Anadolu Üniversitesi Farmakognozi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayhan Altıntaş, Kulaktan dolma ve eksik bilgilerle yapılan bitkisel tedavi girişimlerinin can kaybı ile sonuçlanabileceği uyarısında bulundu.
Denizli Kadın Sağlıkçılar Derneği (DEKSAD), Fitoterapi (Bitkilerle tedavi) semineri düzenledi.
Acıpayam asfaltı üzerindeki Şiir otelde gerçekleştirilen seminer iki gün sürdü. Seminere, hekimler, eczacılar, diş hekimleri ve diyetisyenler yoğun ilgi gösterdi. Seminere konuşmacı olarak katılan Anadolu Üniversitesi Farmakognozi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ayhan Altıntaş bitkisel tedavi konusunda bilgi verdi.
İLGİ ARTIYOR
Bitkisel tedaviye ilginin her geçen gün arttığını belirten Doç.Dr. Ayhan Altıntaş, “Fitoterapi; Bitkileri/Bitkisel ekstreleri ya da bitkisel ilaçları kullanarak hastalıklardan korunmak, şiddetini hafifletmek ve tedaviye yardımcı olmaktır. Genellikle hastalıkların tedavisinde, Modern Tıp uygulamalarının çözüm olmadığının düşünüldüğü durumlarda başvurulan yöntemlere ilgi hergeçen gün artmaktadır. Tamamlayıcı tedavinin, uygulanan asıl tedaviye yardımcı olmak üzere yapıldığı ve hiçbir şekilde esas tedavinin yerini alamayacağı veya alternatif olamayacağı hususuna dikkat edilmelidir. Bitkilerle tedavide iyi sonuç alınması için: Doğru bitki, doğru zamanda toplanmalı ve doğru kısmı kullanılmalı, taze kullanılacak bitki çürümeden kullanılmalı, Kullanılacak bitkiler; kuru, görünüşlü canlı ve saf olmalı” dedi.
YANLIŞ KULLANIM ÖLDÜREBİLİR
Bitkisel tedavinin yanlış kullanılmasının ciddi sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulunan Altıntaş, “Kapalı ve ağzı sıkıca kapalı kaplarda güneşten uzakta saklanmalı. Kurutulacak veya işlemden geçirilecekse bunun uygun şekilde yapılması, ilacın doğru yöntemle, doğru şekilde ve uygun miktar hammadde kullanılarak hazırlanması ve doğru dozda alınması, bitkisel ürünün ilaç hazırlamaya uygun miktarda ve doğru bitki kimyasallarını içermesi, bitkisel ürün ile ilgili bilimsel literatürün uzmanlarca doğru okunması, değerlendirilmesi ve doğru tıbbi tavsiyenin alınması gerekir. Bu beş unsur gerçekleştiği takdirde bitkisel tedaviden arzulanan sonuç alınabilir. Şurası unutulmamalıdır ki; Ev ilaçlarının hazırlanmasında kullanılan ıhlamur, nane, kekik, adaçayı, rezene, dereotu meyvesi, anason, papatya, salep, zencefil, kakule, vb. masum bitkiler sadece basit rahatsızlıkların semptomatik tedavisinde kullanılmalıdır. Daha ciddi hastalıklarda mutlaka modern tıbbın olanaklarından yararlanmak gerekir. Kulaktan dolma eksik bilgilerle yapılacak tedavi girişimi ciddi sorunlarla sonuçlanabilir.Yanlış ilaç kullanımı nasıl komplikasyonlara ve istenmeyen durumların oluşmasına yol açabiliyorsa, yanlış bitki kullanımı da benzer istenmeyen sonuçları doğurabilir” diye konuştu.