Siyonistlere göre ‘ Nil’den Fırat’a kadar Büyük İsrail Devletini kurmak için dünyadaki tüm Yahudiler Filistin’e gitmeli ve bunun için mücadele etmeli’. Bu söyleme inanan farklı etnik kökenli Yahudiler bulundukları ülkeleri terkederek Filistin’e gitti, Haganah, Stern ve Argun gibi terör örgütleri kurarak Filistin halkına saldırmaya başladılar. Daha sonra İsrail’in cumhurbaşkanı ve başbakanı olanların hemen hemen tümü bu terör örgütleri ya kurmuş ya da görev almıştır.
Önce İngiltere sonra da Batılı ülke ve örgütlerinin destek verdiği Yahudiler ‘dinsel’ amaçlarını gerçekleştirmek için her yola baş vuruyorlardı. İşin ilginç olan tarafı aynı Batılı ülke ve örgütlerin tümü Hıristiyan idi ve onlara göre İsa’yı çarmıha geren Yahudilerdi.
Neyse ki; Batı bunu unutmuştu ve Yahudilerin Filistin’de yani İsa’nın çarmıha gerildiği yerde devlet kurmaları için her şeyi yaptı. Devreye giren ABD Başkanı Truman 1947’de BM’yi kullanarak Filistin’i ikiye böldü ve sayıları 1.2 milyon Filistinlilere toprağın %45’i ve sayıları 600 bin olan Yahudilere %55 verilmişti. Üstelik 1.2 milyon Filistinli Filistin’de doğmuş ve en az bin yıldır o toprağın sahibi ama Yahudilerin %91’i dünyanın dört bir yanından Filistin’e taşınmıştı.
Bildik ideoloji ve inanç için.
Yani hepsi devşirme ve aralarında dinin dışında ortak hiç bir şey yoktu. Çünkü Rusya, Somali, Almanya, Fas, Hollanda, İspanya, Türki Cumhuriyetler, Afrika ve Avrupa ülkeleri ve hatta Hindistan ve Çin’den bile gelmişlerdi.
İsrail biraz da ABD’ye benziyordu ya da tersi olduğu için ABD kendine benzesin diye İsrail’i kurdurmuştur.
1947’de kurulan bu İsrail 1967’de Gazze, Batı Şeria ve Suriye’nin Golan, Lübnan’ın Şebaa ve Mısır’ın Sina bölgesini işgal etti. 1978’de İsrail ile barış anlaşması imzalayan Sedat Sina’yı geri aldı ama geri kalan bölgelerin tümü 1967’den bu yana işgal altında.
Yani 66 yıldır.
2005’de Gazze’den çekilen İsrail bölgeyi karadan, denizden ve havadan kuşatma altında tutuyor ve istediği zaman Gazze’nin suyunu, yakıtını yani elektriğini ve tüm gereksinimlerini kesebiliyor.
İsrail’e göre 66 yıldır işgal ve kuşatma altında tutulan Filistinliler sesini çıkarmadığı sürece sorun yok. Ama işgalden kurtulmak ve BM’nin 1947’de tanıdığı topraklarda kendi bağımsız devletini kurup özgürce yaşamak için mücadele eden Filistinliler, siyasal tercihlerine bakılmaksızın, öldürülmeli, sakat bırakılmalı, tutuklanıp işkence görmeli ve her seferinde hakaret edilmeli.
Bunun da bir tek nedeni var o da:
İsrail asla barış yapmaz, yapamaz ve yapmayacaktır.
Yani İsrail işgal altında tuttuğu topraklarda bağımsız bir Filistin Devletinin kurulmasına izin vermez. Çünkü verirse Siyonist ideoloji çöker ve bu ideolojiye inanarak Filistin’e giden Yahudiler hükümete ‘ Büyük İsrail Devletini kurmayacak ve dünyaya egemen olmayacaksak bizi buralara neden getirdiniz’ diyecekler.
Başka bir ifadeyle adamların varlık nedeni ortadan kalkmış olacak ve büyük olasılıkla hepsi ‘tükenmişlik sendromu’ yaşayacak.
Ama iş bununla da kalmayacak çünkü ABD başta olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde yaşayan yaklaşık 8 milyon Yahudi ‘Büyük İsrail Devletini’ kurmaktan vazgeçecek olan İsrail’e sahip çıkmayacak, destek vermeyecek ve oraya gitmeyecek ve daha önce gidenlerin bazıları bıraktıkları ülkelerine geri döneceklerdir. Dünya Yahudileri de İsrail’de toplanmayınca Siyonistlerin dini söylem ve inançları çökecek, Nil’den Fırat’a Büyük İsrail Devleti kurulmayacak, kıyamet kopmayacak ve Yahudiler dünyaya egemen olmayacak.
Hikaye bundan ibaret.
Olup biten her şeye, yazılıp çizilen senaryolara, hayata geçirilen projelere ve son gelişmeler dahil oynanan tüm oyunlara bu çerçevede bakılmalı.
Yoksa 15 milyon Yahudi nasıl oluyordu tüm dünyaya kafa tutuyor.
Dünyayı bırakalım da 1.8 milyar Müslüman ve onların sultan, kral, emir, şeyh, cumhurbaşkanı, başbakan ve bilumum yetkili ve etkili olanları ne işe yarıyor!