Doğu Türkistan'da Zulüm Artarak Devam Ediyor

İYİ Parti Buldan İlçe Başkanlığı Başkan Süleyman Yoldaş önderliğinde Doğu Türkistan’taki Çin Zulmüne Sessiz kalmadılar.

İYİ Parti Buldan İlçe Başkanı Süleyman Yoldaş, Alanyazı Meydanında yaptığı basın açıklamasında "Doğu Türkistan'daki soydaşlarımız Müslüman Uygur Türkü'nün akla hayale gelmeyecek şekilde baskı, zulüm ve işkencelerle bağımsızlık ve kendi kaderini tayin etme hakkı ellerinden alınmakta, soykırım ve asimilasyona tabi tutularak yok edilmek istenmekte olduğu gerçeğidir." dedi.

İYİ Parti İlçe Teşkilatı zulme sessiz kalmadı. Alanyazı Meydanında İYİ Parti İl yöneticileri Necatı Tahal, Hüseyin Erol, Uğur Çizmecioğlu, Belediye Meclis üyesi Mehmet Tuğrul, önceki dönem Belediye Başkanlarından Temel Başbuğ, İYİ Parti Buldan İlçe yöneticileriİYİ Parti üyeleri ve vatandaşların katıldığı basın açıklamasını İYİ Parti Buldan İlçe Başkanı Süleyman Yoldaş yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi.
 

Kıymetli hemşerilerimiz, sevgili Buldanlılar ve değerli basın mensupları...
 

Doğu Türkistan Türk Yurdudur...
Doğu Türkistan kanayan yaramızdır...

Yıllardır devam eden Çin zulmü, son günlerde Türkiye kamuoyunda cılızda olsa ne yazık ki sadece sosyal medyada yer buluyor. Türk Milletinden uzak tutulan ve 1 Milyona yakın soydaşımız Çin hapishanelerinde ya esir tutuluyor, ya da asimilasyona uğruyor. Dünya da ancak bir yıl boyunca meydana gelebilecek hadiseler, ne yazık ki ülkemizde günlük olaylar haline geldiği için Çın de zulüm altında inin inim inleyen soydaşlarımızın sesini duyan olmuyor. Böyle giderse duyanda olmayacak gibi duruyor. Ancak bizler, İYİ Partililer; bunu konuşmaya dile getirmeye ve gündem de tutmaya devam edeceğiz. Çünkü soydaşlarımızın feryadını duymak onların sesi ve kulağı olmak boynumuzun borcu ve mecburiyetimizdir.

Baskı ve şiddet politikalarının baş mimarlarından bin olan Çin'in, Doğu Türkistan'daki soydaşlarımız, Uygur Türkleri üzerinde yapmış oldukları aşağıda maddeler halinde de detaylandırdığımız baskı, şiddet, zulüm, asimilasyon ve soykırım politikalarıyla ilgili İyi Parti Buldan Teşkilatı olarak Dünya'yı, Türkiye'yi, Denizli'yi ve Buldan kamuoyunu bilgilendirmek, duyarlılığımızı ve acılarımızı hemşerilerimizle paylaşmak istedik.
 

Doğu Türkistan; Asya'nın ortasında, İpek Yolu üzerinde yer alan Moğolistan, Rusya, Çin, Özbekistan, Tibet ve Kırgızistan'ın komşusu, Taklamakan Çölü'nün yanındadır. Sınırları içinde; Kaşgar, Ilı, Karla, Hotan, Turfan, Urumçı, Çöçek, Altay, Aksu gibi kadım Türk şehirlerini barındıran doğalgaz, petrol, uranyum ve kömür gibi zengin yeraltı kaynaklarına sahip, bayrağı, yaşayan diğer iki Türk devleti (Kırım Tatarları, Gagavuzlar)
ile birlikte Gök Bayrak'tır Başkenti Urumçi, kullanılan dil Türk lehçesi olan Uygur Türkçesi'dir.

Bugün ki Uygur Türklerinin tamamı eski Uygurlardan gelmez Bir kısmı da Karahanlıların, Karahanlıları oluşturan Karluk, Yağma, Çiğil ve Tohsi Türk boylarının çocuklarıdır. Bu demektir ki; Türklerin Müslüman olmasını sağlayan Satuk Buğra Han, ilk Türk siyasetnamesı Kutadgu Bılıg' ı yazan Yusuf Has Hacip, ilk büyük Türk Sözlüğü Divan-ı Lugat-i Türk'ü yazan Kaşgarlı Mahmut, büyük dil bilimcisi Ali Şir Nevai ve babası Kiçkine
Bahadır'da Uygurluların ataları ve Uygur Türküdürler.

Her şeyiyle kadım bir Türk yurdu olan Doğu Türkistan, Çin için kaybedilmemesi gereken hammadde kaynağı olan, soykırım ve asimilasyon politikalarının en şiddetli uygulandığı ülkedir.

