Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının hayata geçirdiği devrimler üzerinde yükselen Türkiye Cumhuriyeti; bu mucize devlet bugün 100 yaşında… 100. Yaşımız kutlu olsun.
Kurtuluş Savaşı bir mucizedir. Öyle bir mucize ki değeri 100 yılda ancak anlaşılır hale geldi. Bir toplumu ayakta tutan, varlığını sürdüren hikayeleridir. Kurulduktan sonra devrimler de öyledir. Her karış toprağında ayrı bir milletin askerinin süngüsünün çatılı olduğu bu topraklarda Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet; tüm zorluklara rağmen gerçekleştirilmiş eşsiz bir hikaye, tüm uluslara ilham olmuş bir mucizedir.
Bu ülkenin diğer bir mucizesi de biz Cumhuriyet kadınlarının çok inatçı ve güçlü mücadele anlayışıdır. Cumhuriyetin çocukları, kadınları Anadolu’nun herhangi bir yerinden çıkıp kendi yeteneği becerisi ölçüsünde; ama en çok Cumhuriyetin kazanımları ve değerleri, imkanları sayesinde bugün hayatın her alanında yer alabilmiş, kamusal alanda görünür olabilmiş ve temsil makamlarına erişebilmiştir. Kendi hikayem Cumhuriyet mucizesine, fırsat eşitliği sayesinde okuyabilen onbinlerce Anadolu insanının başarı hikayesine örnektir. Denizli’nin bir köyünden yola çıkıp bugün TBMM’de başkanvekili olarak Atatürk’ün koltuğunda oturabilmemi Cumhuriyete borçluyum. Sayende Cumhuriyet!
Bugün Cumhuriyetten kurtulmaya çalışanlar, onun değerlerini yok sayanlar bizim hikayemizi de öldürmeye çalışıyorlar.
Yani sadece cumhuriyete saldırılmıyor, hikayemiz de tarihin tozlu sayfalarına gömülmek isteniyor.
Oysa; Anadolu’nun yoksul çocuklarının hikayelerinin ölmesi demek Anadolu’nun herhangi bir yerinden kadınların, cumhuriyetin değerleri ve kazanımlarıyla ve kendi hayatını kurabilme ayakta dimdik durabilme kazanımları elde etme hakkının elinden alınması demek.
Cumhuriyetin hepimize en büyük armağanı olabilecek fırsat eşitliği elimizden alınırsa o ülke çürür, parçalanır ve bölünür. Yapıcı olmak yerine yıkıcılığı tercih edenler yüzündendir ki; bu anlamlı Anadolu’nun yoksul halkının yerine konan hikayesi yok, hikayesi olmadığı gibi insanı da yok, kahramanı da…
Cumhuriyetin sağladığı temel dinamiklerin her birinin büyük bir erozyona uğratıldığını görüyoruz. Hala bu ülkenin dört bir yanında Cumhuriyetle hikayesi örtüşen çok güçlü insanlar ve eşsiz hikayeler var.
Bu sebepledir ki; herkes sarsılmaz temele sahip Cumhuriyete inanmalı ve sahip çıkmalı.
Bir dönüm noktasındayız, 21 yıldır Cumhuriyetin kazanımlarını tırpanlamak isteyen bir siyasi iktidarın yarattığı karanlıkta, tarihsel bir dönüm noktasındayız.
100. yılda Kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’e duyulan özlemimiz artıyor.
Biliyor ve inanıyoruz; gücümüz O’nun ideallerinden, fikirlerinden geliyor.
Cumhuriyetin 100. yılında Atatürk bizim yine ortak paydamız olacak ve Türkiye Cumhuriyeti onun işaret ettiği ilkeler üzerinden kendini inşaa edecek.
Cumhuriyetin bütün kazanım ve değerlerini yıkmak üzere yaratılmış bu ucubeler konsorsiyumu yıkılacak.
Gerçeğin, gerçekliğinin olmadığı, ideanın yerine başka şeylerin olduğu tahakkümler yıkılacak.
Türkiye yeniden laik cumhuriyete kavuşacağı bir yapı olacak.
Bizler bir kez daha cumhuriyetin en önemli sigortası olacağız.
Çünkü ancak böyle bir yapıda yeniden laik cumhuriyet değerlerine dönme şansı yakalanacak.
Onlar; mucize bir devlet kurdu.
Devrimlerin karşı devrimine hazırlananlara karşı Atatürk ilkelerini ülkü edinenler;
Atatürk’e içten bir sevgi ve gönülden bağlılıkla devrimleri içselleştirenler;
Halının altına pisliklerini süpürülenlere karşı; susturulmak istenenler, haksızlığa uğrayanlar;
Cumhuriyet kazanımlarının kıymetini bilenler, fikirlerine sarılanlar;
Laikliği yırtıp atanlara karşı, tek gücü akıl ve bilim olanlar;
Atatürk’ün evlatları olarak bizler;
bu mucizenin devamını sağlamakla görevliyiz.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedeflere ulaştığımız, Cumhuriyetin eşit yurttaşları olarak hak ettiğimiz koşullara kavuştuğumuz bir ülkede bir arada yaşamak dileğiyle; Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkan siz kıymetli Atatürk dostlarına saygı ve selamlarımı iletiyorum. Cumhuriyetimizin 100’üncü Yılında Atatürk’ün evlatları olarak ilkelerini yaşatmaya söz veriyor, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutluyorum.
100 yaşını onurla kutladığımız Cumhuriyetimiz sayesinde;
hür iradeye sahip yurttaşlar olarak varız.
100 yaşını gururla kutladığımız Cumhuriyetimiz sayesinde;
laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti çatısı altında kutuplaşmadan uzak bir toplum olarak var olacağız.
100 yaşını coşkuyla kutladığımız Cumhuriyetimiz sayesinde; devraldığımız kurucu değerlere sımsıkı sarılarak Cumhuriyeti ilelebet yaşatacağız.
Yaşasın Cumhuriyet!
İlelebet Cumhuriyet!