Yatağan'dan İzmir'e ilk ticareti yapan Ese(İsa) ustanın oğulları, Ali(..) ile Halil(..) imiş, Acıpayam askerlik şubesi, Anaları Şerife'ye iki oğlundan hangisini Çanakkale'ye gönderelim demesi üzerine Halil daha küçük Ali'yi götürün der ve Ali emperyalist devletlerle savaşmak, Memleketimizi kurtarmak üzere Acıpayam'dan diğer yiğitlerle beraber Denizli'ye gelir ve oradan da tüm Denizli'den toplanan askerlerle birlikte kalabalık bir halk tarafından uğurlanırlar ve Çanakkale'ye birliklerine intikal ederler.
Ali'nin ertesi gün ilk evladı Dünya'ya gelir. Dedesinin adını koyarlar: İsa. Aradan 15 gün geçer bu sefer Hükümet eli silah tutanları silah altına çağırır ve kardeşi Halil'de Çanakkale'ye gider oraya varır varmaz abisi Ali'yi bulur. Hasret giderirler, ona gittiğinin ertesi günü bir oğlu olduğunu ve adını İsa koyduklarını anlatır. Ali'nin evladıyla ilgili tek bildiği öğrendiği maalesef bu kadardır. Bu bilgileri de savaştan gazi olarak dönen bir köylümüz anlatmıştır.
Türk ordusu ATATÜRK önderliğinde düşmanları yaklaşık 250 bin askerimizi şehit vererek Çanakkale Boğazı'na gömmüş ve vatanımızı düşman çizmelerinden kurtarmıştır ama Ali ve Halil kardeşlerde şehit düşüp, geri dönememişlerdir. İsa'yı anası büyütür. Askerlik çağına gelmiştir. Birliğine gideceği gün tek varlığı Anası vefat eder. Onu toprağa verdikten sonra Bursa'da birliğine varır. Vatan görevine başlar, İsa onbaşı 3 yıllık başarılı bir Askerlikten sonra terhis olur köyüne döner. Tarak imalatına başlar, akıllı bir insandır. Bunu ustalığına yansıtır. Çok değişik imalatı kolaylaştıracak makine ve aparatları kazandırır köyüne, genç yasta 3 arkadaşıyla birlikte bu zanaatı İstanbul'da yaparsak daha çok kazanırız diye çıraklarıyla birlikte oraya giderler, çokta büyütürler işlerini ama, gurbette yapamazlar.
Tekrar geri dönerler köylerine, halk bakar bu çocuğun kafası iyi çalışıyor onu köy Muhtarı yaparlar, İsa Muhtar kısa zamanda Belediye teşkilatını kurar. Yatağan'ın ilk Belediye Başkanı olur. İlk şehir planını hazırlatır, at arabalarının bile zor geçtiği sokakları bugünkü haline getirir. İlk elektrik santralini kurar. Sokaklar aydınlanır, evler aydınlanır, kasabada makineleşmeyi, üretim artışını sağlar. Ticaret artar halkın geliri artar. İlk banka kurulur, ilk şehir suyu şebekesini kurar, dağlarımızdaki tertemiz suları bir araya getirir,. Evlerin içlerine kadar ulaştırır. Siyasette Denizli şehrinde ön plana çıkar ve kasabasından 3 hemşehrisini Denizli Milletvekili olarak TBMM'ye gitmesinde önderlik eder, ama kendisi hiç bir zaman Milletvekili olmayı düşünmez.
Onun tek derdi Yatağan'a hizmet etmektir, bu devlet nezdinde elde edilen gücü'de arkasına alarak, kasabamıza ikinci ilkokul Cumhuriyet ilkokulunu yapar ve hizmete sokar, arkasından Ortaokul'u hizmete sokar, sonra belki de Türkiye'de ilk defa bir kasabaya Meslek lisesini kazandırır. Yatağan Belediye başkanı İsa Tunçbilek döneminde çok gelişmis, büyümüş ve ilde kıskanılacak hale gelmiştir.
Yatağan'ı İline, İlçesine, komşu kasaba ve köylere bağlayan yolları açtırır, 1961 ihtilalinden önce İlçe olma kararı aldırır ancak ihtilal olur ve bu kanun maalesef kadük olmuştur. Tabi bu yıllar içinde evlenmiş 6 evlada sahip olmuştur. Ali, Yurdaşen, Halil, Tunçkan, Tuncer ve Erkan, 57 yaşında rahatsızlanmış, o melun hastalıktan kurtulamamış 06.Nisan.1971 yılında Belediye Başkanı iken vefat etmiştir, bir ömür doğup büyüdüğü yere hizmet etmekle geçmiştir, ruhu şad olsun, mekanı Cennet olsun.