Denizli Devlet Hastanesi’nde 2018 Şubat ayında açılmış olan Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bölümü Uzmanı Dr. Selin Güler, çocuklarda çok sık oluşan kansızlık ile alakalı bilgi verdi ve bunun ciddi hastalıkların habercisi olabileceğinin de unutulmaması gerektiğini ifade ederek erken teşhisin önemini vurguladı..
Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bölümünün çocukluk çağında meydana gelen kan hastalıkları ile alakalı iyi huylu ve kötü huylu tümörleri gibi epey geniş bir alanda hizmet verdiğini söyleyen Uz. Dr. Selin Güler, en çok hastalıkların kansızlık, lenf bezlerinde büyüme, kanama bozuklukları, uzun süren ve geçmeyen ateş ile eklem ağrıları gibi durumlarda olduğunu dile getirdi.
Çocuklarda çok sık görülen kansızlık ile alakalı bilgilendirme yapan Güler; Kansızlığın (anemi), kanda bulunan alyuvarlar veya alyuvarların içinde bulunan hemoglobin değerlerinin yaşa ve cinse göre olması gereken değerden daha düşük olması olarak tanımlandığını, çocuklarda kansızlığın en sık görülen nedeninin demir eksikliği olduğunu, yeterli ve dengeli beslenilmeme halinde, hızlı büyüme sebebi ile ihtiyacın arttığı 6 ay ile 2 yaş arasında ve bilhassa adet kanamalarına bağlı kaybın arttığı ergen kız çocuklarında sık görüldüğünü, hafif olgularda solukluk dışında bir bulgu olmazken demir eksikliği arttıkça çocuklarda büyüme ve zihinsel gelişimde yavaşlama, huzursuzluk, uykuya eğilim, davranış bozuklukları, enfeksiyonlara karşı dirençte azalma, baş dönmesi ve bazı hastalarda toprak yeme gibi belirtilerin ortaya çıkabileceğini ifade etti.
Demir Eksikliğini Önlemek İçin Neler Yapılmalıdır?
Doktor Güler, demir eksikliğini saptamak için vücuttaki demir ve demir depolarına bakıldığını, gerekirse demir eksikliği dışında kansızlık yapan sebeplere yönelik testler yapılabildiğini belirterek demir eksikliğini önlemek için çocukların ilk 6 ay anne sütü ile beslemesi, ilk 2-3 aydan sonra doktor kontrolünde demir takviyesi yapması, içtiği inek sütünü günlük yarım litre ile sınırlamasının başlıca alınacak önlemler arasında olduğunu söyledi.
Bununla birlikte demir içeriği zengin; kırmızı et, yumurta, balık ve kuru baklagiller (mercimek, nohut vs) ile beslenmenin de vücudun demir ihtiyacını karşılamaya yardımcı olacağını ifade eden Güler, çay, kahve ve gazlı içecekler gibi demir emilimini azaltan maddelerden uzak durulması gerektiğini vurguladı.
Demir tedavisinde damla ya da şurupların kullanıldığını, aç karnına kullanmanın, C vitamininden zengin gıdalar tüketmenin, süt ve süt ürünlerini ilaçlar ile eş zamanlı kullanmamanın demir tedavisinin etkinliğini artıracağını söyleyen Güler, tedavinin uzun süreli olduğunu, demir depoları dolana kadar doktor kontrolünde tedaviye en az 3-4 ay devam edilmesi gerektiğini, dişlerde siyahlaşma, mide rahatsızlıkları ve kabızlık, kakanın siyaha boyanması gibi yan etkilerinin olabildiğini ama genellikle bunların geçici etkiler olduğunu ve tedaviye mecbur kalmadıkça ara verilmemesi gerektiğini dile getirdi.
Kanserin semptom ve bulgularının birçok sıradan çocukluk çağı hastalıklarında da görülebileceğinin unutulmaması gerektiğinin altını çizen Güler, çocuklarda saptanan kansızlıkta; olağandışı seyir gösteren belirtilerin (kolay morarmalar, tekrarlayan kanamalar, nedeni açıklanamayan ve uzun süren halsizlik, ateş, baş ağrısı ve eşlik eden kusma, açıklanamayan kilo kaybı , vücudun herhangi bir yerinde şişlik oluşması, kemik ve eklemlerde uzun süren ağrılar gibi) olması durumunda mutlaka bir çocuk hemato-onkoloğuna başvurulması gerektiğini önemle vurguladı.