Kanlı İmza gerçek oldu

6 Aralık 2017’de Amerika’nın Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararını imzalayan Trump için, “Kanlı İmza” başlığı ile yazdım.

Ahu Özyurt’un daveti üzerine 7 Aralık akşamı CNN Türk canlı yayınında, “Trump’ın bu imzası kanlıdır. Amerika Büyükelçiliğini Kudüs’e taşırsa kan akar” dedim ve bu kanlı imza olarak yaptığım fotoğrafı da yayında gösterdim:

Ve daha sonra 11 Aralık’ta özetle şöyle yazdım:

 

“Korktuğum oldu, Kudüs'te kara gün yaşandı ve 10 Filistinli kahpe İsrail’in terörist ordusu tarafından şehit edildi.

Gazze'nin İsrail sınırında ABD'nin Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını protesto için yapılan yürüyüşte 600 Filistinli yaralandı.

Dökülen ve inşallah dökülmez ama dökülecek bu kanların tek sorumlusu dünyanın yeni delisi Donald Trump'dır.”

Bugün yaşanan Hamas- İsrail savaşının mimarı başkanın kanlı imzası olan Amerika’dır.

Değerli okurlarım,

9 Aralık 2017’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs'ü İsrail'in başkenti tanıyan ve Büyükelçiliğini bu kente taşıma kararı alan Başkan Trump'ı şöyle eleştirdi:

 

- "Alınan karar provokasyon, arkasında Evangelistler var. Bizzat sayın Başkan'dan dinlemiş birisiyim, süreci biliyorum.

Hiçbir ülkenin de pazusuna güvenerek uluslararası hukuku yok sayamaz."

 

Yandaş medyanın, “Amerika’ya sert tepki” diye verdiği bu sözler gördük ki Amerika’da ve Başkan Trump’da büyük bir korku ve panik yaratmış… (!)

 

Suriye kaynaklı ulusal acil durumu bir yıl daha uzatan Başkan Biden dedi ki;

 

- “Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü PKK/YPG’ye düzenlediği harekatlar bölgedeki barışı, istikrarı ve güvenliği tehdit ediyor. Terör örgütü IŞİD ile mücadeleyi zayıflatıyor.”

 

Türkiye- Afrika formunda Biden’a yanıt veren Erdoğan dedi ki;

- “Biz Amerika'yla NATO'da beraber değil miyiz? Beraberiz.

Peki, bizim SİHA'mızı Amerika düşürdü mü? Düşürdü.

Biz seninle NATO'da nasıl beraberiz ya?

Nasıl böyle bir şey yapabilirsin? Aramızda güvenlik sorunu var…”

Tepkin bu kadarcık mı Erdoğan?

Amerikan askerlerinin Suriye’nin kuzeyinde Türk SİHA'sını düşürmesine şöyle tepki gösterdin.

-"Hiç şüphe yok ki bu olay milli hafızamıza kaydedilmiştir ve vakti saati geldiğinde gereği muhakkak yapılacaktır…"

 

Trump’ın alçakça yazdığı mektubu reddetmeyip sineye çeken ve gittiği Amerika’da kendisine “takdim” eden sen değil misin Erdoğan?

 

Trump’ın “Senin ve ailenin mal varlığını açıklarım” tehdidi karşısında sınır ötesi Barış Pınarı harekatını durduran da sensin Erdoğan…

 

Amerikalıların haince Türk askerinin başına çuval geçirip esir almalarının gereğini de yaptın değil mi Erdoğan?

 

Hain teröristbaşı Fethullah Gülen’i de Amerika’dan alıp yargıladın değil mi Erdoğan?

 

F-35 Savaş uçağı projesinden Türkiye’nin çıkarılmasını kabullenip F-16’ya razı olup onu da alamadın Erdoğan…

 

Senin Amerika’ya karşı yapacağın en önemli şey ülkem için çok üzülerek söylüyorum ki;

- Boyun eğmektir, tepkisiz kalmaktır…

Çünkü sen ve ailen Amerika’nın, “mal varlığını açıklarız” tehdidi altındasın ve Büyük Orta Doğu Projesinin eş başkanısın Erdoğan…

Ahu Özyurt’un daveti üzerine 7 Aralık akşamı CNN Türk canlı yayınında, “Trump’ın bu imzası kanlıdır. Amerika Büyükelçiliğini Kudüs’e taşırsa kan akar” dedim ve bu kanlı imza olarak yaptığım fotoğrafı da yayında gösterdim:

Ve daha sonra 11 Aralık’ta özetle şöyle yazdım:

 

“Korktuğum oldu, Kudüs'te kara gün yaşandı ve 10 Filistinli kahpe İsrail’in terörist ordusu tarafından şehit edildi.

