Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanlığınca desteklenmekte olan ve Denizli Sanayi Odası tarafından yürütülen “Denizli Mermer & Traverten Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi İçin Yenilikçi Yaklaşım ve Yerel İşbirliği Projesi” isimli Avrupa Birliği projesinin açılış toplantısı, mermer ve traverten sektörü odaklı bir “İş Sağlığı ve Güvenliği Bilgilendirme Paneli” ile gerçekleştirildi.
30 Haziran Çarşamba günü Pamukkale Tenis Kulübü Marla Restaurant & Bistro’da gerçekleştirilen etkinliğe, mermer traverten sektöründe iştigal eden işverenler, iş güvenliği uzmanları, ortak sağlık güvenlik birimleri, kamu, sivil toplum ve üniversite temsilcilerinden oluşan geniş bir katılımcı kitlesi iştirak etti.
ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Cafer Uzunkaya’nın çevrimiçi bağlantıyla katıldığı toplantının panel bölümünde, A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı ve Makine Mühendisi Bedri Tekin, ÇSGB İş Başmüfettişi ve Maden Yüksek Mühendisi Mehmet Tekelioğlu, çevrimiçi bağlantıyla katılan Makine Yüksek Mühendisi ve A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Hakan Erdoğan ve A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı ve Makine Mühendisi Ali Sarıhan yer aldı.
Etkinliğin açılışını gerçekleştiren Denizli Sanayi Odası Proje ve İş Geliştirme Müdürü ve aynı zamanda Proje Koordinatörü İsmail Tillem, proje hakkında kısa bilgileri katılımcılarla paylaştı. Projede birinci amaçlarının Denizli’de mermer ve traverten sektörünün ihtiyacı olan yenilikçi iş sağlığı ve güvenliği eğitim materyalleri ve ortamlarının oluşturulmasına katkı sağlamak olduğunu belirten Tillem, “Bu amacımıza yönelik olarak, sanal/artırılmış gerçeklik ortamında sunulabilecek oyunlaştırılmış, yenilikçi eğitim içeriklerini oluşturmayı, bu eğimleri verebileceğimiz bir sanal/artırılmış gerçeklik iş sağlığı güvenliği eğitim salonunu Proje eş-başvuranımız Orhan Abalıoğlu MTAL’de kurup Denizli’ye kazandırmayı arzu ediyoruz.“ dedi.
Sürekli Güncellenmeli
Denizli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Samet Tunay Gündüz de, projenin Denizli Sanayi Odası tarafından mermer sektöründe gerçekleştirilen ikinci Avrupa Birliği hibe projesi olduğunu vurgulayarak, “Proje ile iş sağlığı ve güvenliği konusuna yenilikçi bir bakış açısı getirirken şehrimize de yeni bir eğitim merkezi kazandırmayı hedefledik. Ancak şunun da farkındayız ki ne kadar çok yöntem de geliştirsek ne kadar çok merkez de açsak öncelikle bizlerin iş sağlığı ve güvenliğini içselleştirmemiz ve çalışma hayatımızın bir parçası haline getirmemiz gerekiyor. Her geçen gün çalışma şartlarımız, teknolojiler değişiyor ve güncelleniyor. Mevzuatta değişiklikler yapılıyor. Bu koşullar altında bizim de sürekli kendimizi güncellememiz gerekiyor.” dedi.
Denizli özelinde geniş tabanlı bir işbirliği ve güç birliğinin yaratıldığı projede, eş-başvuran Orhan Abalıoğlu MTAL, dolayısıyla Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğü yanında, Denizli Madenciler ve Mermerciler Derneği DENMERDER, Başaranlar Mermer, Ionic Stone Mermer, Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, Pamukkale Üniversitesi Honaz Meslek Yüksek Okulu, Atasoy OSGB, Erdem OSGB ve Uzman20 OSGB, projenin yürütülmesi ve yönetilmesinde projeye katkı sağlıyorlar.
