Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 31 Mart yerel seçimleri öncesinde Denizli'de ilk ortak mitinglerini gerçekleştirdi.
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 31 Mart yerel seçimleri öncesinde kurdukları Millet İttifakı'nın ilk ortak mitingi için Denizli'de vatandaşların karşısına çıktı. Birlikte alandakileri selamlayan iki lider, ittifakın Denizli Belediye Başkan adayı İYİ Parti'li Ümit Bahtiyar'a destek istedi.
Yaklaşan 31 Mart yerel seçimleri öncesinde Millet İttifakı'nı kurup bazı bölgelerde ortak aday çıkartan CHP ile İYİ Parti'nin liderleri Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener, bir süre önce aldıkları ortak miting kararının ilki için Denizli'de vatandaşların karşısına çıktı. Ortak miting öncesinde, Meral Akşener Denizli'nin ilçelerini dolaştı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise seçim çalışmalarını Burdur'da sürdürdü. İki lider geldikleri Denizli'de kendi partilerinin yöneticileri tarafından karşılandı.
Denizli'deki 29 Ekim Bulvarı, Özay Gönlüm Meydanı'ndaki ortak miting alanına CHP ve İYİ Parti'nin liderlerinin fotoğrafları ve parti bayraklarının yanı sıra büyük boyutlardaki Türk bayrağı ile Atatürk posterleri asıldı. Yine bazı adayların posterleri de alanda yer aldı. Liderlerin konuştuğu sahnenin arka bölümünde ise Türk bayrağı ve Atatürk posterinin yanında partilerin seçim sloganları olan 'Mart'ın sonu bahar' ile 'Hep birlikte iyi olalım' yazıları yer aldı. Miting öncesinde alanı dolduranlar da belli aralıklarla 'Andımız'ı okudu.
Mitingin yapılacağı yere ilk olarak İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, geldi. Burada yaklaşık 5 dakika bekledikten sonra bu kez Kemal Kılıçdaroğlu alana ulaştı. Omuzlarına Denizlispor'un atkıları ile Yörük poşularını alan iki liderin selamlaşmasından sonra saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener daha sonra birlikte sahneye çıkıp, vatandaşları selamladı.
2010'daki Anayasa değişikliği referandumuna değinerek konuşmasına başlayan Akşener, şunları söyledi
Daha özgürlükçü, güçlülerin değil, haklıların hukukunun öne geçtiği bir hukuk mantığına ihtiyaç var diye, 'Toplumun tüm kesimleriyle konuşun' dedim. Şöyle yapıldı; Bana, 'Merak etme gelin hanım herkes kontrol altında' dendi. Bakın, sizden kopmanın miladı budur. Ondan sonra gelenler, gidenler ve 15 Temmuz hain darbe girişimi. O gün ne oldu Millet, devleti sokaktan topladı. 2010'daki o referandum olmamış olsa, bunların böyle bir cesaret bulması mümkün değildi. 15 Temmuz'dan sonra olağanüstü hal ilan ettin. Hadi o yetmedi 'Bunu resmileştirelim' dedin. 2019'da olacaktı. Hadi o da gitti. 24 Haziran'da da tam ve kamil Cumhurbaşkanı seçildin. Hani uçacaktık. Hani kaçacaktık. Hani her şeyimiz düzene girecekti. Dolayısıyla bina yapmak güzel ama bu binada okuyan çocukların hem Türkiye'de hem de dünyanın herhangi bir yerinde iş bulabilecek mantıkta ve donanımda yetiştirilmesi lazım.
Konuşmasında gençlerden siyasileri affetmemelerini isteyen Akşener, Size bir şey söyleyeyim mi; Katiyen bizi affetmeyin. Bu siyasi takımının tepesindekileri katiyen affetmeyin. Ama sandığa gideceksiniz, tırmalayın. Bizi tırmalayın ama sandığa gidin. Canınız kime istiyorsa ona oy verin, ona bir şey diyemem. Ama sandığa gidin. Allah şahittir ki adaylarımızın seçilmesi için size geldim, o başka bir şey. İşte rekabet bu. Seçmene saygı bu. Seçmen velinimettir anlayışı bu. Cumhur İttifakı'nın adaylarına oy veren kardeşlerim benim için terörist değildir. Bu vatanın asli unsurlarıdır dedi.
Yerel seçimlerde seçmenden AK Parti'nin kulağını çekmesini isteyen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü
Geçmişte seçmenin gözünün içine bakmaya çalışırdık. Çünkü parmağınızı sallardınız bize. İyi bir iş yapmadık mı değiştirirdiniz. Parmak sallardınız, 'Bak seni indiririz' denirdi. Bu belediyeler için de genel seçimde de böyleydi. 2010'dan itibaren çok kolay oy almaya alışıldı. 'Ceketimi assam kazanırım' modeli devreye girdi. Sizin gözünüzün içine bakma işlemi de ortadan kalktı. Seçmen velinimettir. Seçmenin velinimet olabilmesi için bu seçimde benim sizden istirhamım, şu kulağı çatırt diye çekmenizdir. Kulağı çekin, kızarsın. Bakın 31 Mart'ta Denizli gitmiş, İstanbul gitmiş, Ankara gitmiş, Bursa gitmiş, Samsun gitmiş, Balıkesir gitmiş. Şimdi ne olacak Şu olacak; Sayın Erdoğan çıkacak, diyecek ki 'Ey aziz milletim, verdiğiniz mesajı aldım. Gereğini yapacağım.' Ardından ekonomiyle ilgili gözlerimizin içine bakıp ne lazım geliyorsa, onu yapmak üzere gayret edilecek. Çünkü 2023 yılında kendisi tartıya çıkacak. Bugün ne ben tartılıyorum ne Sayın Erdoğan tartılıyor ne Sayın Bahçeli tartılıyor ne de Sayın Kılıçdaroğlu tartılıyor. Biz sandalyelerimizde oturmaya devam edeceğiz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Meral Akşener, Beka, beka, beka, zincir, zincir, zincir. Sayın Erdoğan, şu zincirleri ayağına takan kimse söyle. Kaç seçim geçirdik, bir şu ayağındaki zincirler çıkmadı. Söyle, vallahi ben kıracağım. Ama 11 milyon oy almış CHP seçmenini, 5 milyon oy almış İYİ Parti seçmenini, 1 milyona yakın oy almış Saadet Partisi ve Demokrat Parti seçmenini sen döndürüp teröristlikle suçlayamazsın. Buna hakkında yok, haddin de yok. Bugüne kadar bu dille çok iş yaptın. Bugün İYİ Parti var, Meral Akşener var dedi.
