Karaca; ''Lozan Barış Antlaşması Türkiye Cumhuriyetinin Tapu Senetidir''

İşgale karşı başlatılan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Türk Halkının direnişi, zaferle sonuçlanmış ve 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile taçlandırılmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk Lozan Antlaşmasını şöyle tanımlamaktadır. ”Lozan antlaşması, Türk Ulusuna karşı, asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr antlaşmasıyla tamamlandığı sanılmış, büyük bir cana kıymanın yıkılışını anlatan bir belgedir. Osmanlı devrine ait tarihe eşi geçmemiş bir politik zafer yapıtıdır.”

 İşte bu politik zafer yapıtı ile;

Kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, laik ve cumhuriyetçi kimliğini Ulusal Kurtuluş Savaşı ve 1923 AYDINLANMA DEVRİMİ ile kazanmıştır. Bu nedenlerle Lozan Barış antlaşmasına sahip çıkmak; Türkiye Cumhuriyetinin ulusal bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne, çağdaş, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olma niteliklerine sahip çıkmak ve bu nitelikleriyle yaşaması için savaşım vermekle eşanlamlıdır. Çünkü:

LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN TAPU SENETİDİR.

 Bugün ise Lozan ile elde edilen kazanımlar birer birer yok edilmekte iken,

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sınırları üzerindeki pazarlıklar yeniden hortlamış,  Doğu ve Güney Doğusundan ayrılacak illerle Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyini içine alan bir bağımsız Kürdistan kurulması amaçlanmakta ve yurdumuz bölünmek istenmektedir. 

Mustafa Kemal Atatürk  önderliğinde verilen mücadeleyi bilen, ülkemizin bağımlı yönetim anlayışı ile Sevr hayallerinin gerçekleşmek üzere olduğunu gören Aydınlarımız baskı altına alınmakta, susturulmaya çalışılmakta, ülkenin bölünme ve parçalanması için uygun ortam oluşturulma çabalarına karşı çıkan, sivil-asker, her türlü muhalif sesin susturulması gayretleri sürdürülmektedir.

Ulusun  hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetimizin dış politikasının temel taşı olmuş olan “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesinden vazgeçilmiş, ülkemiz komşularımızla aramızda hiçbir sorun bulunmamasına rağmen ABD VE AB çıkarlarının taşeronu olan anlayış nedeniyle savaşın eşiğine getirilmektedir. Suriye ile yaşanılan sorunlar bunun en güzel örneğidir.

TÜM BUNLARA RAĞMEN TÜRK ULUSU DİRENECEK VE YİNE KAZANACAKTIR.

Son zamanlarda baskıya ve zulme karşı başlayan HALK DİRENİŞİ, Türk Ulusunun tarihi sorumluluğu yeniden üstlenme,bağımsızlık,Özgürlük,haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı uyanışın umut çiçekleri olarak tarihteki yerini almaktadır.

 Lozan ve Cumhuriyetimiz ile hesabı olanlardan ve Onların hesabına hizmet eden taşeronlardan bugün yapılanların ve yapılmak istenilenlerin mutlaka hesabının sorulacağını,EĞER ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMISIZLIĞIN,HAK VE ADALETİN sağlanmasının bir bedeli varsa bu bedeli ödemeye hazır milyonlarca yurttaşın bulunduğunu kamuoyunun bilgisine saygı ile sunarız.

 GÜLİZAR BİÇER KARACA

  CHP PM üyesi 

25.Dönem Denizli Milletvekili

Türkiye Haberleri

Türkiye'nin en zeki 10 ili açıklandı
Büyük İstanbul Depremi için tarih verdi
Meteoroloji'den acil kar uyarısı!
Türklere yasak, Avrupalıya serbest!
Diyanete 4 Bin Personel Alınacak