Ama markalaşma hem zor ve hem de çok uğraşı gerektiren uzun soluklu bir çalışmadır.
Markalaşma genellikle üreticilerin uğraşısıdır ama bazen ülkelerin ve illerin de benzerleri içerisinde fark yaratarak marka olduğu görülür. Domatesi bol olan bölgede ürünün en bol olduğu zamanda düzenlenen dostça domates savaşları; aynı şekilde portakalı bol ve meşhur olan yerde düzenlenen portakal atma yarışları.. Bazen de dar sokaklarda boğaları serbest bırakarak önünden insanların kaçması ile yaşanan dramatik olaylar ve insanlarda yaratılan adrenalin duyguları ve heyecan ile o ili dünyaya açarlar. İşte o olaylar tekrarlanırken tereddütsüz hem o olayı ve hem de ülke ve yöreyi hatırlarız.
Şimdi sıra bizde. Bu sene 4.’sünü tekrarlamakta olduğumuz Dünya Türk Havlu Bornoz Günü Denizli’de yapılıyor. İlk yapıldığı yıldaki heyecanı hatırlıyorum. Ve bir de bugünlerde yapılması ile ilgili ilgi ve heyecanı.
Denizli’deki havlu-bornoz üreticileri ve sanayicilerinden şimdi daha geniş bir kesimin ilgisiyle kutluyoruz bu özel günü. Türkiye’deki konusunda lider tekstilciler, uluslararası üne kavuşmuş modacılar ve çok sayıda sivil toplum örgütleri hepsi bizimle beraber ve havlu-bornozu Denizli’de yaşamak için bu özel günde buraya geliyorlar.
İşte Denizli de diğer başka örnekler gibi, havlu ve bornozun markası olma yolunda ilerliyor. Heyecanla yaratılan ve halka mal edilen toplumsal tanıtımlarla, marka olma heyecanlarını toplumla paylaşıyorlar.
Tüm bu çalışmaların arkasında oldukça genç ve dinamik bir ekipten oluşan DETGİS ailesi var. Başta Başkan İsa DAL ve DETGİS Yönetim Kurulu üyeleri olmak üzere tüm bize inanmış arkadaşlara Denizli sanayisi adına teşekkür ediyor; katılımcıları bu güzel organizasyonun bir parçası oldukları için tebrik ediyor ve kendilerine başarılar diliyorum.