Gazze'nin İsrail sınırında ABD'nin Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını protesto için yapılan yürüyüşte 600 Filistinli yaralandı.

Dökülen ve inşallah dökülmez ama dökülecek bu kanların tek sorumlusu dünyanın yeni delisi Donald Trump'dır.”

Bugün yaşanan Hamas- İsrail savaşının mimarı başkanın kanlı imzası olan Amerika’dır.

Değerli okurlarım,

9 Aralık 2017’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs'ü İsrail'in başkenti tanıyan ve Büyükelçiliğini bu kente taşıma kararı alan Başkan Trump'ı şöyle eleştirdi:

 

- "Alınan karar provokasyon, arkasında Evangelistler var. Bizzat sayın Başkan'dan dinlemiş birisiyim, süreci biliyorum.

Hiçbir ülkenin de pazusuna güvenerek uluslararası hukuku yok sayamaz."

 

Yandaş medyanın, “Amerika’ya sert tepki” diye verdiği bu sözler gördük ki Amerika’da ve Başkan Trump’da büyük bir korku ve panik yaratmış… (!)

 

Suriye kaynaklı ulusal acil durumu bir yıl daha uzatan Başkan Biden dedi ki;

 

- “Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü PKK/YPG’ye düzenlediği harekatlar bölgedeki barışı, istikrarı ve güvenliği tehdit ediyor. Terör örgütü IŞİD ile mücadeleyi zayıflatıyor.”

 

Türkiye- Afrika formunda Biden’a yanıt veren Erdoğan dedi ki;

- “Biz Amerika'yla NATO'da beraber değil miyiz? Beraberiz.

Peki, bizim SİHA'mızı Amerika düşürdü mü? Düşürdü.

Biz seninle NATO'da nasıl beraberiz ya?

Nasıl böyle bir şey yapabilirsin? Aramızda güvenlik sorunu var…”

Tepkin bu kadarcık mı Erdoğan?

Amerikan askerlerinin Suriye’nin kuzeyinde Türk SİHA'sını düşürmesine şöyle tepki gösterdin.

-"Hiç şüphe yok ki bu olay milli hafızamıza kaydedilmiştir ve vakti saati geldiğinde gereği muhakkak yapılacaktır…"

 

Trump’ın alçakça yazdığı mektubu reddetmeyip sineye çeken ve gittiği Amerika’da kendisine “takdim” eden sen değil misin Erdoğan?

 

Trump’ın “Senin ve ailenin mal varlığını açıklarım” tehdidi karşısında sınır ötesi Barış Pınarı harekatını durduran da sensin Erdoğan…

 

Amerikalıların haince Türk askerinin başına çuval geçirip esir almalarının gereğini de yaptın değil mi Erdoğan?

 

Hain teröristbaşı Fethullah Gülen’i de Amerika’dan alıp yargıladın değil mi Erdoğan?

 

F-35 Savaş uçağı projesinden Türkiye’nin çıkarılmasını kabullenip F-16’ya razı olup onu da alamadın Erdoğan…

 

Senin Amerika’ya karşı yapacağın en önemli şey ülkem için çok üzülerek söylüyorum ki;

- Boyun eğmektir, tepkisiz kalmaktır…

Çünkü sen ve ailen Amerika’nın, “mal varlığını açıklarız” tehdidi altındasın ve Büyük Orta Doğu Projesinin eş başkanısın Erdoğan…

Orhan UĞUROĞLU / Yeniçağ

Medya Haberleri

Türk giderse Kürt ve İslam kalır mı?
Devlet Adamı Böyle Bakardı
Elektronik meydan demokrasisi
YouTube Abone Satın Almanın Etkileşim ve Görünürlük Üzerindeki Etkisi 
Kırmızıda durulur mu!