Mesajın ataların bizlere en büyük armağanı olan laik Cumhuriyetin, içinden geçtiği bu zor koşulları aşacak güce sahip olduğunu belirten Arslan, içimizde taşıdığımız o haklı isyanının, ülkenin içine düşürüldüğü bu vahim tabloyu umuda dönüştürebileceğini, tüm zorluklara rağmen iyiliğin ve mücadelenin en sonunda kazanacağına dair inancının diri tutan milyonların çoğunlukta olduğunu, rejim düşmanlığının, israfın, vurdumduymazlığın içerisinde gününü gün edenlere karşı, halkın kaynaklarının şahsi çıkarlar için hesap bir şekilde harcayanlara karşı, kendilerinin çoğunlukta olduklarını, inançlarını ve dirençlerini hiçbir zaman kaybetmeyeceklerini dile getirdi.
Kendilerinin, kurumları ve kuralları yok edilen, işgale uğramış bir ülkeden yepyeni, üretken bir devlet, genç ve azimli bir millet yaratabilen o eşsiz liderin, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün izinden giden milyonların, bu zorlukları direnç gösterip aşabileceğini vurgulayan Arslan, nasıl ki 1920’lerin çok daha ağır şartlarda umutsuzluğa yer yok idiyse, bugün de o umudun kendilerinde hiç bitmeyeceğini, kendilerine günde 3 defa içi boş nutuklar atarak ertesi gün söylediklerini yutanlar ile değil, Atatürk’ün Nutuk’unun kendilerine ışık olmaya devam edeceğini söyledi.
Herkes Buna Kilitlenmeli
Kazım Arslan laik Cumhuriyetin bugün kurumlara tekrardan güvenip, hukukun üstünlüğü ile şeffaflıkla, yöneticilerin aklını başına alması ile rahat bir şekilde düzlüğe çıkabileceğini, Nutuk’ta Atatürk’ün söylediği gibi, iktidara sahip olanların “gaflet ve dalalet, hatta hıyanet içinde olmaları, hatta onların şahsi menfaatlerini işgalcilerin siyasi emelleriyle birleştirmeleri”nin kendilerine engel olmayacağını, Milletin, 95 sene evvel olduğu gibi bugün de “yokluk ve yoksulluk içinde harap ve bitkin” düştü ise, Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmak için zaman çoktan zamanın geldiğini ve herkesin buna kilitlenmesi ve dikkat etmesinin gerektiğini belirtti.
Kazım Arslan mesajına şöyle devam etti: