Necmettin ÇUHADAROĞLU
Biz yıllardır bunu söylüyoruz. Dinleyen yok. Askeri, Ekonomik, Siyasi ve uluslar arası ilişkilerimizin tamamında Türk- Çin ilişkileri Türkiye'nin aleyhine. Sadece ekonomik alanda resmî rakamlara göre Türkiye Çin'den 25 milyar dolar ithalat 2 milyar dolar civarında ihracat gerçekleştirmekte. Gayrı resmi rakamlarda ithalatımız 40 milyar dolar civarında. Cari açığımızın neredeyse büyük bir kısmını tek başına Çin oluşturmakta. Hala ısrarla Doğu Türkistan nedeniyle Çin'le ilşkilerin bozulmasından korkuyoruz. Maalesef bu sebeple kardeşimiz olan Doğu Türkistan meselesinde Çin'e karşı sessiz kalıyoruz. İlişkilerin bozulmasından dolayı asıl endişe duyması ve korkması gereken Çin'dir. Ekonomi Bakanı Sayın Nihat Zeybekçinin açıklamaları bunu doğrulamakta.
Başkent Ankara'da “10 İl, 10 Ülke” hedef pazar çalışması kapsamında gerçekleştirilen Çin tanıtım toplantısının açılışında konuşan Ekonomi Bakanı Zeybekci, ihracat ile ithalat arasında 10 kat fark olduğunu vurguladı.
'BİZİM DE İHRACAT YAPABİLMEMİZ LAZIM'
Ekonomi Bakanı Zeybekci, “25 milyar dolar ithalattan rahatsız değilim ama bizim de ihracat yapabilmemiz lazım. Çin'le mevcut dış ticaret ilişkimiz sürdürülebilir değildir, ihracat ithalat arasında 10 kat fark var” dedi. Çin'in Türkiye'ye uyguladığı politikaları da eleştiren Zeybekci, “Çin'in Türkiye'ye tarım ürünleri ile ilgili kabul edilemez engeller sunması, vizeyle ilgili sıkıştırmalar, bunlar ticari ilişkilerimizi zedeler” diye konuştu.
Bu açıklamaların olduğu dönemde Çin yöneticilerinin İpek yolunu bahane ederek Türkiyeye ve özellikle Doğutürkistan dan muhacir olarak gelenlerin yaşadığı en büyük il olan Kayseri seçmeleri bence düşündürücüdür. Gelenlerin Çin ajanı olmadığını da kimse iddia edemez.
Bir taraftan Çin yönetimi Türk ve İslam ile ilişkilendirecek isimleri yeni yasak olarak ortaya koyacak hem de burada yani Kayseri de bu kadar Doğutürkistanlı muhacirin olduğu ilde Ahmet ile Mehmet ile Mahmut ile ticaret yapacak.
Güldürmeyin İnsanı.
Biraz bilgi aktarmış olalım müsaadenizle; Doğu Türkistan 'da İşgalci Çin Tarafından Müslüman Uygur Türklerine uygulanan aşırı baskıcı ve kısıtlayıcı politikası her geçen gün artarak kendini göstermekte. Çinin bu hukuksuzca yürütülen zalim politikası, Doğu Türkistan daki Uygur Türklerinin dini inancı, örf adetleri, yaşam kültürü dil ve düşünce özgürlüğüne kadar genişlemekte. Yakın zaman da İşgalci Çin tarafından dağıtılan bildiride ise İslami anlam taşıdığı gerekçesiyle bir çok ismin yasaklandığı bildirildi. Daha önce de buna benzer isim yasağı getiren zalim Çin bu sefer Uygurlara yasaklanan isimlerin çerçevesini dağa da genişletmiştir.
Bildiriye göre yasaklanan isim listesi aşağıdaki gibidir.
Yasaklanan isimler :
Mücahit, Cihat , Cundullah , Talip , Muhiddin , Muhammed , Müslime , İmam , Mücahiddin , Vahab , Seda ,Usame , Zikrullah , Nesrullah , Muslim , Bağdad ,Suriye , Kahire ,Sümeyye ,Zikriye ,Saddam , Türkzaat ,Türknaz , Ezher ,Hacı ,İslam , Arafat ,Medine , gibi 29 ismin kullanılması ve yeni doğmuş bebeklere verilmesi yasaklanmış olup , kullananlara ağır para cezası vermek veya hapse atmakla tehdit etmektedir Bu isimlerin arasında Muhammed ,Seda ,Türkızad ,Muslime ,İslam gibi isimlerin oluşu ,işgalci Çin'in yürütmekte olduğu zalim ,baskıcı ,kısıtlamacı siyasetinden vazgeçmeden ,daha da hızlandırdığının göstergesidir .
Zalim Çinin dünyanın gözü önünde Doğu Türkistan'da ,dini ibadetleri , kültürel etkinlikleri ,düşünce özgürlüğünü , namazı ,orucu , dili ,ismi yasaklamasına dünyanın ve İslam aleminin sessiz kalması ,zalim Çin'i cesaretlendirmektedir.
Kalın Sağlıcakla.