“'Demokrasimizin en uzun günü' diye tabir edebileceğimiz 15 Temmuz'dan bugüne 1 yıl geçti. 15 Temmuz darbe teşebbüsü; Türkiye’nin siyasi yürüyüşünde iç politikada olduğu kadar, dış politikada da iklim değişikliğine yol açtı.
Tarihimizde pek çok kez yaşadığımız, millet nezdinde de boğulmuş bir hareket olan teşebbüs, 15 Temmuz darbe teşebbüsü, hepimizi derinden etkilemiş ve üzmüştür. Geçmişimizde de düşman namlularına alnını dayayan yüce milletimiz; bu sefer de devletinin üniformaları ve silahlarıyla beraber milletine kurşun sıkarak, milli iradenin mabedi diyebileceğimiz TBMM’yi, Özel Harekât Daire Başkanlığı’nı bombalayan, sokaklarda insanlarına silah sıkan, gözü dönmüş, robotlaşmış, insaniyet vasfından çıkmış bir hareketi, Allah’ın izniyle durdurmuştur. Bu hainler, Türkiye'nin dinamiklerine saldırmış, karşılarında da milletin kendisini bulmuştur.
Türk siyasetinin tüm unsurlarının; başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetinden başlayarak bu FETÖ terör Örgütü'nün 'herkes tarafından bilinen' sır mahiyetindeki devleti ele geçirme girişimi ve 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrası bir idrak tazelemeye ihtiyacı vardır
Bu yaşanan 'şer' teşebbüsü, bir anlamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milleti ve demokrasisi için bir 'Rönesans' fırsatı olmuştu. Bizler de bu süreçte ayrılıkların bir kenara bırakılarak Türkiye'nin birliğini ve beraberliğini tahkim etmek üzere bir devlet, vatan ve beka meselesi olarak gördüğümüz bu noktada seçilmiş hükümetimizin ve Cumhurbaşkanımızın yanında olduğumuzu defalarca tekrar ettik. Bu zaman dilimi içinde Demokrat Parti olarak geçmişimizden getirdiğimiz fikrimiz, inancımız ve vazgeçmediğimiz davamızın gereği olarak, bugün de darbelerin insanlığın, adaletin idamı olduğunu açık yüreklilikle ifade ettik. 15 Temmuz sonrası oluşan birlik ve beraberlik ikliminin devamı için siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına, milletimize defalarca telkinlerde bulunduk.
15 Temmuz FETÖ Darbe Teşebbüsü ile ilgili kamuoyunun zihninde halen pek çok boşluklar olmakla beraber, bu sorgulamayı yaparken 15 Temmuz Darbe teşebbüsünü yapan FETÖ'nün yurtiçi ve uluslararası alanda propagandasını yaptığı 'tiyatro tezine' argüman üretmesine yol açacak söz ve tavırlardan tüm siyasi parti ve liderler kaçınmalıdır.
15 Temmuz gecesinden başlayarak meydanlarda “ekmeğimiz, aşımız” dediğimiz “demokrasi”ye sahip çıktığımız gibi FETÖ darbe teşebbüsünün 1. yıldönümünde de tüm Türkiye’de Demokrat Parti teşkilat ve yöneticileri; yine meydanlarda milletimizle beraber demokrasimize, cumhuriyetimize ve devletimize sahip çıkacaktır.
Milletin paralarıyla alınmış silahı millete doğrultan bu FETÖ mensuplarını bizler de milletimiz de tarih de asla affetmeyecektir. Yaşama aşkından vazgeçip kendilerini yaşatmaya adayan, vatan toprağının hamuruna karışan şehit Başbakanımız Adnan Menderes, O’nun bakanları Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu başta olmak üzere 15 Temmuz’da can veren tüm demokrasi şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Geride kalan 15 Temmuz gazilerine sıhhat ve uzun ömürler diliyorum.
Devletimiz umarım bir daha bu tür darbe teşebbüs ve felaketleri yaşamaz.”