Bilindiği üzere doğumdan ölüme kadar her alanda vatandaşlara hizmet veren ve devletin hafızası niteliğinde olan Nüfus Müdürlüklerinde yıllardır özveriyle hizmet veren Nüfus çalışanları, her geçen gün çalışma şartları ağırlaşmakta olan çalışma şartlarına maruz kalmakta, mevcut personel ve altyapı ile üstesinden gelemeyecekleri bir yükün altına sokulmaktadırlar. Bu olumsuz durum, hem çalışanlar üzerinde, hem de vatandaşlarımızın alacağı hizmetlerde, telafisi zor, vahim sorun ve sonuçlara gebe gözükmektedir.
2007 yılında yine alt yapısı oluşmadan oldu bitti ile çalışanların omuzuna yüklenen Adres İşlemlerinden sonraki süreçte nüfus çalışanlarının sırtındaki kamburları saymakla bitiremeyiz. Mevcut durumda karmaşanın ve insan selinin merkezi haline gelen Nüfus Müdürlüklerinin çalışma ortamı, 1 Ocak 2017’den itibaren yeni Kimlik Kartlarının verilmeye başlanmasıyla daha da can sıkıcı bir hal almıştır. Yeterli hizmet içi eğitim verilmeden, altyapı oluşturulmadan ve verimsiz teknik cihazlarla girişilen Kimlik Kartı projesi bugüne kadar bir düzene oturtulamamış zaman zaman çalışanlar ile vatandaşları karşı karşıya getirecek düzeyde aksaklıklar yaşanmıştır bunun yanında önümüzdeki süreçte Pasaport ve Ehliyet işlemleri de Nüfus Müdürlükleri tarafından verilmeye başlanacaktır. Hal böyle iken çalışanların mevcut sıkıntılarına çare bulunmadan yeni bir iş yükü ile karşı karşıya kalınacaktır. Hali hazırda Emniyet Müdürlüklerinde sadece bu iki işlem için görevlendirilen personel sayısı Nüfus Müdürlüklerinde çalışanların sayısından daha fazladır. Sadece bu durum dahi, Nüfus çalışanlarının kadro yetersizliğini en açık şekilde ortaya koymaktadır. Gün içinde diğer tüm işlerinin yanı sıra, vezne memuru gibi çalışan nüfus personeline bunun karşılığı olarak, gerek özlük durumlarında; gerekse sosyal haklarında herhangi bir iyileştirme yapılmamıştır. Yetkili ama etkisiz sendikanın marifetiyle tüm devlet memurlarında olduğu gibi, nüfus çalışanlarının da hak kaybına maruz kalmıştır. Geçtiğimiz yıl 6 ay fazla çalışma karşılığı ödenen tutar, 2018 yılında yapılan ve hezimetle sonuçlanan toplu sözleşme yükümleri gereğince hem mali olarak yarı yarıya düşürülmüş, hem de fazla çalışma süresi 6 aydan 10 aya çıkarılmıştır. Kimlik Kartı verilmesi için yaptırılan bu fazla mesai saatlerinde dahi, diğer tüm Nüfus işlemlerinin de yaptırılarak memurların biran olsun nefes almaları çok görülmektedir. Çalışan mutlu olacak ki vatandaşa karşı görevlerini özveri ile yapsın.
Tüm bu sorunlar karşısında gerek Ankara; gerekse taşradaki idarecilerin anlamsız sessizlikleri Nüfus çalışanlarını hem öksüz hem yetim bırakmaktadır. Vatandaş odaklı hizmet verilen bu kurumda çalışan tüm memurlar bunun bilincindedirler ve görevlerini layıkıyla yerine getirmektedirler. Bu tarz bir çalışma düzeninin vatandaşlarımıza verilen hizmet kalitesini yükseltmesini beklemek bir kenara; personelin verimliğini ve hizmet kalitesini düşürmektedir. Daha fazla iş yükünü nüfus çalışanlarının omuzlarına yüklemek hem çalışanların, hem ailelerinin hem de yakınlarının psikolojik, ekonomik ve sosyal durumları üzerinde çok kötü etkiler bırakmaktadır. Bu kapsam da Nüfus çalışanlarının sıkıntılarına çare aramak biz sivil toplum örgütleri ve yetkililerin başlıca vazifesi olmalıdır.
Bizler tüm Kamu çalışanlarının haklarını gerçek anlamda savunmayı kendine düstur edinen TÜRKİYE KAMUSEN ve TÜRK BÜROSEN camiası olarak Nüfus çalışanlarının sesini duyurmak için her alanda mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.