Öğrencilerim ile sık sık sohbet ederim. Sohbet konularımız çeşitlidir fakat ana konumuz, eğitim sistemi ve öğrencilerin fikirleridir. Geçen hafta boyu derse girdiğim her sınıfta, öğrencilerime ‘’Eğitim sistemindeki en büyük eksiklik nedir? ‘’diye sordum. Gelen yanıtlar;
- Eğitim sistemindeki temelsiz ve sürekli değişim
-Eğitimin merkezine öğrenciler alınmadan, siyasete dayalı verilen kararlar
-Ders saatlerinin çok fazla olması
-Sayısal derslerin ağırlıklı oluşu
-Özel yeteneklerini geliştirebilecek zaman ve ortam eksikliği
-Eğitim de söz sahibi olan kişilerin eğitim kökenli olmayışlarından doğan sıkıntılar
-Değişen her sınav sistemi ile gençlerin arada heba olan geleceği
-Belirsizliklerle dolu yeni bir süreç
-Üniversite sınavı hazırlık aşamasında konu alanlarının çok geniş olması ve buna karşılık olarak sınavda çıkan soru sayısının yetersiz oluşu
-Okumanın artık meslek sahibi olabilmek için yeterli olmayışı
-Kitap içeriklerinin yetersiz olması nedeni ile kaynak kitap arayışları
-Sekiz ders saati süren okul sonrası, üzerine eklenen kurs saatlerinin yorucu ve yıpratıcı oluşu, gibi daha uzayıp giden birçok şikâyet var öğrencilerden.
Yapılacak olan her işte önce bir hedef belirlenmelidir. Eğitimde de seçilecek hedef veya hedefler, belirli bir amaca yönelik olmalıdır. Bir şeye değer katmak istiyorsanız önce onu tanımlamalı, belirli kurallara oturtmalı ve prensipler ile değerli kılmalısınız. Eğitimde başarıya ulaşmak istiyorsak, işin mutfağından yetişen kişileri Milli eğitimin başına getirilmelidir. Eğitimin hedefinde; öğrenci, öğrenci katılımı, öğrenme ve öğretme, planlama ve iletişim, amaca uygunluk, geçerli ve adil olma gibi kriterler yer almadığı sürece, eğitimden söz edilemez. Sayın bakanımız İsmet YILMAZ, gençlerin sesine kulak vermelisiniz. Eğitimi bir sorun ve sıkıntı olmaktan çıkarıp, gerçek yaşam ile öğrenilen bilgiler arasında bağlantı sağlanmalıdır. Eğitimli kişilerin iş yaşamında birçok sıkıntı ve eksiklik yaşarken, eğitimini almadığı halde, işini uygulayarak yaşamına dâhil eden kişilerin iş yaşamında daha başarılı olduğu bir gerçektir. Buradan yola çıkarak, eğitimin sadece dört duvar arasında, kalem ve kitap ile sınırlı tutulmayıp, gerçek hayattaki beklentileri karşılaması adına, uygulanabilir hale getirilmesi gereklidir.