İşsizlik oranı ise 0,2 puanlık azalış ile %11,1 seviyesinde gerçekleşti. 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı 0,8 puanlık azalış ile %19,2 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 0,3 puanlık azalış ile %11,3 olarak gerçekleşti.
İşgücüne Katılma Oranı, İstihdam Oranını Geçti
İstihdam edilenlerin sayısı 2016 yılı Ocak döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 821 bin kişi artarak 26 milyon 275 bin kişi, istihdam oranı ise 0,7 puanlık artış ile %45 oldu. İşgücü 2016 yılı Ocak döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 852 bin kişi artarak 29 milyon 565 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,7 puan artarak %50,7 olarak gerçekleşti. Aynı dönemler için yapılan kıyaslamalara göre; erkeklerde işgücüne katılma oranı 0,3 puanlık artışla %70,8, kadınlarda ise 1,1 puanlık artışla %31 olarak gerçekleşti. Ocak 2016 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,6 puan azalarak %31,8 olarak gerçekleşti.
TÜİK verilerine göre işsizlik rakamlarını yorumlayan Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, “İşsizlik rakamlarını değerlendirirken ayrıntılara bakılması ve bu ayrıntılara göre analizlerinin yapılması lazım. TÜİK’ in açıklamalarına göre istihdam oranı %45, yani Türkiye’deki her iki kişiden birisi çalışmıyor demek. Eğer iki kişiden birisi çalışmıyorsa işsizlik oranı nasıl oluyor da %11,1 oluyor. Ben bunun ayrıntılı olarak incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. İşgücüne dahil olan erkeklerin oranı geçen yıla göre 0,3 puanlık artışla % 70,5’den, %70,8’e kadınlarda ise 1,1 puanlık artışla %29,9’dan, %31’e çıktığını görüyoruz. Çok küçükte olsa istihdama ilgi artmış. Bence bu sevindirici bir şey.” diye konuştu.
Küskün İnsanlar Kitlesi İstihdam Kapısını Çalmıyor
Asıl kritik noktanın istihdam oranı olduğunu ifade eden Keçeci, “%15’lik bilinmeyen bir istihdam kitlesi var. Bu kitle hiçbir şekilde istihdam kapısını çalmıyor, işgücüne dahil olmuyor. Biz bunlara küskün insanlar diyoruz. Araştırmalara göre bu kişiler zamanında iş aramışlar ya hep geri çevrilmişler ya da mesleklerine ve karakterlerine uygun, beklentilerine uygun iş bulamadıkları için vazgeçmişler. Şu anda küskün bir topluluğu temsil ediyorlar. Ama bunların içerisinde özellikle kadınların payı yüksek. Esasında üniversite girişlerimize baktığımızda kadınlarımız hep önde. Fakat rakamlara göre kadınlarımız daha az istihdam ediliyor. Burada yorum yapılması gereken bir durum var. Toplumumuzun yarısı kadın fakat biz bu kadınlarımızı iş dünyasına dahil edemiyorsak, biz bir yere gelemeyiz. Çünkü başarılı olan, özellikle lisans eğitimlerinde aldıkları başarılı eğitimler neticesinde işgücüne dahil edemediğimiz varlığımız olan kadını, ihmal ettiğimiz sürece biz de eksik oluruz.” dedi.
Kadınsız Bir İş Dünyası Asla Düşünemiyorum
Toplumsal bir strateji geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Keçeci, “En azından kadınlarımızın tercihli işe alınması lazım. Denizli tekstil kenti ve emek yoğun bir kent. Türkiye’nin en yüksek kadın istihdamı sağlayan kentiz. Denizli’de genel istihdamın %33’ü, tekstil sektörünün ise %50’si kadınlardan oluşuyor. Son dönemlerde kadınların özlük haklarıyla ilgili iyileştirmekler yapıldı. Bu durum çok doğal, saygı duyuyorum. Ancak sadece sosyal içerikli, istihdamın gereği olan bazı yasaların çıkarılmasında dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben sanayiciyim, ülkemin istihdamıyla özellikle ilgilenen birisiyim. Dünya standartlarını da biliyorum. Kadınlarımızın özelliklerini de biliyorum. Ama ben kadınsız bir iş dünyası asla düşünemiyorum. Her türlü işlevi yapabilen hatta çok işlerde erkeğimizden üstün olan kadınımızı neden soyutlayalım. Aydın, becerikli, işlevi olan ve sanayide yaratan kadın, iş dünyasının olmazsa olmaz varlığı olmalıdır.” şeklinde konuştu.