Gümüşhaneli Aşık Salim Baba vefat etti

Halk arasında Salim Baba olarak bilinen Allah aşığı Salim Top vefat etti.

Salim Baba kimdir?

 

Gümüşhaneli Hak Aşığı bir gönül insanı Salim (Top) Baba.

Salim Baba; 1932 yılında Gümüşhane Merkez Geçit Köyü'nde dünyaya geldi. Babası Mecid Efendi, annesi Mecbure Hanım'dır. Kendi zamanında üç yıl olan ilkokulu eğitmenden okumuştur. Köy imamı Sefer Efendi'den Kuran öğrenir. Elif Cüzünden okumaya başlayan Salim Baba bir türlü harfleri öğrenemez. Amme cüzünü dinleyerek ezberler. Beraber ders aldığı ağabeyi Mustafa Efendi harfleri öğrenemeyen ve Amme'yi ezberleyen Salim Baba'yı babaları Mecid Efendi'ye şikâyet eder. Sert mizaç sahibi Mecid Efendi Salim Baba'ya kızar ve dayak atar. Salim Baba böylelikle evde üvey evlat muamelesi görür.



        Hak âşıklarının ma'nen yetişip kemale ermesinde en önemli etken olan çile çekmek böylece Salim Baba'nın yakasına küçük yaşta yapışır. İçin için ağlamaya başlar. Yine bir gece anne ve babasından na-seza muamele görür ve ağlayarak uykuya dalar. Uyku halinde birisi onu uynadırır. Annesi zannettiği kimseye baktığında cübbeli sarıklı üç zatın odada oturduğunu görür. O zatlardan biri henüz 9-10 yaşlarında olan Salim Baba'nın başını elleri arasına alır ve şiddetle bastırır. Adeta başının kemiklerinin kırıldığını zanneden Salim Baba şakınlık içindeyken üçüncü zat sırtını sıvazlar ve "Haydi git evladım, Kur'an oku" der ve aniden kaybolurlar.



        Bu manevi hal karşısında şaşıran ve sevinen Salim baba küplerin üzerindeki Osmanlıca yazılı Siret-ün Nebi kitabını eline alır ve okumaya başlar. Havalara zıplayarak "Okuyorum, okuyorum" diye bağıran oğlunun sesine uyanan annesi beyi Mecid Efendi'yi uyandırır ve; "Vura vura oğlanı dellendirdin" der. Babasına dönen küçük Salim; "Baba, baba okuyorum" der. Babası idare çırasını yakar ve Siret-ün Nebi'nin muhtelif sayfalarını çevirerek oğluna; "Oku bakalım ne okuyorsun" der. Gösterilen her sayfayı muazzam bir şekilde okuduğunu gören anne ve babası bunun manevi bir işaret olduğunu anlarlar ve gizlerler. 11 yaşına geldiğinde köy odasında Siret-ün Nebi okuyan bir zat sayfayı karıştırınca dayanamaz ileri atılır ve; "Müsaade edersen ben bulayım "der. Köy odasında bulunanlar "Sen Kur'an okumayı bilmiyorsun, neyi bulacaksın" diye kızarlar. Yerinden kalkan Küçük Salim sayfayı bulur ve okumaya başlar. Bu manevi hal karşısında köylüler susarlar. Hafız Ahmed Efendi'den hafızlık dersleri almaya başlar.


       15 yaşında gurbetin yolu gözükür. İstanbul Taş Ocaklarında beş yıl amelelik yapar. 20 yaşında sıvacı olur ve on beş yıl çalışır. Bu arada 600-700 Hadis-i Şerif ezberler. 30 yaşlarındayken halveti büyüklerinden Mehmed Emin Güvener (KS) Hazretlerinin irşat halkasına dâhil olur. 21 yıl onun yanında kemale erip olgunlaşır. Mehmed Emin Güvener (KS) 1982 yılında vefat edince seyyah olur ve Türkiye'nin birçok vilayetini gezmeye başlar. Âşıklarla atışma ve yarışmalara katılır. 1989 yılında Kadiri ve şazeli Meşayıhı'ndan Hasan Efendi Hazretleri ile tanışır. 20 yıla dayanan beraberlikleri hala devam eder. Ardından Ankaralı Ömer Efendi ile tanışır.



        Yıllarca Allah (CC) ve Resulullah (SAS) aşkıyla Evliyaullah muhabbetiyle söylemiş olduğu irticalen şiirleri 1000 âdetin üzerindedir. Bazıları kayıt altına alınmadığından zayi olmuş, bazıları ise kitap bastırılma bahanesiyle çalınarak kendilerine mal edilmiştir. Allah aşkıyla gönül ikliminin ta derinliklerinden kopup gelen bu güzel nadide şiirler ve beyitlerin gizli kalmasına gönül razı gelmediğinden toplanarak "Âşık Salim Hoca El Halveti Divanı" adlı eserde bir araya getirilmiştir.

Eğitim/Kültür/Tarih Haberleri

Teğmen Ebru Eroğlu için flaş karar
İSTAD Olağan Genel Kurulu Coşku ile Yapıldı
Prof.Şengör PAÜ'yü Yerden Yere Vurdu
Tekin'den 'mülakat' açıklaması: Tek bir torpil, tek bir kayırma olmadı
PAÜ AŞAĞIYA DÜŞTÜKÇE DÜŞÜYOR