Açıklamada bundan tam 84 sene evvel; 5 aralık 1934’de anayasada ve seçim kanununda yapılan değişiklikler ile Türk kadınlarının milletvekili seçme ve seçilme hakkına kavuştukları, Cumhuriyetin ilanı ile beraber kadınların çok önemli siyasi, hukuki ve sosyal haklar elde ettikleri, eğitimde, sosyal hayatta ve çalışma hayatında yer almaya başladıkları ifade edildi ve önce belediye ve muhtarlık seçimlerine katılan kadınların, daha sonra meclise girdikleri, kadınların katıldığı ilk genel seçim olan 8 şubat 1935’te yapılan TBMM 5. dönem seçimlerinde, 17 kadının milletvekili olduğunu ifade edildi.
Eşit Yurttaş Olamadık
Cumhuriyet tarihinde kadın ve erkeğin eşit yurttaş mücadelesinde gelinen noktada önemli bir yol kat edilmişse de bugün nüfusun yarısının kadınlardan oluşmasına rağmen kadınların fiili olarak “eşit yurttaş” olamadıklarının açık olduğu belirtilen açıklamada fırsat eşitliğinin sağlanamamasının, kadın istihdamın arttırılmamasının, siyasi karar alma mekanizmalarının içinde kadının yeterince yer alamamasının, kadının insan haklarının ihlaline devam etmesine yol açtığını, kadının her şeyden evvel özgür birey olduğunun kabul edilmemesinin kadının insan haklarının ihlalinin önlenmesinin önündeki en önemli engel olduğu ve bu sebeple bireylerin ve toplumun zihniyet dönüşümünü sağlayacak bilimsel çalışmaların ve hukuki değişikliklerin yapılmasının zorunlu olduğu dile getirildi.
Denizli Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu tarafından yapılan açıklama şöyle devam etti: