Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 31 Mart'ta yapılan yerel seçimler kapsamındaki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptali ile yenilenmesine karar vermiştir.
36 gün boyunca sonuçlandırılamayan bu süreç, hiçbir akla, mantığa ve vicdana sığmadığı gibi hiçbir hukuki temele de dayanmamaktadır. YSK’nın kendi içtihatlarında kabul ettiği ilkelere, emsal nitelikteki diğer kararlarına ve en önemlisi Anayasaya aykırıdır.
31 mart 2019 akşamından itibaren yaşananlar ülkemizde bir dönüm noktasıdır bu nedenle de demokrasimiz tarihinin geri dönüşü olmayan bir yoluna girmiştir. YSK' nın bu kararı, adil ve demokratik seçimlere olan inancı, hukuk güvenliğini yerle bir etmekle kalmamış, seçmenlerin ve seçimle gelenlerin demokratik haklarını da gasp etmiştir. Türkiye, ekonomisini toparlamak, işsizliğine çözüm bulmak, üretimini çoğaltmak gibi dev boyutlara ulaşmış sorunlarını çözmek zorunda iken yeniden bir seçim sürecine sokulmuştur. Bu şartlar altında gidilecek bir seçim de ekonomik ve demokratik kaygıları arttırmaktır.
Adaleti ayakta tutmak için çabaladık
Denizli Barosu üyeleri olarak bizler, Avukatlık Kanunu'nun bizlere verdiği yetki ile bugüne kadar hangi siyasi düşünceden, hangi mezhepten, hangi dinden ve hangi etnik kökenden olursa olsun yurttaşlarımızın hukuk güvenliğini her şeyin üzerinde tutmaya, insan haklarını savunmaya, demokratik değerlerini korumaya gayret ettik; hak, hukuk ve adaleti ayakta tutmak için çabaladık; üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü savunduk ve bunlarla bağdaşmayan her şeyin de karşısında durduk, durmaya da devam edeceğiz…
Bizler; egemenliğimize, seçme ve seçilme özgürlüğümüze, insan haklarına sahip çıkmak için mücadele etmeyi Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ten öğrendik. O'nun gösterdiği yolda hak ve özgürlüklerin savunucusu olarak yürümeyi de sürdüreceğiz.
Cumhuriyetin kazanımlarının, hukuk devletinin ve geleceğinin farkında olan büyük Türk Milleti, kendi iradesine yapılan bu müdahaleyi unutmayacaktır. Çünkü "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir." Bu müdahale, millet iradesine ülkemizin demokrasisine ve toplumsal barışına telafisi mümkün olmayacak zararlar verecektir. YSK’nın şeklen kesin olan, halka hesap verme kaygısı taşımayan, subjektif yorum ile şekillenen kararının halk nezdinde hiçbir meşruiyeti yoktur. YSK vermiş olduğu son karar ile daha önce yapmış olduğu seçimlerin de güvenilirliğini sarsmıştır. Tarih bu görüşümüzü haklı çıkaracaktır.
Tüm hukuksuzluklara rağmen halkımızı hukuk ve demokrasiden ayrılmadan, hukuka aykırı hiçbir eylem ve söylem geliştirmeden, aynı inançla demokratik haklarına sahip çıkmaya ve 23.06.2019 tarihli seçimlerde oy kullanmaya davet ediyoruz. Denizli Barosu, İstanbullu yurttaşlarımızı yalnız bırakmayacağı gibi İstanbul Barosu nezdinde yapılacak her türlü demokrasi ve hukuk mücadelesinin de yanında olacaktır. HEP BİRLİKTE, EL ELE, OMUZ OMUZA BU HUKUKSUZLUĞUN ÜSTESİNDEN GELECEĞİZ. CUMHURİYETİMİZE VE DEMOKRASİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ. ÇÜNKÜ HUKUK VE ADALET TEMELLİ BİR DEMOKRASİYE HERKESİN İHTİYACI VARDIR. "MİLLETİN İSTİKLALİNİ, YİNE MİLLETİN AZİM VE KARARLILIĞI KURTARACAKTIR."
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.