Devlet Memurları Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına ilişkin yönetmelikte değişiklik yapıldı. Tüm Eğitimciler ve Eğitim Müfettişleri Sendikası, 16 Ağustos 2014 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğin bazı maddelerinin yürürlüğünün durdurulması talebiyle avukat Ali Altay aracılığıyla Danıştay 16. Dairesine dava açtı. Dava dilekçesinde, memurların sağlık özrü atamaları için sadece eğitim ve araştırma veya üniversite hastanesinden rapor alınması zorunluluğu getiren madde ile memurların görev yaptığı yerden ayrılması halinde eski görev yerine bir daha atanmamasını düzenleyen maddelerin yürürlüğünün durdurulması talep edildi.
İKİ MADDEYE DURDURMA
Daire, yürürlüğün durdurulması talebini reddetti. Bunun üzerine Avukat Ali Altay, ret kararına itiraz etti. İtiraz üzerine dava dosyası, Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’nun (DİDDK) gündemine geldi. Kurul, oy çokluğuyla Devlet Memurları Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına ilişkin yönetmelikte değişiklik yapılmasına ilişkin yönetmeliğin iki maddesinin yürürlüğünün durdurulmasına karar verdi.
‘ÖN KABULLE HAREKET EDİLEMEZ’
Memurların sağlık özrü atamaları için sadece “eğitim ve araştırma veya üniversite hastanesinden” rapor alınması zorunluluğunun getirilmesinin hukuka uygun olmadığı belirtilen kararda, “İdarenin ortada herhangi bir tereddüt bulunmadığı hallerde dahi, bu hastaneler dışındaki kuruluşlarca verilen sağlık raporlarının gerçeği yansıtmayabileceği ön kabulüyle düzenlemeler yapması, toplumda her an herkesin hukuka aykırı hareket ettiği varsayımına dayanmaktadır ki, bu durum hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz” denildi.
RAPORLAR ARASINDA AYIRIM YAPILAMAZ
Kararda, eğitim ve araştırma hastanelerinin her ilde bulunmadığına da dikkat çekilerek, “İdarenin iş ve işlemleri kendi gözetim ve denetim altında bulunan sağlık kuruluşlarının düzenleyeceği raporlar arasında ayırım yapması sonucu doğuran dava konusu düzenlemede hukuka uyarlılık görülmemiştir” değerlendirilmesi de yapıldı.
ÖMÜR BOYU YASAKLILIK OLMAZ
Kararda, görev yeri değiştirilen memurun bir daha eski görev yerine atanmamasına yol açan maddenin yürürlüğünün durdurulmasına ilişkin olarak da, “Kamu görevlisinin belirli bir hizmet alanına memuriyet yaşantısı boyunca bir daha atanmaması durumu ölçülülük ilkesine aykırı olup, hizmet gereğini aşan bir sonuç doğurmaktadır. Bu nedenle kamu görevlisinin ömür boyu yasaklılığı sonucunu doğuran ve hukuki dayanağı bulunmayan dava konusu düzenlemede kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka uyarlılık görülmemiştir” denildi.