Adaşım Dursun Reis!
Avşar Potuklu köyünde öğretmendim (1973). O kadar tatlı öğrencilerim vardı ki, anlatamam...
Öğrencilerim arasında bir de adaşım vardı; Dursun Ataş! 1. sınıftaydı... Zeki. Saygılı. Çalışkan.
Asil, hanedar, misafirperver, yardımsever bir aileden geliyordu... Dedesi de, babası da, amcalarıda çok değerli insanlardı...
Okudu... Astsubay oldu.
Emekliliğinden sonra siyasete atıldı. CHP'li olan sülalesinin tümünü siyaset yaptığı MHP'ye taşıdı... Çünkü o bir Ülkücüydü...
Başbuğ Alpaslan Türkeş'in ata yurdunda Pınarbaşı'nda üstüste 2 defa Belediye Başkanı seçildi. Ama ne seçilme! AKP bütün gücüyle yükleniyor, bakanlarını, büyükşehir belediye başkanlarını Pınarbaşı'na taşıyor, vaat üstüne vaaatler veriyorlardı. Ülkücü seçmene aba altından da sopa gösteriyorlardı...
Sökmedi!
Ne ülkücüleri ürkütebildiler, ne de Dursun Ataş'ı bir adım geriletebildiler! Dursun Reis Tüm AKP'yi, AKP hükümetini yenerek Pınarbaşı Belediye Reisi seçildi...
Pınarbaşı'nın o terkedilmiş, ihmal edilmiş görüntüsünü değiştirdi. Köylere, mahallelere sayısız hizmet götürdü...
Pınarbaşılılar ona güveniyorlar, seviyorlar, seçiyorlardı... Çünkü o bir Ülkücüydü...
MHP Genel Merkezinin, kendilerini aşağılayan, küçümseyen, her fırsatta hakaret ve hatta küfreden AKP ve Erdoğan'a destek vermesi, her dara düştüğünde onları kurtarması, her Ülkücü gibi Dursun Ataş Reisi de rahatsız ediyordu...
Sabretti!
"Kol kırılır yen içinde!" dedi, Ser verdi sır vermedi!
Gazete haberlerinden öğrendim. Ülkücülerin uyarılarına rağmen AKP'nin yanındaki yer almaya devam eden MHP'den istifa etmiş. İyi Parti'ye katılmış...
Hayırlı olsun.
Sonu da İYİ olur inşallah...
Adaşım Dursun Reis'in gözlerinden öpüyorum... Hakk yardım ede, başarıları daim ve ziyade ola...