Son günlerde müftülerin de resmi nikah kıyması yasal düzenlemesine karşı yükselen seslerin yersiz ve her zaman olduğu gibi milletimizin kafasını bulandırma noktasında olduğunu belirten AK Parti Denizli İl Başkanı Necip Filiz; “ Müftülerin de yapacağı, mevcut medeni kanun hükümlerine göre resmi nikah işlemidir. Hükümetimiz bu uygulamada medeni kanuna göre yapılan nikah işleminin uygulayıcısının genişlemesini istiyor, mesele bu” dedi.
Eğer müftünün nikah kıyması laikliğe aykırı ise müftünün memurluğu niye laikliğe aykırı değil? diyen Başkan Filiz; “ Yine evrensel hukuk ve dini inançlar gereği baktığımızda her zaman batı diye örnek aldığımız ya da örnek almamız tavsiye edilen Batıda bizzat din adamları nikah kıyıyorlar ama o zaman çifte standart düşüncesi ile batı için “Laiklik ilkesine aykırı” demiyoruz, bize gelince laiklik ilkesine, anayasaya aykırı diye feryat figan ediyoruz” şeklinde konuştu.
Başkan Filiz Konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada devamla şunları ifade etti:
“ Evlenme Akdi ya da Nikah dediğimiz olay evrensel hukuk açısından ya da bir takım dini ritüellere baktığımızda alaniyet yani yeni çiftlerin evli olduğunun kamu oyunca bilinmesi anlamına gelir. Burada kamu otoritesi yani o devletin yönetim erki, nikahın hukuki geçerlilik şartlarını,tarafların karşılıklı hak ve vazifelerini hukuken meşru kılacak yasal düzenlemelere, toplumun sosyolojik derinliklerini dikkate alarak gidebilir.
Bu cihedle hükümetimiz sosyoloji ve tarihsel derinliği dikkate alarak bir düzleme yapmak istemekte ve bu düzenlemeye de karşı cepheler her zaman olduğu gibi milletimizin yapısından uzak farklı niyetlerle toplumun iradesini fesada uğratma çabası içerisindedir.
MAKSAT MİLLETİMİZİN KAFASINI BULANDIRMAKTIR
Evet devletimiz laiktir. Kişisel hak ve özgürlüklere saygılı, din ve vicdan hürriyetinin hangi dine hangi inanca sahip olursa olsun bu hakların güvencesi gerekli yasal mevzuat içinde koruma altındadır. O nedenle son günlerde müftülerin de resmi nikah kıyması yasal düzenlemesine karşı yükselen sesler yersiz ve her zaman olduğu gibi milletimizin kafasını bulandırma noktasındadır.
Müftülerin de yapacağı, mevcut medeni kanun hükümlerine göre resmi nikah işlemidir. Hükümetimiz bu uygulamada medeni kanuna göre yapılan nikah işleminin uygulayıcısının genişlemesini istiyor, mesele bu.
MÜFTÜLERİMİZ DE DEVLETİMİZİN RESMİ MEMURUDUR
Dini nikah mı geliyor, meri kanunlar mı değişiyor, boşanma ve evlenmeye ilişkin hükümler mi değişiyor? Böyle bir şey yok. Konu, evlenmek ve boşanmakla ilgili değil. Mesele, medeni kanuna göre kıyılan nikahın, müftü tarafından kıyılmasına hak vermek. Muhtarların, kaptanların, konsolosların ve nüfus memurlarının bu hakkı var, şimdi müftülerinde olacak. Eğer müftünün nikah kıyması laikliğe aykırı ise müftünün memurluğu niye laikliğe aykırı değil? O da kanunlarımız gereği devletimizin resmi memuru ve bir çoğu en az ilahiyat fakültesi mezunu, pek çoğununda yüksek lisans ve doktora yapmış durumda olduğunu da dikkate almak gerekir.