Etkinlikte açılış konuşmasını gerçekleştiren ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Cafer Uzunkaya da; İş sağlığı ve güvenliği konusunda en sıkıntılı sektör olarak madenciliği görmekteyiz. İşte bundan dolayıdır ki Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği ile birlikte yürütmüş olduğu Mali Yardımlar Başkanlığı’mızın, bakanlığımızın ama faydalanıcı olarak İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü olarak yürüttüğümüz bu projede iş sağlığı ve güvenliğinin özellikle madencilik sektöründe sürdürülebilir ve güvenli bir yönetim tarzını iş sağlığı ve güvenliği kültürünü, farkındalığını ülkemize hakim kılması açısından bu projeyi fazlasıyla önemsemekteyiz. Bu projede ve benzer çalışmalarda başarılı olabilmemizin yegane yolu tüm tarafların sürece dahil olması ile mümkün olacaktır” dedi.
İş sağlığı ve güvenliğine gelince her yıl 2 milyon insan İLO verileriyle iş kazaları ve meslek hastalıkları sebebiyle hayatını kaybetmekte olduğuna dikkat çeken Uzunkaya, “Oysa ki biz biliyoruz. Meslek hastalıklarının yüzde 100’ü engellenebilir. İş kazalarının ise yüzde 98’ine mani olmak mümkün. İşte bunun somut ifadesi Türkiye olarak kat ettiğimiz mesafedir. Madencilik en fazla iş kazalarının ve ölümlü kazaların gerçekleştiği sektördür. 2000’li yıllara baktığımızda 2002 yılında Türkiye’de maden sektöründe çalışan insan sayısı 84 bin 484 kişiydi. Bugün bu rakam 134 327’ye çıkmış yani yüzde 58’lik bir artış var. Çalışan açısından maden sektöründeki işyerlerimize baktığımızda yine 2002 yılında 3249 iken 6835’e yükselmiş. Yani yüzde 110 oranında artış olmuş. Ölüm hadiselerine gelince ise 100 binde 81.8 kişi ölümle karşı karşıya kalıyor. Özellikle işverenlerimizin bu konudaki hassasiyeti ve iş sağlığı güvenliği kanununun 2012 yılında yürürlüğe girmesi sonunda bu rakamlar, çalışan sayısındaki artış ve iş yerlerindeki artışa rağmen ölüm hadiseleri yüzde 81.8’den 35.7’ye inmiştir. Bu rakamlar elbet kabul edeceğimiz rakamlar değil. Ama bu rakamların iniş göstermesi gayret gösterdiğimizde nasıl mesafe kat ettiğimizi göstermesi adına son derece önemli ve kıymetlidir. Toplumun her kesiminin bu noktada sorumluluk alması lazım.” diye konuştu.
ÇSGB İş Başmüfettişi ve Maden Yüksek Mühendisi Mehmet Tekelioğlu, “1993'ten bu yana Türkiye'de her yıl 60-70 bin aralığında iş kazası oluyor. Bu yıl da istatistikler aynı çıkacak. Ve bunların karşılığında ortalama 1800 ya da 2000 tane çalışan hayatını kaybediyor. Bu çok ilginç bir süreç ben bu sürecin kronolojik paylaşımını yapmak istiyorum. Öncelikli olarak ben 1982 yılında maden mühendisliğini yazdığım zaman Türkiye'de 6 tane maden mühendisliği bölümü vardı. Maksimum 200 kişi mezunu vardı. Onun için bu ülkede maden mühendisi sayısı hiçbir zaman yetmediği için maden kanunumuz gereğince 10 tane sahaya, yeri ve yurdu nerede belli olmayan 10 sahaya bakan maden mühendisleri vardı. Çünkü devlet yeteri kadar mühendisi olmadığını savunuyordu. Onun için hiç olmazsa bir maden mühendisi saha görsün isteniyordu. Bizde o yıllarda iş teftiş kurulu olarak tüzük