Karşılıklı davaların devam ettiği bir konuda kamuoyunun yanlış yönlendirildiğini savunan yetkililer, “Yüzde 80’i tamamlanan proje için harcadığımız 87 milyon TL’nin tamamını alamadık ama üyelerin menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapmaya hazırız” dedi.
Ulusal ve yerel basın organlarında yer alan "Ucuza ev sahibi olma hayalleri kabusları oldu" şeklindeki haberin ardından bir açıklama yapan yüklenici müteahhitlik firması avukatı Emrah Gürbüz, kooperatif yönetimine ait iddiaların gerçek dışı olduğunu öne sürdü. Firmanın inşaat sahalarını hukuka aykırı şekilde gasp ettiği iddiasının da gerçeği yansıtmadığını beyan eden Gürbüz, “İddiaların aksine müvekkil firma zilyetliğinde olan inşaat sahasına hukuka aykırı şekilde girmeye çalışan kooperatif yönetimidir. Kooperatif yönetimi tarafından gerek kooperatif üyeleri, gerekse kamuoyu yanlış yönlendirilmektedir. Kooperatif üyelerinin ucuza ev sahibi hayalleri ile müvekkil firmanın herhangi bir bağlantısı yoktur. Müvekkil firma bahse konu inşaatların sadece yüklenicisi konumundadır. Hakediş usulüne göre imalat yapmaktadır. İnşaatlarda herhangi bir gecikme ve aksama söz konusu değildir. Müvekkil firma ile Mart 2021'de sözleşme yapılmasına rağmen, yapı ruhsatları Eylül 2021'de kooperatif tarafından temin edilebilmiştir. Dolayısıyla müvekkil firmadan kaynaklı bir gecikme kesinlikle söz konusu değildir. Müvekkil firma iş akışının daha önünde inşaatlara devam etmekte iken dünyada ve ülkemizde meydana gelen olağanüstü enflasyonist ortam nedeniyle 83 milyon TL bedelli olan sözleşmenin 110 milyon TL'ye artırılmasını talep etmiş, kooperatif yönetimi tarafından bu güncelleme kabul edilmiş ve ek sözleşme yapılmıştır. Ancak bu husus genel kurul tarafından kabul edilmeyince, müvekkil firma tarafından delil tespiti yaptırılmış, yüzde 80 gerçekleşme oranına ulaşan 2 etaplı projede bugüne kadar yapılan imalatların toplam 87 milyon TL olduğu bilirkişilerce tespit edilmiştir. Müvekkil firmanın aldığı ödemeler yaptığı imalatın çok altındadır” dedi.
“Kooperatif üyelerinin hayallerini kabusa çeviren müvekkil firma değildir” diyen Gürbüz, “Zira müvekkil firmanın talep ettiği ek ödeme ile inşaatların tamamlanması mümkün olmayacaksa da; müvekkil firma, bu cüzi artışla inşaatları tamamlamayı taahhüt etmiştir. Bu teklif kabul edilmeyince de mahkemeye başvurmak zorunda kalmıştır. Halihazırda ise kooperatif yönetimince çok fahiş fiyatlarla bu inşaatın başkaca firmalara pazarlandığı konusunda duyumlar almaktayız. Bu da kooperatif yönetiminin gerçekçi davranmadığı, kendi üyelerini mağdur edecek girişimler içinde olduğunu açıkça göstermektedir. Müvekkil firma tarafından açılan dava yanında kooperatif tarafından da müvekkil firma aleyhine men'i müdahale davası açılmıştır. Kooperatif tarafından açılan bu davada, müvekkil firmanın sahayı teslim etmesine yönelik tedbir talepleri mahkemece değerlendirilmemiştir. Hukuka aykırı davranıldığını iddia eden kooperatif yönetimince, bu mahkeme kararına rağmen hukuka aykırı yöntemlerle şantiye sahası teslim alınmaya çalışılmaktadır” diye konuştu.
Yüklenici firmanın sözleşmenin tek taraflı fesih edilmesine yargı yoluyla itiraz ettiğine dikkat çeken Gürbüz, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Her ne kadar sözleşmenin feshedildiği iddia edilse de; bu fesih iradesinin müvekkil firma tarafından kabul edilmediği kooperatife ihtar edilmiştir. Yani ortada bir fesih söz konusu değildir. Bir fesih olduğunu kesinlikle kabul etmemekle birlikte; bu feshin geçerli olup olmadığı, fesih geçerli ise haklı ya da haksız olduğu konusu devam eden ve ilerleyen aşamalardaki yargılamalara konudur. Son genel kurul öncesinde firma yetkilileri ile kooperatif yetkilileri arasında istenirse inşaatın teslim edilebileceği konusunda görüşmeler yapılmış ve fakat genel kurul öncesinde icrai bir faaliyette bulunamayacaklarını bildirilmesi üzerine görüşmeler askıda kalmıştır. Yeni kooperatif yönetimi, müvekkil firma yetkilileri tarafından aranmış ise de yönetim tarafından müvekkil firma muhatap alınmamıştır. Her iki taraf açısından dava dosyaları devam etmesine ve şantiye sahasının kooperatife teslimine yönelik herhangi bir mahkeme kararı olmamasına rağmen gerçeğe aykırı beyan ve bilgilerle kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesi doğru olmamıştır. Önceki işlerde ve bu işin önceki safhalarında olduğu gibi gerek üyelerin gerekse firmanın menfaatleri neyi gerektiriyorsa, müvekkil firma onu yapmaya hazırdır”
(İHA) -