GELEN TASARIDA CAMİ DE NİKAH KIYMA YOK
Yine evrensel hukuk ve dini inançlar gereği baktığımızda her zaman batı diye örnek aldığımız ya da örnek almamız tavsiye edilen Batıda bizzat din adamları nikah kıyıyorlar ama o zaman çifte standart düşüncesi ile batı için “Laiklik ilkesine aykırı” demiyoruz, bize gelince laiklik ilkesine, anayasaya aykırı diye feryat figan ediyoruz. Almanya’da, Amerika’da, Avusturya’da, Fransa’da, başka batılı ülkelerde nikahları kıyanlar arasında din adamları var mı, yok mu? Tabiki de var ve sosyolojik kültürleri gereği kilise de nikah kıyılıyor. Oysa bizde gelen tasarıda Cami de nikah kıyma yok. Sadece resmi nikah kıyma yetkisi olanların alanı genişletilerek Müftüye de bu yetki veriliyor, Belediye başkanı, onun yetkilendirdiği memur, muhtar, nasıl resmi nikah kıyıyorlarsa aynı usulde, aynı kurallara uyarak müftülere de bu yetki veriliyor.
KAYIT DIŞI EVLİLİĞİN ÖNÜNE GEÇİLECEK
Bu tasarıya malum çevrelerin bir haksız eleştirisi de; müftülerin nikah kıyması ile “Çocuk yaşındaki evlilikler artacaktır” iddiasıdır.
“Bunu söyleyenler, ya tasarıda bi haber ya da yalan söylemeyi kendine sırf iktidara eleştiri olsun diye alışkanlık edinmiş kişilerdir. Bu düzenleme resmi nikah kıyma yetkisine müftülerinde ilavesini düzenliyor. Evlenme yaşını düzenlemiyor, evlenme şartlarının düzenlemiyor, evlenme engellerini de düzenlemiyor. Yani evlenme yaşında medeni kanun hükümlerinde bir değişiklik yoktur. Dün neyse bugün de o. Türk ceza kanununda ki yaşça küçüklerin cinsel istismarını kaldıracak hükümler içermiyor. Aksine yapılacak düzenleme ile kayıt dışı evliliğin önüne geçilmesi ön görülüyor.
KADINLARIMIZIN LEHİNE DÜZENLEME YAPAN BİR DEĞİŞİKLİK
Ülkenin bir gerçeği dikkate alınarak toplumumuzun bir çoğunun uyguladığı bir gelenek olan Resmi nikahtan sonra imam nikahı tabir edilen durumu ya da resmi nikah yapılmaksızın doğrudan imam nikahı kıyarak kayıt dışı durumu ortadan kaldıran, kadınlarımızın lehine düzenleme yapan bir değişikliktir. Kaldı ki bu herkesi müftülere nikah kıymaya zorlayan bir düzenleme değildir. İsteyen müftüye gidip kıydırır, isteyen muhtara gider kıydırır, isteyen belediye başkanına gider kıydırır.
BU DEĞİŞİKLİK LAİKLİK İLKESİNİN GEREĞİDİR
Tasarıdaki değişikliğin kabulu halinde Resmi Nikah Kıyma yetkisi olan mevcutlara ilaveten il-ilçe müftülüklerine de resmi nikah kıyma yetkisi – görevi verilebilecek. Değişiklik, vatandaşımıza, resmi nikah kıyanlara ilaveten yeni seçenekler sunarak resmi nikahı teşvik etmekte ve kolaylaştırmaktadır.
Herkes, yasal şartlara uymak kaydıyla resmi nikahını kanunun düzenlediğini kişilerden dilediğine kıydırma hak ve yetkisine sahiptir.
Bu değişiklik ,laiklik ilkesine aykırı değildir; aksine tam da laiklik ilkesinin gereğidir;hukuk devletinin gereğidir.
Küçük yaşta evlilikleri teşvik eder ,küçük yaşta evliliklerin önü açılır” diyenler; ya değişikliği bilmeyenler ya da bilerek çarpıtanlardır. Düzenleme, küçük yaşta evlilikleri teşvik etmez, küçük yaşta evliliklerin önünü açmaz. Çünkü evlilik yaşı, evlenme şartları değişmemektedir.
İl ve ilçe müftülüklerine resmi nikah kıyma yetki ve görevi verilmesi, resmi nikahlı evlilikleri azaltmaz; aksine teşvik eder ve de kayıt dışılığın önüne geçer.”