarımını yaşatmaktır." dedi

 ***

Erzincan'da ise Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü, dikili olarak gen bankasında muhafaza altına aldığı 197 üzüm, 451 meyve, 46 süs bitkisi çeşidini basına tanıttı. Vali Mehmet Makas, toplantıda "Bu milletin tekrar dirilişini, şahlanışını çekemeyenler, içine sindiremeyenler, 'buğday ithalatında bulunuyoruz, tarımımız bitti' gibi söylemlerle bu milletin huzurunu bozmaya çalışan kimliklere bürünüyorlar" dedi!

Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü'nün Bahçe Bitkileri Araştırmaları Daire Başkanı Gökhan Kızılcı ise "Şu an Türkiye tohumculukta da ihracat yapan bir ülkedir. Biz İsrail'e ve Amerika'ya tohum satıyoruz. Dünyanın büyük, gelişmiş ülkelerine tohum satan bir ülke haline geldik" diye konuştu.

Öyleyse, tarımda kullanılan kısır tohumları kim üretiyor acaba?

Diğer taraftan Türkiye Tohumcular Birliği'nce 2016'dan bu yana yürütülen projede son toplanan tohum materyalleri ile 324 çeşit, gen bankalarına kazandırılmış olacağı bildirildi. Proje çerçevesinde son olarak Hatay'ın Samandağ, Yayladağı, Altınözü, Reyhanlı ve Kırıkhan'da atalık tohum kullanan küçük aile işletmeleri ziyaret edildi ve 153 tohum materyali toplandı.

***

Görüldüğü gibi iktidar başka, muhalefet başka telden çalıyor. Sorunun temelinde, "küresel ısınma"dan ziyade, "küresel hegemonya" hevesleri vardır. Bu sebeple köylüyü, tarım arazilerini, su kaynaklarını, yerel tohum ve hayvan ırklarını korumak, her zamankinden daha fazla önem kazanmıştır.