Öğretmenler; sorumluluk bilinci ile donatılmış, toplumun ve ülkenin çıkarlarını ön planda tutarak hizmet veren, örnek insan modelidir. Aydınlanmayı ve çağdaş uygarlığı hedef edinmiştir.
Ülke gelişiminde, İnsan gücünün ve zekânın ne denli önemli olduğunu bilir ve meslek hayatı boyunca bu iki özelliği geliştirebilmek adına emek verir. Okuma yazma oranındaki eksikliğimiz, Türkiye’nin yaşamsal sorunlarından biridir. Okumayan, öğrenmeyen insanı kandırmanın ne kadar kolay olduğunu bilir ve bu alanda savaş verir. Kişisel çıkarları için ülkemizi karartanlara, aklı ve vicdanı tutsak alıp bizi birbirimize kırdıranlara, doğru bilgi ile akıl birliği sağlamanın, en iyi cevap olacağını bilendir öğretmen. Özgür, yaratıcı, bilerek büyüyen, korkusuz nesiller yetiştiren, zihinleri özgürleştirendir. İnsan ve yurttaş olmaktan kaynaklanan haklarımızı bizlere öğreterek, haksızlıklara karşı durmayı, insanca yaşamayı öğretendir. Her ne kadar eğitimdeki yeri, anlamı ve önemi ısrarla anlaşılmamış olsa da, eğitimin planlanmasında, yönetiminde ve değerlendirilmesinde başrol öğretmenlerin olmalıdır.
Atatürk döneminin Maliye Bakanı Hasan Fehmi Ataç,
Atatürk’e şu soruyu sorar?
Paşam Vekil maaşlarını düzenleyeceğiz, ne kadar olsun der…
Atatürk’ün cevabı: Öğretmen maaşlarını geçmesin cevabını vermiştir…
Öğretmenin aldığı maaş, yaşam standartlarının altında olup, verilen ek ders ücreti ise bahse değer bir rakamda değildir. Hal böyle iken dahi, öğretmenin derdi aldığı maaşın ötesinde mesleki kaygı boyutundadır. Bırakın vekil maaşından yüksek maaş almayı, kaybettiği itibarın peşinden koşmaktadır öğretmen. Öğretmenlik mesleğinin onur gurur ve şanını koruma çabasına düşmüştür. Meslek kolu olarak her daim ihtiyaç duyulacak ve yüzlerce meziyeti içinde barındıran böylesi onurlu bir mesleğin içinde bulunduğu durum çok acıdır.
*Atanamayan öğretmenler
*Ücretli öğretmenler
*Sözleşmeli öğretmenler
*Eş özrü mağduru öğretmenler
*Rotasyon ile gözdağı verilen öğretmenler
*Özel okul kapılarında, iş ilanlarına konu olan öğretmenler
*Toplumda yaşanılan her sıkıntının muhatabı olan öğretmenler
*MEB tarafından yapılan her değişimin mağduru olan öğretmenler
*Veli, öğrenci ve idareciler tarafından, performans notu alacak öğretmenler
*Hatayı yapanı görmeyip ‘ Hay sana diplomayı veren öğretmene ‘ diyerek kulaklarını çınlattığımız öğretmenler
*MEB in elinde stres topu halini almış, gündem değiştirme aracı olarak kullanılan öğretmenler
*Yılda bir gün yere göğe sığdıramayıp, geri kalan günlerde sorunlarıyla baş başa bıraktığımız öğretmenler
*Rahmet ve minnetle andığım, Terör kurbanı olan öğretmenler
Bunca sıkıntı karşısındaki varlığınız, sabrınız ve mesleğinize olan inancınız dilerim hiç değişmesin. Öğretmenler günümüz kutlu olsun. Tüm öğretmenlere sevgi ve selamlarımla.