yaptık. Bugün 24 tane maden mühendisliği bölümü var. Buralara da yüzlü rakamlarda öğrenciler kabul ediliyor. Çok sayıda maden mühendisi mezunu veriyoruz. Bu kadar maden mühendisi mezunumuz olduktan sonra maden kanunumuzda değişiklik oldu. Önce ruhsatlar sınıflandırıldı. Daha sonra bu ruhsat sınıflandırmalarının da ötesine geçilerek neredeyse her vardiyada daimi nezaretçilik olarak bir maden mühendisine varacak kadar iş yerleri, artık mühendislik hizmeti alabilir noktaya geldi. Fakat çok ilginçtir ki yine kaza istatistiklerimiz 60-70 gün aralığında yine ölüm sayıları 1800 ile 2000 arasında. Benim mesleğe ilk başladığım yıllarda patlayıcılar kullanılırdı ve bu patlayıcılara bağlı olarak iş kazaları ortaya çıkardı. Daha sonra teknoloji ilerledi teller geldi şimdi kesicileri kullanıyorsunuz. Bütün tel kesmenin gelmesi ile beraber tel kesmeye bağlı olarak küçük Elmas parçalarının fırlamasına bağlı olarak ölümler gerçekleşti. Ve bunu incelemeye başladık. Ya da buna bağlı iş kazalarını incelemeye başladık. Süreç ilerledi bu dönem içerisinde bu kesmeler de hidrolik ayırıcılar alınıyordu ve blok arasında kalan insanların kazaların inceliyorduk. Daha sonra bunların yerine güçlü iş makineleri geldi. Kesiciler geldi teknoloji ilerledi. Ama sonuç yine 60 - 70.000 kaza, yine 1800 ile 2000 arasında ölümler. Bütün sektörleri düşünün. Tüm bu teknolojiye rağmen kaza istatistikleri çok fazla değişmiyor. Sonra 6331 geldi burada birçok şeyin değişeceğini düşündük 6331 ile beraber işverenlerin, işyerlerinde iş sağlığı güvenliği önlemlerini alabilmeleri için onlara danışmanlık hizmeti vermek üzere iş güvenliği uzmanlarımız, işyeri hekimlerimiz çalışan personellerimiz çalışan temsilcilerimiz ve diğer katılımcılar doğdu. Bunlarla yeni bir sürece başladık fakat yine kazalar 60 - 70 bin aralığında yine ölümler 1800-2000 arasında. Demek ki bir şeyler hala yolunda gitmiyor. Amaçlara ulaşamıyoruz. Bunun için yasamız var ama yasamızın mantıksal kurgusunu ülkemizde oluşturamadık.” diye konuştu.
Projenin Özel Hedefinden bahseden A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı ve Makine Mühendisi Bedri Tekin, “Denizli’de mermer&traverten sektöründe iş sağlığı ve güvenliği alnında ilgili yerel aktörler arasında etkileşim, işbirliği ve hareket birlikteliğinin güçlendirilmesi yoluyla, sektörün ihtiyacı olan yenilikçi iş sağlığı ve güvenliği eğitim materyalleri ve ortamlarının oluşturulmasına katkı sağlamak. Bunu yaparken de iş sağlığı ve güvenliği konusunda mermer&traverten sektörü odaklı olarak, başta işveren, işçi ve İSG uzmanları olmak üzere tüm kilit paydaşlar düzeyinde farkındalığı artırmak.” dedi.
Tekin, işyerlerinde iş sağlığı güvenliğinin sağlanması işveren yükümlülüğüdür ve iş sağlığı güvenliğinin sağlanması bir ekip işi olduğunu vurguladı.
Makine Yüksek Mühendisi ve A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Hakan Erdoğan ise panele çevrimiçi bağlanarak ‘Mermer İşlerinde İSG Açısından Denetim ve Eğitim Önerileri’ hakkında bilgi verdi.
Panel, katılımcıların sorularının cevaplanması ile son buldu.