Kısa süren bakanlığı döneminde yolsuzlukları mücadele eden isim olarak anılan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) kökenli Gün Sazak, 27 Mayıs 1980 tarihinde Dev-Sol örgütünün saldırısı sonucu hayatını kaybetti.
Siyaset kökenli bir ailenin çocuğu olarak 26 Mart 1932 tarihinde Eskişehir’in Mıhalıççık ilçesinde dünyaya geldi. Babası Emin Sazak, Milli mücadeleye katılmış ve İstiklal madalyasına sahip bir milletvekili olarak ilk kurulan mecliste yer almıştır. İlk, orta ve lise eğitimini Ankara Maarif Koleji’nde yapan Gün Sazak, üniversite eğitimi için Amerika’ya gitti. 1951-1959 yılları arasında California Polytechnic-Curleck Koleji’nde süt sanayii eğitimi alan Sazak, 1972 yılında bir inşaat firması kurarak iş hayatına devam etti. Bu firmanın müdürlüğünü yaptığı dönemde 6 liman, bir havaalanı ve bir hastenenin yapımında görev alan Sazak, MHP’ye girerek genel kurul üyeliği görevini üstlendi. Siyasi kariyerine MHP’de başlayan Gün Sazak, 21 Temmuz 1977 tarihinde kurulan Adalet Partisi (AP), Milli Selamet Partisi (MSP) ve MHP koalisyon hükümetinde parlemento dışından Gümrük ve Tekel Bakanı olarak atandı. Sadece bir yıl süren bakanlık dönemi Türkiye’de, kaçakçılığa karşı en şiddetli mücadelenin yürütüldüğü bir dönem olarak hatırlanır.
SALDIRI NASIL VE NE ZAMAN OLDU?
Gün Sazak’ın cinayeti halen aydınlatılabilmiş değil. 27 Mayıs 1980 yılında ailesiyle birlikte Eskişehir’den dönen Sazak, otomobilinin bagajından eşyalarını aldığı sırada kimliği belirsiz iki kişinin çapraz ateşi sonucu ağır yaralandı. Başından, karaciğerinden ve karnından aldığı 4 kurşunla ağır yaralanan Sazak, hastaneye kaldırılırken yolda hayatını kaybetti. Olayın hemen ardından yurt çapında çıkan olaylarda çok sayıda vatandaş hayatını kaybederken, büyük gerilimin yaşandığı cenaze ise Eskişehir’de toprağa verildi.
Cinayetin ardından olayı üstlenen Dev-Sol örgütünden Levent Babacan, Cem Öz ve Zafer Özcan isimli 3 kişi yakalandı. Soruşturma ile alakalı dikkat çekici bir başka bilgi ise, Gün Sazak’ı öldürmek için tetiği çeken Cengiz Gül’ün yakalananlar arasında olmayışı. Cinayeti organize eden ve tetiği çeken Edip Eranıl, Cengiz Gül ve Kemal Cemal Altun, olayın hemen ardından yurtdışına kaçmıştı.
CEMAL ALTUN İNTİHAR ETTİ, EDİP ERANIL UÇAK KAÇIRDI
Gün Sazak cinayetinin faillerinden olan fakat yakalanamayan Cemal Altun, 1982 yılında Almanya’ya kaçak olarak girdiği sırada tutuklandı. Berlin İdare Mahkemesi’nde 30 Ağustos 1983 yılındaki duruşmada ellerindeki kelepçelerin çözüldüğü sırada pencereden atlayarak intihar eden Altun, mahkeme binasının 6. katından kendisini aşağıya attı. Berlin’de görülecek olan mahkemede Altun’un Almanya’ya sığınma hakkını tanıma ya da Türkiye’ye iade edilmesine karar verilecekti.
Dev-Sol örgütünün lideri olarak bilinen Edip Eranıl ise, Gün Sazak cinayetini organize eden isim olarak iddia edildi. Cinayetin hemen ardından kaçan Eranıl’ın adını Türkiye, bir yıl sonra Türk Hava Yolları uçağını Bulgaristan’ın Burgaz kentine kaçıran hava korsanlarından biri olarak duyar. Bu olayın ardından Bulgaristan’dan Türkiye’ye iade edilip edilmediği ise bilinmiyor.
SAZAK, İNGİLTERE’DEN DESTEK İSTEMİŞ
Eski Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak, İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi ile görüşmesinden birkaç ay sonra öldürüldü. İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın 1980 yılına ait gizli belgelerinin üzerindeki gizliliği kaldırmasının ardından ortaya çıkan yazışmalarda, Sazak’ın İngiltere’den destek istediği ortaya çıktı. 14 Mart 1980 tarihli telegraf, Sazak ile İngiltere Ankara büyükelçisi arasındaki görüşmeyi ortaya çıkarıyor. O dönem MHP’de çok önemli bir isim olan Sazak, İngiliz Büyükelçisi’ne ‘’Komünistlere karşı solculara, Aydınlıkçılara değil bize destek verin, bizimle gizli bir ilişki kurun’’ diyor. Belgelere yansıyan görüşmede ise İngiliz büyükelçi ‘’Biz tarafsızız’’ yanıtını veriyor. Bu görüşme sırasında Doğu Perinçek’in liderliğindeki Aydınlıkçıların Amerika ve İngiltere’den destek aldığı yönünde de ısrarlı bir iddiada bulunuyor. Gün Sazak, bu ziyaretin hemen birkaç ay sonrasında ise öldürüldü.
GÜN SAZAK...
Kurudu gözde pınarlar,
Canım içre canım gitti.
Devrildi iri çınarlar,
Nice gül fidanım gitti.
Bölünmesin diye millet,
Bâkî kalsın diye devlet,
Dağlar gibi kemikle et,
Seller gibi kanım gitti.
Param parça idi rûhum,
Ellerinde bir gürûhun,
Tufanı bu mudur Nûh'un?
Diye arşa ünüm gitti.
Hey yakınlar, hey uzaklar,
Bekler pusular tuzaklar,
Tayfuna dönsün Sazak' lar,
Göz ışığım Gün' üm gitti.
Yetim kaldı körpe çağam,
Feryâdımı nice boğam,
Gün doğmak üzere ağam,
Gün batarken inim gitti.
Bu bir nesildir sürekli,
Gözü pek, çatal yürekli,
Zor günlerimde gerekli,
Tuğ gibi beş binim gitti.
Sakarya, esti yiğitler,
Bağrı kan süslü yiğitler,
Süphan göğüslü yiğitler,
Can gittiyse benim gitti.