Karne İle Kıyas Olmaz...

Eğitimci / Yazar Tülay Gazalcı Akishaber okuyucuları için yazdı...Karne İle Kıyas Olmaz...

Her yıl olduğu gibi yine eğitim öğretimde 1. Dönemin sonuna geldik. Kendi çocukluk dönemlerimi hatırlıyorum da, kocaman heyecanlarımız olurdu karne zamanı. Bu heyecanı hem çocuklar hem de veliler yaşardı.2007 yılından itibaren E okul adı altında öğrencilerin eğitim öğretim dönemi süresince girdiği sınavların ve aldığı notların işlendiği ve direk velilerin internet üzerinden bilgi alabildiği bir sistem girdi hayatımıza. Bu uygulamanın faydalarının yanı sıra, karne heyecanını yok eden eksi yönüyle artık hayatlarımızda belli bir yeri var. Eğitim sistemindeki hatalı uygulamalar ve genel veli tutumu çocukların ders notlarını merkeze alarak, evlatların ruhsal ve yaşamsal gelişimlerini ikinci plana itmektedir. Velilerin geneli nasıl olsa çocuğumun notlarını sistem üzerinden takip edebiliyorum duygusuyla, eğitim öğretim süresince okul veli toplantıları dışında okula uğramamakta.

Bu durum sonucunda, evlatlarımızdaki bazı geçiş dönemlerinde yaşanan sorunlar normalden daha büyük yaşanmakta ve anne baba ile çocuk arasındaki etkili iletişim bağı zayıflamaktadır. Çocuklarımızın sadece düşük notlarına odaklanmak, başarılarını sadece aldıkları notlara göre değerlendirmek, arkadaşları veya kardeşleri ile aldıkları notlara göre kıyas yapmak, en büyük hatalardan biridir. Çünkü her çocuğun bireysel farklılıkları ve özel yetenekleri vardır. Her çocuğun başarılı olabileceği yönleri muhakkak vardır. Bu özellikleri açığa çıkarmak ailenin ve eğitim sisteminin görevidir. Karne çocuğun tüm performansını yansıtmaz. Bir öğrencini notları çok yüksek olunca hayatta çok başarılı olacağı söylenemeyeceği gibi, notları düşük olan öğrenciye de hayatta başarısız olacağı söylenemez. Veli olarak yaptığımız sabit hataları bir gözden geçirelim.

Çocuğumuzun iyi notlarını göz ardı ederek özellikle zayıf ders notları üzerinde durmak. Varsa kardeşi ile, kardeşi yoksa en yakın arkadaşı ile kıyas yapmak. Çocuğun karnesinde düşük notlar olduğunda annenin babayı, babanın ise anneyi suçlaması… gibi daha bir çok sıkıntılı davranışımız mevcut.Peki aslında nasıl olmalı ??? Çocuklar biz yetişkinlerdeki gibi zihinsel kalıplara sahip değillerdir. Hayal dünyaları çok geniş ve iç enerjileri çok yüksek olup işlenmeye yoğrulmaya elverişlidir. Çocuklara ruhen ve fiziken doğru şartların oluşturulması, potansiyellerini ortaya çıkarmak için yeterlidir. Zayıf yönleriyle ezmeden, iyi yönleriyle onure edip, zayıf yönlerinin nedenleri üzerinde durularak telafi yoluna gidilmelidir. Başarılarına pekiştireç, başarısızlıklarına ise çözümler sunulmalı. Zayıf gelen karnedeki payımızı, anne ve baba olarak tespit edip, ilerleyen süreçteki eğitim hayatı için çocuğumuza yardımcı olma yoluna gidilmelidir. Kendimize bir takım sorular sorarak eksik olduğumuz noktaları bulalım. Mesela;

 

- Aldığı sorumluluğu yerine getirme noktasında ne kadar örnek teşkil ediyoruz?

 

-Kitap okumasına bizlerde kitap okuyarak yön verebiliyor muyuz?

 

-Düzenli ödev yapma konusunda gerekli kontrol ve desteği sağlayabiliyor muyuz?

 

-Okulda veya sınıfında yaşadığı sorunları konuşabiliyor muyuz?

 

-Zayıf olduğu derslerdeki sıkıntıyı çözebilme adına gerekli desteği ve anlayışı sağlayabiliyor muyuz?

 

Anne ve baba olarak ilişkimizi örnek bir şekilde çocuğumuza sunabiliyor muyuz?

 

-Kendini ifade edebilmesi ve öz güven kazanabilmesi için gerekli ortamı sağlayabiliyor muyuz?

 

-En önemlisi de çocuğumuzun kendi geleceği ile ilgili hedeflerine yönelik yardımcı olabiliyor muyuz? Evlatlarımıza bizler için ne kadar değerli olduklarını ve hayatları boyunca yaşayabilecekleri sıkıntılı durumlarda her daim yanlarında olarak destek vereceğimizi hissettirelim. Bu hayatta herkesin hata yapabileceğini, vaktiyle yapmış olduğumuz hatalarımızı ve yaşadığımız sonuçları örnek göstererek, hatalar yapabileceklerini fakat hayatlarında büyük yaralar açılmaması için her daim iletişim halinde olmamız gerektiğini vurgulayarak samimiyetle yaklaşalım. Bitmek üzere olan eğitim öğretim dönemi sonrasında değerli öğrencilerimize hayırlı uğurlu ve güzel anılarla dolu tatiller dilerim. Sevgi ve saygılarımla…

 

Tülay GAZALCI

Türk Eğitim-Sen Denizli Şubesi

Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri

 

 

Özel Haber Haberleri

PAÜ'DE ''YAPI İŞLERİ'' BÖYLE Mİ DÖNÜYOR ?
Yazarımız Halil Manuş'tan Sarıkamış Şehitlerine Ağıt
SARIKAMIŞ DESTANI
İkbal Vurucu'dan ''CEVAP HAKKI''
PAÜ Rektörü Kutluhan yine bildiğiniz gibi