Doğu Türkistan, 1933-1934 ve 1944-1949 yılları arasında iki defa bağımsızlıklarını kazanmış; birincisi Çin ve Komünist Rusya'nın işbirliği ile ikincisi ise Kızıl Çin tarafından ellerinden alınmıştır. (Mao yönetimindeki Komünist Çın döneminde milyonlarca Uygur ve Kazak Türk'ü katledilmiştir.)

Mao'nun, Stalin tarafından desteklenen (Rusya'da da aynı politika yanı soykırım-işgal planı uygulanmış, Tatarlar, Özbekler, Tuvalar, Azeriler, Hakozlar, Kırgızlar hatta Rus Yahudiler ve Stalınist görüşüne karşı duran Ruslar da toplama kamplarında katledilmiştir.) işgal, soykırım ve asimilasyon politikaları bugün aynı şekilde, hatta daha şiddetli olarak devam etmektedir.

Zulüm Artarak Devam Ediyor

Kitabımız Kur'an-ı Kerim yakılmakta,

Camilerimiz yıkılmakta,

Din adamlarımız birer birer öldürülmekte,

Milli ve Dini kimlikler inkâra zorlanmakta,

Çın kimliğinin kabulü için zulüm, baskı ve işkence devam etmekte,

Kadınlarımız kısırlaştırmakta,

Soydaşlarımız deneylerde kobay olarak kullanılmakta,

Ailelerdeki erkekler zorla kamplara gönderilmekte,

Kamplara gönderilen erkeklerin yerine Çinli erkekler konulmakta,

Kızlarımız zorla Çinli erkeklerle evliliğe zorlanmakta ve evlendirilmektedir.

Yukarıda saydığımız örnekleri sayfalarla çoğaltmak mümkündür.

Kesin olan ve bilinmesi gereken;

"Doğu Türkistan'daki soydaşlarımız Müslüman Uygur Türkü'nün akla hayale gelmeyecek şekilde baskı, zulüm ve işkencelerle bağımsızlık ve kendi kaderini tayin etme hakkı ellerinden alınmakta, soykırım ve asimilasyona tabı tutularak yok edilmek istenmekte, olduğu gerçeğidir.

Ey Doğu Türkistan...

Türk-İslam Dünyasının kanayan yarası,

Eziyetlere direnen şanlı mücadelenin sahipleri, soydaşlarımız Müslüman Uygur Türkleri, Kısaca saymaya çalıştığımız zulüm ve işkencelere, asimilasyon ve yok etmeye dönük politikalara rağmen;

Türk-İslam dünyası suskun,

Muhammet ümmetinden ses çıkmıyor,

İslam dünyası Müslümanları sahiplenmiyor.

Bilmezler mi ki, zulme rıza zulümdür!

Hz. Ali efendimiz ne güzel söylemiş ; ;Zulme engel olamıyorsanız, onu herkese duyurun." Batı devletleri ve medyası bu olayları haftalardır gündemlerinde tutarken, Müslüman ülkeleri ve medyaları nerede?

Bilmezler mı ki, zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur!

Bilmezler mı ki, yıllar sonra oradaki kardeşlerimiz; bu acı günlere dair hatırlayacakları

zalimlerin işkenceleri değil, Türk-İslam dünyasının ve biz Müslüman kardeşlerinin

sessizliği olacaktır!

Bu çerçevede;

Buldan İyi Parti Teşkilatı olarak, Çin'i; Doğu Türkistan' da ki soydaşlarımıza uygulamakta olduğu baskı, zulüm, işkence ve asimilasyon politikalarından vazgeçmeye, yasa tanımaz bir anlayışla gözaltında tutulan soydaşlarımızı serbest bırakma çağrısında bulunuyor, başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere, uluslararası toplumu bu konuda duyarlı davranmaya ve çözüm üretmeye davet ediyoruz

Halen Rusya'da, İran'da, Irak' ta, Suriye' de, Balkan ülkelerinde ve dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar soydaşlarımızla ilgilenmeye devam etmemizin elzem ve şart olduğunu, Türk Milliyetçileri olarak, ülkemizin üzerinde yürütülen yanlış politikalara karşı, her zaman uyanık olmak zorunda olduğumuzu ve yanlışlara karşı durmamız gerektiğini belirtmek istiyoruz.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Buldan İYİ Parti İlçe Teşkilatı

İlçe Haberleri Haberleri

MHP'li vekil ateş püskürdü
Başkan Pütün Beyağaç'a Fabrika Kuruyor
Denizli Büyükşehir’den her ay deneme sınavı
600 milletvekilin 400'ü obez!
“TARIM BAKANI KENDİ SÖYLEDİĞİNE BİLE İNANMIYOR”