Mitingde konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, hakkı, hukuku, adaleti, demokrasiyi bu ülkeye getirinceye kadar mücadelelerinin süreceğini belirtti.
20 yıldır Denizli'yi yönetenlerin ilin hangi sorununu çözdüğünü soran Kılıçdaroğlu, kentin bir üretme yeteneği ve gücünün olduğunu, bunun iyi kullanılması halinde Denizli'nin pek çok sorununun çözülebileceğini ifade etti.
Kılıçdaroğlu, destek, yetki ve güç verilmesi halinde Türkiye'nin sorunlarını çözeceklerini, ülkenin sorunlarını çözmek için de birlikteliğe, birlikte yaşamaya, huzura, mutluluğa ve üretime ihtiyaç olduğunu belirtti.
Çiftçilerin sorunlarının bulunduğunu, mazot, gübre, ilaç ve suya zam yapıldığını ancak çiftçiye "eski fiyattan satacaksın" denildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, hal esnafının, manavın ve vatandaşın terörist ilan edildiğini savundu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, emeklilikte yaşa takılanlara "türedi" dendiğini aktararak, "Kendi vatandaşına 'türedi' diyen bir Cumhurbaşkanı örnek gösterin. Vatandaş 'hak istiyorum, bu sorunu dile getirmek istiyorum' diyor, sen misin sorun dile getiren." ifadelerini kullandı.
Çiftçiler ve emeklilikte yaşa takılanların sandığa gidip ders vermesini isteyen Kılıçdaroğlu, "Çiftçinin yasalardan kaynaklanan hakkı var, milli gelirin en az yüzde 1'i oranında çiftçiye yardım yapılması lazım. 2018'de gelir 26 milyar lira, ancak 12 milyar lira verildi. Nerede bu 14 milyar lira? Çiftçi kardeşime soruyorum. Sandığa git, elini vicdanına koy, oyunu kullan. Efendim 'para yok' diyecek. İyi de kardeşim Suriyelilere 35 milyar lira verdin, oraya para var, çiftçiye niye yok?" diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, patates, soğan kuyruğu gibi yeni varlık kuyruğuyla tanıştıklarını, en büyük varlık kuyruğunun işsizlik kuyruğu olduğunu söyledi.
Kürkte verginin bir hafta önce sıfırlandığını belirten Kılıçdaroğlu, "Musluğu açarken 5 çeşit, elektrik düğmesini açarken 4 çeşit vergi, kefen bezi alırken, çocuk maması alırken, dolmuşa binerken vergi ödüyorsun, otobüse binerken vergi ödüyorsun, kürk alırken vergi yok. Niçin? Çünkü saray sosyetesinin kürke ihtiyacı var, onun için vergiyi sıfırladılar." dedi.
Vatandaşlardan kendilerine "17 yıldır tek başına bir devleti yönetiyorlar. İstedikleri kanunu, kararnameyi çıkardılar, valiyi, müsteşarı, bakanı, emniyet müdürünü, Diyanet İşleri Başkanını tayin ettiler, nasıl oldu da 17 yılın sonunda bu milleti soğan kuyruğuna mahkum ettiler." sorusunu sormalarını isteyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
" AK Parti'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, oy verdiniz tek başına iktidar yaptınız, her türlü imkanı sağladınız, oy verdiniz Türkiye'yi daha iyi yönetin diye. Nasıl olur da bu ülkenin insanı 17 yıl sonra gelir soğan kuyruğuna girer. Vicdanınıza sorun, ondan sonra sandığa gidin. Cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz. Cennet gibi ülkede cehennemi yaşatıyorlar. Bunu hak ediyor muyuz? O zaman sandığa giderken vatanımız, bayrağımız, insanımız, çocuklarımız, güzel Türkiye için gideceğiz."
Yerel seçim için İYİ Parti ile işbirliği yaptıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Özel bir çıkara dayalı değil. Onların gibi değil. İşbirliğimiz demokrasi, vatanın birliği, bütünlüğü, şanlı bayrağımızı koruma işbirliği. Ne benim cebime, ne Meral Hanımın cebine para giriyor. Biz bu ülkenin huzuru için mücadele ediyoruz. Mücadelemiz hak, millet, bayrak, güzel Türkiye mücadelesidir. Bizim mücadelemiz kadın-erkek eşitliği, herkesin işi, aşı olsun mücadelesidir, hiç bir çocuğun yatağa aç girmediği Türkiye, her evde tencere kaynasın, Mustafa Kemal Atatürk'ün çağdaş Türkiye'si mücadelesidir." dedi.