Dolar/TL’de önemli bir seviye olan 3.5495’in aşılmasının yakından takip edilmesi gerektiğini belirten bankacılar kurdaki yükselişin küresel etkilerden kaynaklandığını, lokal bir neden görmediklerini belirttiler. Küresel piyasalarda dolar, ABD Hazine tahvil getirilerinin Mayıs ortasından bu yana en yüksek seviyeye ulaşmasına paralel olarak dokuz ayın en düşük seviyelerinden yükselişe geçti.
Bankacılar düne kadar dolardaki zayıf seyri dolar/TL’de yukarı yönlü kırılım gerçekleşmemesindeki en önemli nedenler arasında görüyorlardı. Bir bankanın döviz masası işlemcisi, “Yarın ABD piyasaları tatil. Bu nedenle dün de hacimler tam olarak yüksek değildi. Yarın ise oldukça düşük kalacaktır” dedi ve ekledi:”Haftanın kalanında ise ABD tahvillerindeki ve dolardaki küresel değer kazancının yakından izlenmesi gerekiyor. Kalıcı bir yükseliş dolar/TL’de uzunca bir süredir görülen 3.50 civarındaki yatay seyrin yukarı yönlü kalıcı kırılması anlamına gelebilir.”
Doların başlıca altı para biriminden oluşan sepet karşısındaki seyrini izleyen dolar endeksi ABD Hazine tahvil getirilerinin yükselmesinden dün güç bularak yüzde 0.5 civarında yükseldi. ABD’de on yıllık getiriler ise bugün yüzde 2.33’e kadar yükseldi. Hem dolardaki değer kazancını, hem de ABD faizlerindeki yükselişi ABD’de Haziran ayında ISM İmalat endeksinin beklentilerin üzerinde bir yükseliş göstermesi de destekledi.
SON BİR AYIN ZİRVESİ
Dün sabah güne 3.52’nin hemen altında başlayan dolar/TL gün içinde en yüksek 3.5600’yı test ettikten sonra saat 1742’de 3.5568/3.5575 seviyesinde işlem görüyor. Aynı saatte sepet bazında TL 3.7996/3.8000, euro/TL 4.0420/4.0421 seviyesinde. Bu verilere göre TL, dün dolar karşısında yaklaşık yüzde 1 değer kaybetti ve gelişmekte olan para birimlerine genel olarak paralel bir seyir izledi. Kur en son 30 Mayıs’ta 3.56 seviyesinde işlem görmüştü.
İç piyasalarda dün takip edilecek en önemli gündem maddesi ise Haziran ayı enflasyon verileri oldu. Tüketici fiyatları enflasyonu (TÜFE) Haziran ayında gıda, giyim ve ulaştırma kalemleri öncülüğünde, artış beklentilerine karşın yüzde 0.27 gerilerken, enflasyon yıllık bazda ise dokuz yılın zirvesi olan yüzde 11.87’den düşüşünü ikinci ayda da sürdürdü ve yüzde 10.90’a düştü.
Enflasyonda beklentilerin üzerinde düşüş ve döviz kurunda görece istikrar sağlanmasının ardından ise piyasanın gözü Merkez Bankası’na (TCMB) çevrildi. Yılbaşından düne 375 baz puan sıkılaştırma uygulayan bankanın ay sonunda gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı ve 1 Ağustos’ta gerçekleştireceği yılın üçüncü Enflasyon Raporu’nun önemi arttı.
Piyasalar bu dönemde TCMB’nin kapsamlı bir gevşeme adımı uygulamayacağına kesin gözüyle bakıyor ancak para politikasında ana fonlama enstrümanı olarak kullanılan geç likidite penceresinde sağlanan fonlama yapısında “küçük değişiklikler” yapılıp yapılmayacağı yakından izleniyor.
Reuters’ın 13 kurumun katılımıyla yaptığı ankete göre, Tüketici Fiyatları Endeksi’nde (TÜFE) Haziran ayında medyan bazında yüzde 0.1 artış bekleniyordu.
Tahvil bono piyasasında ise 10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi Cuma günü spot kapanışta ortalama bileşik faiz ve valörde son işlem yüzde 10.53 seviyesindeydi. Dün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 10.52 valörde son işlem yüzde 10.60 oldu.
Öte yandan iki yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi Cuma günü spot kapanışta ortalama yüzde 11.12 seviyesindeydi. Dün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 11.13 valörde son işlem yüzde 11.20 oldu.