Dünya ve ülkemiz korona tehdidi ile boğuşurken 20 yaş altı gençlerin evlerinden çıkmaları yasaklandı. Peki evde kalan öğrenciler bu anlar nasıl daha verimli geçirebilir?
İşte Merkezefendi Lütfi Ege Anadolu Lisesi Okul Rehberi Esat Şişman'dan gençlere altın nasihatler:
Tüm dünya Korona virüs salgını sebebiyle zor günler yaşıyor. Siz gençler de evde kalarak okulunuzdan ve arkadaşlarınızdan ayrıldınız. Yüz yüze ders işleyemiyorsunuz. Bazı hobilerinizden feragat etmek zorunda kaldınız. Bu durum tabii olarak sizlerde strese sebep olurken salgınla ilgili belirsizlikler de korku ve kaygı yaratıyor.
Kaygı ve korkularınız normal düzeyde kaldıkça sorun yok. Ancak kaygı düzeyimiz çok artarsa vücudumuzdaki kortizol vb salgılar artar. Bu da her şeyden önce bağışıklık sisteminizi zayıflatarak bizi salgına karşı daha korunmasız hale getirir.
Aşırı stres ve kaygının temel iki kaynağı vardır.
1.Mevcut tehlikeyi olduğundan çok fazla büyütmek,
2.Tehlikeyle karşılaştığımızda onunla başa çıkamayacağımızı düşünmektir.
Bu duygu ve düşüncelerle artan kaygımız etrafımıza da virüsten daha hızlı yayılmaktadır. Unutmayın ki kaygı ve korku da bulaşıcıdır.
Çaresiz Değiliz
Ancak biz bu salgının sebebini ve salgından korunma yollarını biliyoruz. Hatta bilim adamları salgının yaklaşık ne kadar sürebileceği konusunda tahminlerde bulunabiliyorlar. Bir yandan da aşı ve ilaç çalışmaları hızla sürdürülüyor. Yani salgına karşı çaresiz değiliz. Önümüzde bilinmezlik ve kaos yok.
O halde ne yapmalıyız? Her şeyden önce korkularımızı abartarak beslememeliyiz. Onun yerine ''Evet çok ciddi bir salgınla karşı karşıyayız ancak çaresiz değiliz. Tedbirleri biliyor ve alıyoruz. Salgının eninde sonunda biteceğini biliyoruz. Her şey kontrol altında. Yapmamız gereken sabırla tüm tedbirleri uygulamak kurallara uymak'' cümlesini kendi kendimize tekrar ederek pozitif içsel konuşmalar yaparak kaygılarımızı kontrol altına almalıyız.
Bilim adamlarının söylediği hijyen, mesafe ve izolasyon kurallarına uyarak evde kalmalıyız. Evde ise:
Sevdiklerimizle telefon vb iletişim kanallarıyla irtibat kurarak pozitif moral destekleyici sohbetler edebiliriz.
Derslerimiz uzaktan eğitimle mutlaka takip etmeliyiz çünkü tatil değil uzaktan eğitim sürecindeyiz. Dersleri izlerken kendi kendimize ''Şimdi öğrendiklerim ileride bana büyük bir moral ve zaman kazandıracak'' gibi cümleleri tekrar ederek motive olmalıyız.
Bol bol sevdiğimiz, bizi zihinde ve yürekte yolculuklar yaptırabilecek kitaplar okumalıyız.
Evin içinde imkanlar dahilinde mutlaka (Müzik dinlemek, resim yapmak, oyun oynamak vb.) hobilerimize vakit ayırmalıyız.
TV, İnternet vb kanallardan sürekli salgın haberleri dinlemek yerine güvendiğiniz kaynaklardan gün ortasında ve sonunda iki defa haber dinlememiz yeterli olacaktır.
Bütün bunları yaparken alışageldiğimiz günlük rutine uymaya çalışmalıyız. Yani belli saatte yatıp belli saatte kalkmalıyız, yemeklerimizi düzenli yemeliyiz, yapacağımız günlük işleri önem sırasına göre sıraya koyarak belirlediğimiz zaman diliminde yapmaya çalışmalıyız. Böylece hayatı normalleştirmiş oluruz.
Yukarıda bahsettiğimiz önerilere uyarak sabır, dayanıklılık ve zaman yönetimi gibi yetişkin yaşamı için son derece önemli yaşam becerilerini edinmiş olmakta yanımıza kar kalacaktır.
Unutmayın sizler kendiniz ve sevdikleriniz için fedakarlık yapmak zorundasınız.
Kendin ve sevdiklerin için evde kal, sağlıklı kal. Görüşmek ümidiyle. Allah'a emanet olun.