İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy Kimdir? Ne Zaman Vefat Etti?

İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy’u aramızdan ayrılışının 84. yılında rahmetle anıyoruz. Mehmet Akif Ersoy kimdir, nerelidir, eserleri nelerdir gibi soruların cevabını sizin için derledik.

Mehmet Akif Ersoy 20 Aralık 1873’te İstanbul’da Fatih ilçesi Sarıgüzel mahallesinde dünyaya geldi. Annesi Buhara'dan Anadolu'ya geçmiş bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım; babası ise Kosova doğumlu, Fatih Camii medrese hocalarından Mehmet Tahir Efendi'dir. Babası, ona ebced hesabıyla doğum tarihini ifade eden "Ragîf" adını verdi. Fakat telaffuzu zor geldiğinden arkadaşları ve annesi ona "Âkif" ismiyle seslendi, zamanla bu ismi benimsedi.

Mehmet Âkif ilk din ve Arapça bilgilerini babasından aldı. 1878 yılında, 4 yaşındayken Fatih'de Emir Buhari Mahalle Mektebi'ne başladı. Burada iki yıl eğitim gördükten sonra Fatih İbtidaisi'ne geçti. Yüksek öğrenimini Halkalı Baytar Mektebi'nde yaptı. Burayı birincilikle bitirdi (1894). Dört yıl kadar Rumeli, Arnavutluk ve Arabistan'da çalıştı. Halkalı Ziraat Mektebi'nde kompozisyon, üniversitede edebiyat dersleri verdi. İkinci Meşrutiyet ilan edildikten sonra halkı uyandırmak ve İslam birliğini sağlamak üzere Sırat-ı Müstakim ve Sebil'ür-Reşat adlı din dergilerinde şiirler, din ve edebiyat üzerine makaleler yazdı.

1898'de 25 yaşında iken Tophane-i Amire veznedarı Mehmet Emin Bey'in kızı İsmet Hanım ile evlendi. Aynı yıllarda Maarif Dergisi'nde ve Resimli Gazete'de şiir yazıları ve Arapça, Farsça ve Fransızca'dan yaptığı çevirilen yayınlandı.
Baytarlığa başladığı ilk yıllarda bile, mesleğinden çok, şairliği ile tanınan Mehmet Akif, öğretmenlik hayatına 1906’da Halkalı Baytar Mektebi’ne “kitâbet-i resmîye” (resmî yazışma usulü) dersi hocalığı ile başladı. 1908’den sonra ise Edebiyat Fakültesi ile Dârülhilâfe Medresesi’nde “Osmanlı Edebiyatı” hocalığında bulundu.

II. Meşrutiyet’in büyük etkisinde kalan Âkif, arkadaşı Eşref Edip ve Ebül’ula Mardin’in çıkardığı ve ilk sayısı 27 Ağustos 1908'de yayımlanan Sırat-ı Müstakim dergisinin başyazarı oldu. Balkan Savaşı, Çanakkale Muharebeleri ve Kurtuluş Savaşı dönemlerinde çeşitli görevlerde bulunup, Balıkesir'e giderek 6 Şubat 1920 günü Zağnos Paşa Camii'nde çok heyecanlı bir hutbe verdi. Halkın beklenmedik ilgisi karşısında daha birçok yerde hutbe verdi, konuşmalar yaptı ve İstanbul'a döndü.

MEHMET AKİF’İN İSTİKLAL MARŞINI YAZMASI

1921'de Ankara'da Taceddin Dergâhı'na yerleşen Mehmet Âkif, 500 lira ödül konularak açılan İstiklâl Marşı yarışmasına başta katılmadı. Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey'in ricası üzerine arkadaşı Hasan Basri Beyin teşvikiyle ikna oldu. Onun orduya ithaf ettiği İstiklâl Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hâkimiyet-i Milliye'de yayımlandı. Hamdullah Suphi Bey tarafından mecliste okunup ayakta dinlendikten sonra 12 Mart 1921 Cumartesi günü saat 17:45'te Milli Marş olarak kabul edildi. Âkif, ödül olarak verilen 500 lirayı hayır kurumuna bağışladı.

MEHMET AKİF ERSOY NEDEN ÖLDÜ?

Kurtuluş Savaşı ve zafer sonrası uzunca bir süre Mısır’da yaşayan Milli Şâirimiz Mehmet Âkif Ersoy, 17 Haziran 1936’da siroz hastalığının tedavisi için İstanbul’a döndü. 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul’da, Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı’nda vefat etti, Edirnekapı Şehitliğinde yatmaktadır.

AKİF HAKKINDA AZ BİLİNEN DETAYLAR

İlk şiirlerini İstanbul İdadisinde yazar.

Spora büyük ilgi duyarak güreş, yüzücülük, uzun yürüyüş, koşma ve gülle yarışmalarına katılır.

Dört yıl teftiş için Rumeli, Anadolu, Arnavutluk ve Arabistan'da bulunur.

2. Abdülhamid'in şiddetli bir muhalifidir. Hatta gördüğünde midesi bulandığını hatıralarında anlatır.

2. Meşrutiyet Dönemi içinde, 27 Ağustos 1908'den itibaren arkadaşları, Eşref Edip ve Ebül'ula Mardin'in çıkardığı Sırat-ı Müstakim dergisinin başyazarı olmuştur.

Harbiye nezaretine bağlı Teşkilat-ı Mahsusa'da göreve başlar. İlk olarak Berlin'e, Tunuslu Şeyh Salih Şerif ile beraber gider.

İstanbul'a döndükten sonra teşkilat tarafından Arabistan'a gönderilir.

Türk halkı Kurtuluş Savaşı verdiği sırada destek olmak isteyen Akif, 6 Şubat 1920'de Zagnos Paşa Camii'de hutbe verir.

Mustafa Kemal Atatürk, Konya vekiline çektiği telgrafta Akif'in Burdur milletvekili seçilmesini ister.

Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey, Hasan Basri Bey'e rica ederek Akif'i ulusal marşı yazmaya ikna eder.

Ödül olarak verilen 500 lirayı Hilal-i Ahmer bünyesinde olan, kadın ve çocuklara iş öğreten ve cepheye elbise diken Kızılay Dar-ul Mesai'sine bağışlar (Üstelik 600 lira borcu olmasına rağmen).

Yazlarını İstanbul'da, kışlarını ise Mısır'da geçirir.

Siroz hastalığına yakalanır ve hava değişikliği düşüncesiyle önce Lübnan'a ardından Antakya'ya gider ve en son olarak Mısır'a hasta olarak ulaşır.

17 Haziran 1936'da İstanbul'a döner ve 27 Aralık 1936'da Beyoğlu'nda bulunan Mısır Apartmanı'nda hayatını kaybeder.

MEHMET AKİF ERSOY'UN ESERLERİ

Safahat (1911): 44 şiir, 3084 mısra.
Süleymaniye Kürsüsünde (1912): 1 şiir, 1002 mısra.
Hakkın Sesleri (1913): 10 şiir, 482 mısra.
Fatih Kürsüsünde (1914): 1 şiir, 1692 mısra.
Hatıralar (1917): 10 şiir, 1314 mısra.    
Asım (1924): 1şiir, 2292 mısra.
Gölgeler (1933): 41 şiir, 1374 mısra.

Gündem Haberleri

'Esad, Rusya'da Güvende'
Suriye'ye dönüşler iki kat arttı
Baas rejimi nedir?
Teğmenlere destek veren savcı açığa alındı
Şiddette sıfır tolerans algısı boşa çıktı