Denizli İnşaat Malzeme Satıcıları İş Adamları Derneği (DİMSİAD) Başkanı Hüseyin Çetinkaya ile Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkanı Uğur Erdoğan, ortak bir açıklamayla üretici firmalara seslendi; “Son dönemdeki aşırı maliyet artışlarını gerekçe göstererek satış sözleşmelerine uymayan bazı üreticiler, üyelerimizi zor durumda bırakmaktadırlar. Bu anlamsız tutum, üyelerimiz ile nihai tüketici arasındaki ilişkiyi zedelemekte, üyelerimizin itibarını zora sokmaktadır. İşlerimizi sekteye uğratmaktadır” dedi.
Son dönemdeki aşırı maliyet artışlarını gerekçe gösteren bazı üretici firmaların, imzaladıkları sözleşmelere rağmen verdikleri sözleri yerine getirmemeleri, inşaat malzemeleri sektöründe yer alan satıcı firmaları zor durumda bıraktı. Bünyesinde toptancılar ile dağıtıcın firmaları bulunduran DİMSİAD’ın Yönetim kurulu Başkanı Hüseyin Çetinkaya ile bir grup dernek üyesi, meslektaşlarını temsilen bir araya geldikleri DTO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan’a sorunlarını aktardı. Ortaya çıkan sıkıntının ayrıntılarıyla ele alındığı toplantı sonrasında ortak bir basın açıklamasında bulunan iki başkandan, üretici firmalara satış sözleşmelerine riayet etmeleri çağrısı geldi. Yazılı açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Tedarik zincirinin bozulması, hammadde fiyatlarının yükselmesi ile hammadde temininde oluşan bazı sıkıntılar nedeniyle, tüm dünyada girdiler ile üretim maliyetleri hızla yükseldi. Ayrıca, enerji fiyatlarındaki yükselme ile kurdaki dalgalanma da maliyet artışına yol açtı. Bu artışlar, ürünlerin fiyatlarına da yansıtıldı. Bu doğal bir süreçti. Ancak, bu durum üretici ile toptancı ve satıcı firmalar arasındaki alışverişte de hiç istemediğimiz bazı sorunları beraberinde getirdi. Ne yazık ki maliyet artışını gerekçe göstererek sözleşmedeki fiyata sadık kalmayan, pahalılığı ileri sürerek verdiği sözden cayan ve aldığı siparişi yerine getirmeyen bir grup üretici ortaya çıktı. Sektörümüzde toptancı ve satıcı durumundaki üyelerimiz, istediği ürünü, sipariş ettiği fiyattan alıp alamayacağı konusunda tedirginlik içinde ticaret yapmaya çalışıyorlar. Çoğu önünü görmekte zorlanıyor. Üreticiden başlayarak toptancı, dağıtıcı, perakendeci ve tüketiciye kadar ulaşan tedarik sürecinde yaşanan kesintiler ile belirsizlikler, esnafımız ile nihai tüketicilerimiz arasındaki uzun yıllardır karşılıklı güven ortamında süren ikili ilişkiyi zedeliyor; üyelerimizin ticari itibarını zora sokan bir duruma yol açıyor. Üretici firmalarımızdan aldıkları fiyatlarla iş bağlantıları kuran ve büyük projeler üzerinden sözleşmeler imzalayan bayilerimiz, iptal edilen ya da edilmek istenen sözleşmeler nedeniyle çok zor durumdalar. Üyelerimiz, maddi kayıplarının yanında sözleşme şartlarını yerine getirememelerinden dolayı, yasal yaptırım riskiyle de karşı karşıya kalıyorlar. Üretici firmalarımızdan beklentimiz, beraber çalıştıkları satış kanalları durumundaki üyelerimizin seslerine kulak vermeleri ve firmalarımızı bu tür uygulamalarla zor durumda bırakmamalarıdır. Bu zor süreci, ancak birlik ve beraberlik içinde aşabiliriz. Şunu asla unutmamalı ki hepimiz bir zincirin halkalarıyız… Bu zincirin sağlam kalması ise sadece hepimizin varlığıyla mümkün.”