Açıklamada bilhassa son zamanlarda hem imar barışı ile alakalı düzenlemeler ve hem de yapı ruhsatlarından mimar ve mühendislerin imzalarının kaldırılması hakkındaki gelişmelerin bazı açıklamalar yapmayı zorunlu hale getirdiği ve amaçlarının bu iki başlıkla alakalı odalarıın görüşlerinin kamuoyuyla paylaşmak olduğu ifade edildi.
Bürokrasiyi düşürmek bahanesiyle yapı ruhsatlarından mühendis ve mimarların imzalarının kaldırmasının, neticeleri üstünde daha çok düşünmeden ve acil bir şekilde alınan bir karar olarak görüyoruz. Alınmış olan bu kararın bürokrasiyi azaltmadığını, hatta belediyeler nezdinde büyük sorunlara neden olduğunu üzülerek izliyoruz. Belediyelerde çalışmakta olan ve kendini sorumlu hisseden birçok idareci, önüne gelen mühendis isimlerinin cidden bu projeyi yapıp yapmadığı, kesmiş oldukları ruhsatların doğru olup olmadığı ile alakalı tereddüt yaşıyorlar. Bu düzenleme, şimdiden yeni bürokrasiler doğmasına neden oldu. Bazı belediyelerin sahte mimarlara ve mühendislere karşı kendilerini güvene alabilmeleri için şimdiden proje müelliflerinden taahhütname veya benzeri belgeler istemeye başladılar. Anlaşılacağı gibi bürokraside herhangi bir azalma yok. Bugün Denizli ilinde mühendislik hizmeti sunan bir meslektaşı adına, Türkiye’nin herhangi bir belediyesinde bir ruhsat düzenlenmiş olsa, meslektaşının bu ruhsattan haberdar olma şansı olmamaktadır. Hal böyleyken bir de ruhsatlardan mimar ve mühendislerin imzalarının kaldırmasının, sahte mühendisler ve mühendislikte sahteciliğe davetiye çıkaracaktır.
Çözümü Basit
İletişimin hızlı bir şekilde tabana yayıldığı bu çağda, mimar ve mühendisleri, isimlerine kesilen ruhsatlar ile alakalı bilgilendirme son derece kolaydır. Ruhsat kesildiğinde meslektaşların cep telefonlarına gidecek bir kısa mesajla bu konu çözülebilir. Ama maalesef ki bu çağda ülkenin hala sahte mühendisliği belirlemek ve proje müelliflerine bilgilendirme yapmak ile alakalı bir yöntemi bulunmuyor. Ayrıca bakanlık kesilmiş olan ruhsatlar hakkında meslek odalarını bilgilendirmeyi de bıraktı.
İçerisinde olunan durumun ciddiyeti tam olarak anlaşılamadığından dolayı üzüntülüyüz. Bu yanlış kararlardan dönülebilmesi için bütün meslektaşları Bakanlığın iletişim merkezi olan Alo 181’i aramaya ve endişe ve tepkilerini dillendirmeye davet ediyoruz.