Türkiye çapında rakamlar ile paralel olarak 2019’da Denizli ihracatında gerileme olduğunu dile getiren Başkan Keçeci: DSO’nun her senenin ilk aylarında, iş yerleri ve alakalı kuruluşlar ile temasa geçip Denizli’nin gerçek ihracat rakamlarını hesapladığını, revize edilen ihracat rakamlarının, resmi rakamlardan biraz farklı olduğunu, bunun sebebinin, DSO’nun hesaplamasının Denizli’de üretim yapan ama kayıtlı adresleri başka şehirlerde olan veya Denizli dışındaki gümrükleri kullanmakta olan firmaların ihracatlarını da kapsaması olduğunu. bu farkın, 2019 ihracatı için Denizli lehine 248 milyon doları aştığını belirtti.
Göz Önüne Alınmalı
Doğru stratejilerin yapılandırılması için ihracat rakamlarının hem miktar hem de bedel olarak yorumlanması gerektiğini; ayrıca eğer ihraç malına konu ana hammadde borsa malı ise buradaki değişikliği de göz önüne almak gerektiğini belirten DSO Başkanı Müjdat Keçeci sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“İhracat açısından başlayan toparlanma 2016’dan 2018’e devam etti. 2019 yılının 2018’in gerisinde kalmasını bekliyorduk. Nitekim de öyle oldu. Yine de Denizli açısından ihracatta en kötünün 2015 yılındaki 2,5 milyar dolar rakamı ile geride kalmış olmasını umut ediyoruz. Fakat ihracatımızda yavaşlamaya neden olan yurtiçi ve yurtdışında hem politik hem de jeopolitik risklerin sürdüğünü de göz ardı etmemek gerekiyor. Özellikle ‘corona virüs’ küresel salgınının dünya ticaretinde yarattığı türbülansın ülkemiz ve ilimiz dış ticaretine yansımalarının nasıl olacağını şimdilik kestirmek mümkün görünmüyor. Bizim DSO olarak revize ettiğimiz rakamlara göre 2019 yılında Denizli’nin ihracatının bir önceki yıla göre %4,18 oranında azaldığı görülüyor. Demir-çelik sektörü %18,06, Kablo-bakır tel sektörü %8,87 oranında azalmaya imza atarak, genel ihracat içindeki ağırlığı ile birlikte 2019’daki gerilemeye damgasını vuruyor. Ancak her zaman dile getirdiğimiz gibi kablo-bakır tel ve demir-çelik sektörlerindeki rakamları parite, kur ve emtia fiyatları değişimleri ile birlikte değerlendirmek gerekiyor. Bu sektörlerde belirleyici olan LME yıllık ortalama bakır fiyatlarının 2019’da 2018 yılına kıyasla gerilediğini de göz ardı edemeyiz.” dedi.
DSO’nun yoğun gayretleri ile Çardak Özdemir Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nin de küllerinden yeniden doğduğunu ve Denizli’nin ihracatı, istihdamı ve tüm iş yaşamına büyük katkı sağlayacağını vurgulayan Keçeci, “Önümüzdeki dönemlerde Çardak Özdemir Sabancı OSB’de devreye alınacak yatırımlarla bu ihracat rakamlarının hızla yukarı çıkacağının müjdesini de vermek istiyorum. Kısa vadede Çardak Özdemir Sabancı OSB’de yeni yatırımların devreye alınması ile yılda ilave 225 milyon dolar ihracat ve ilave 3000 kişi dolayında istihdam Denizli’nin hanesine eklenecektir.
DSO her yıl, elektrolitik bakır ve enerji kablosu işkollarında faaliyet gösteren kendi üyesi firmaların rakamlarını sorguluyor. Bu sorgulama TİM’in verilerinden farklı olarak, beyanname adresi Denizli olan ihracatın yanı sıra Denizli dışına gönderilerek farklı gümrüklerden yapılan ihracat ile Denizli’de üretilen ancak şirket kayıtları başka illerde olan firmaların ihracatlarını da kapsıyor. DSO kendi çalışması sonucunda ulaştığı rakamlarından yola çıkarak, Denizli’nin yıllık toplam ihracatını revize ediyor.
DSO’nun sınıflandırmasında yer alan ‘Elektrolitik bakır ve enerji kablosu’na ait ihracat rakamları, TİM sınıflandırmasında ‘Elektrik – elektronik’ ve ‘Demir ve demir dışı metaller’ ve doğaltaş ihracatı ise ‘Madencilik ürünleri’ sektör kodları altında bulunuyor. TİM’in sektörel rakamları, DSO’nun sınıflandırmasından çok daha geniş kapsamlı. Örneğin TİM sınıflaması bakır ve kablo dışı diğer metaller ile elektrik ve elektronik cihazların ihracatını içeriyor.