Denizli Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde Feridun Alpat Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ‘Makro Trendler ve İş Dünyası’ toplantısına Denizli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Keçeci, Başkan Yardımcıları Selim Kasapoğlu ve İ. Okan Konyalıoğlu, Meclis Başkanı Mehmet Tosunoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri, Meclis Üyeleri ile DSO üyelerinin yanı sıra, sanayiciler ve iş insanları katıldı.
‘Makro Trendler ve İş Dünyası’ toplantısının açılış konuşmasını Denizli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Keçeci yaptı. Keçeci, “Ülkemizin yetiştirdiği önemli değerlerden, iş insanı Ayşegül İldeniz’i ağırlamanın gururunu yaşıyoruz. Kendisi çalışmalarından ve gelecekte bizleri ne gibi teknolojilerin beklediğinden bahsedecek.” dedi.
Yakın Gelecekte Her Şeyi Makineler Yapacak
Sivil toplumda dönüşüm, akıllı gelecek, kadın ve teknoloji konularında öncülük yapan Global Teknoloji Lideri, Yönetim Kurulu Üyesi, TÜSİAD Silikon Vadisi Ağı Başkanı, Intel Eski Dünya Başkan Yardımcısı Sayın Ayşegül İldeniz, “Dünyada yarına dair çok büyük bir değişim var. Zaman artık çok hızlı akıyor, tüm sektörler çok hızlı değişiyor. Bu dönüşüme ayak uydurmak zorundayız. Bu teknolojileri spesifik amaçlar için kullanabilirsek çok iyi çözüm olur. 10 yıl sonra gerçekleşecek işlerin yüzde 60’ı otomasyon ile olacak. Bizi insan yapan özelliklerimiz; yaratıcılık, düş kurabilme, şiir yazmak, bir şeyler çizmek, içgüdüsel davranışlar, analiz yapabilme, yönetme, liderlik etme ve muhakeme etme. Bunların dışında kalan her şeyi ise yakın gelecekte makineler yapacak. O nedenle ilk olarak eğitim sistemimizi buna göre değiştirmeliyiz” diye konuştu.
Ya Çok İyi Yapın Ya Da Hiç Yapmayın
İmkansızı başarma iddiasıyla çalışan uluslararası ekiplerle bugün kullanılan birçok akıllı teknolojinin yol haritasına imza atan İldeniz, “İlk olarak, bir şey yapacaksanız ya çok iyi yapın ya da hiç yapmayın. Teknolojistlerin en önemli düsturu budur. İkincisi, her şeyin mümkün olabileceğine inanın. Bugün kullandığımız pek çok teknolojiyi 6-7 yıl öncesinde hayal olarak gördüğümüzü unutmayın. Üçüncüsü, çalıştığınız insanların kapısını sonuna kadar açmanız lazım, ancak o zaman ilerleyebilirler. Onları sınırlamamanız gerekiyor. ‘Değişim için beşte bir’ kuralı da benim için oldukça önemli. Bir şirketin ya da toplumun içinde değişim yaratmak istiyorsanız, insanların yüzde 20’sinin kalbini ve beynini kazanmanız lazım. Onlar koşmaya başlayınca, geri kalanları da arkalarından sürükleyebilirler” dedi.